Sait Özdemir: Bir gül için dikenlere katlanmak.
Bir gül için dikenlere katlanmak.
Bir bahçıvan elinde dikenli bir gül fidanını toprağa dikmektedir. Oradan geçmekte olan adamın biri bunu görür ve o kişiye ne yaptığını sorar. Bahçıvan da “gül diktiğini” söyler.
Güllerin yetiştiği ağacın başlangıçta nasıl bir şey olduğunu bilmeyen bu kişi “Ne gül ağacı! Sen resmen diken dikiyor ve bir de boş yere o dikenlere su veriyorsun. Hiç akıllı bir adam diken dalını dikip onları sulamak gibi boş bir işle uğraşır mı?” diye alay eder.
Buna karşılık bahçıvan “Gül ağaçlarının başlangıçta bir diken dalı olduğunu, bunu toprağa dikerek ve düzenli bir şekilde sulamak ve bakımını yapmak suretiyle güller açacağını, bunun bir sabır işi olduğunu” söyler.
Gördüğünden başkasına inanmak istemeyen adam ise “bunca dikene su vermenin saçma bir iş olduğu konusunda ” ısrar eder. Yapılan işin boş bir çaba olduğunu boş yere emek verdiğini söyler.
Ama bahçıvanın cevabı hayli dokunaklı ve hikmetlidir: “Eğer sonunda bir tek gül bile alacaksam yüzlerce dikene su vermekten asla çekinmem. Bir gül almak hayaliyle binlerce dikene su vermek katiyen boş bir çaba değildir. Bunca gayret sonucunda elde edeceğimiz bir gül benim için harcadığım her çabaya değecektir” der.
Bizlerde anne ve babalar olarak çocuklarımıza karşı birer bahçıvanız. Okulda öğretmenler olarak her gün sınıflara girip onlarca yüzlerce gül fidanları ile karşılaşıyoruz. İyi bir eğitim verdiğimizde belli bir makama geldiklerinde hocaları olarak kendimize de pay çıkarıyoruz. Ya da tam tersi vatana millete karşı gelen her türlü kötülüklerle karşımıza çıkan öğrencilerimiz olursa bunun da sorumlusu olarak kendimizi görmemiz gerekir. Bir öğretmenin de gül elde etmeye çalışan bir bahçıvan gibi gül fidanları olan öğrencilerine sevgi ve muhabbetle yaklaşıp ilgisini eksik etmemesi gerekir.
Her öğrenciye en güzel gülü verecek gül fidanı muamelesi yapması gerekir.
Her ne zaman öğrencilerimle karşılaşsam hep aklıma yıllar sonranın gül açma ihtimali olan güllerine daha fazla ilgilenmem gerektiğini hissederim. Çünkü yarın bizleri bunlar yönetecek derim. Onlardan şikâyet hakkımız yok. Şikâyet zaten aciz insanların işidir. Şikâyet yok elimizdeki malzeme budur, bu malzemeden ne kadar güzel güller yetiştirebileceğimize bakmamız gerekir.
Tasavvufa gönül verenler için gülün anlamı, insan gönlünün marifete ve irfana açılmasıdır. Ne mutlu bunu gerçekleştirebilen eğitimcilere.
Sonuç olarak eğitim bir gül almak umuduyla binlerce dikene su verme işidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.