Sait Özdemir: "Bilmem ki, bu dünyaya ben niye geldim!"

Sait Özdemir: "Bilmem ki, bu dünyaya ben niye geldim!"
Hayatın bütün aşamalarında insanın değişim ve gelişim sürecine bağlı olarak varlığını hissettiren anlamlı bir arayıştır anlam arayışı. Her şeyi yaratan bir Allah’ın var olduğuna inanmak, insanı boşluk, anlamsızlık duygusundan kurtarıyor.

"Bilmem ki, bu dünyaya ben niye geldim!"

İnsanın anlam arayışını en güzel şekilde ifade eden bir şarkı sözümüz vardır:

"Yıllardır soruyorum bu soruyu kendime, Bilmem ki, bu dünyaya ben niye geldim!"

Sıkıntı ve streslerimizin temelinde anlam arayışımız yatmaktadır.

Belirsizlik ortamı insanın anlam arayışı daha da arttırabiliyor. Aylardır tüm dünyayı etkileyen insanları çaresiz bırakan, hayatımız için tehdit oluşturan, virüsün bizi nasıl stres ve kaygı içine soktuğunun sıkıntısını yaşıyoruz bu günlerde. Bu süreçteki sorgulamalar insanın anlam arayışını daha çok hissettiriyor. Peki, nedir anlam arayışı?

Hayatın bütün aşamalarında insanın değişim ve gelişim sürecine bağlı olarak varlığını hissettiren anlamlı bir arayıştır anlam arayışı. Her şeyi yaratan bir Allah’ın var olduğuna inanmak, insanı boşluk, anlamsızlık duygusundan kurtarıyor.

Anlam arayışındaki temel sorular baktığımızda ; “Niçin varım? Yaşamanın anlamı nedir? Ölüm nedir? Nereden geldik, nereye gidiyoruz?” vb. sorulardır.

Ne derler: “Kendini bilen, Rabbini bilir”.

Hayata yüklediğimiz anlam, yeryüzünde işgal ettiğimiz yer bizim için önemlidir. Aksi halde varlığımız yokluğumuzdan beter olurdu. Anlam, insanın yapıp etmelerinde ortaya koyduğu ve kendisini ifade etmesine imkân veren değerler bütünüdür.

İnsan ümidi olduğu ve varlığına bir anlam yüklediği sürece hayatta kalmak için bahaneler bulur ve mücadele eder.

Hayatın anlam arayışından söz açılınca 20. yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından , "İnsan'ın Anlam Arayışı” kitabının da yazarı olan Viktor Frankl, anmadan geçmek haksızlık olur.

V. Frankl’a göre, “kişinin hayatta bir anlama ulaşmasının üç temel yolu vardır der. Bunlardan birinci yol bir eser meydana getirmek ya da bir iş yapmaktır. İkinci yol bir şey yaşamak ya bir insanla etkileşmektir; başka bir deyişle sadece işte değil, ayrıca sevgide de anlam bulunabilir. Üçüncü yol değiştiremeyeceği bir kaderle yüz yüze gelen umutsuz bir durumun çaresiz kurbanı bile kendini aşabilir, kendi ötesine gelişebilir ve böylece kendini değiştirebilir”. (W. Frankl, İnsanın Anlam Arayışı, 133-134)

İnsan, kendi varlığının farkına varıp, insan olmanın başlı başına bir değer olduğunu fark ettiği andan itibaren, anlam arayışı yolculuğuna ilk adımını atmış olur.

 “Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasıl’a katlanabilir.” der Friedrich Nietzsche.

İnsanlık var olduğu müddetçe “anlam” arayışımız da devam edecektir.

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.