Mustafa Yürekli, bir mektupla başlayan Cahit Zarifoğlu'yla dostluklarını anlattı
Türk edebiyatının özgün ve güçlü şairi Cahit Zarifoğlu'nun vefatının 34. yıl dönümünde Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Genel Başkanı Mustafa Yürekli Yeni Şafak Gazetesi'ne verdiği röportajda bir mektupla başlayan Zarifoğlu ile dostluklarını ve anılarını anlattı.
Türk edebiyatının güçlü ve özgün şairlerinden Cahit Zarifoğlu, 7 Haziran 1987’de, 46 yaşında İstanbul’da vefat etti. Dolayısıyla dostları her yıl 7 haziranda Cahit Zarifoğlu’nu çeşitli etkinliklerle anıyor.. Şair Mustafa Yürekli de bir mektupla başlayan Cahit Zarifoğlu ve Mavera dergisiyle ilişkisini anlattı.
- Mustafa Ruhi Şirin: Zarifoğlu şiiri çocukluk mevsimlerinin izlerini taşır
- Mustafa Yürekli: Sezai Karakoç ile Cahit Zarifoğlu omuz omuza..
- Türk şiirinin zarif şairi: Cahit Zarifoğlu
- Mustafa Yürekli: İslam ülkelerinin çağaltısını dinleyen şair: Cahit Zarifoğlu
- Türk şiirine kendi orijinalliğini getirebilen şair: Cahit Zarifoğlu
- Mustafa Yürekli, bir mektupla başlayan Cahit Zarifoğlu'yla dostluklarını anlattı
- Sevenleri Cahit Zarifoğlu'nu anlattı: Gelecek kuşaklar Cahit'i bizden daha çok sevecek
Bir Mektup Dostluğumuzu Başlattı
Mustafa Yürekli, 1978 yılında, öğrencisi olduğu Adana İmam Hatip Lisesi’ndeki hikaye yarışmasında birinci oldu. Okul, ödül olarak Mustafa Yürekli’yi Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergilerine bir yıllığına abone etti. Çünkü müdür Mehmet Sait Kırmacı, edebiyat dünyasından Sezai Karakoç, Nuri Pakdil ve Mehmet Akif İnan ile Kahraman Maraş Lisesi'nden sınıf arkadaşıydı. Mustafa Yürekli Mavera’dan şair Cahit Zarioğlu’na bu olayı anlatan bir mektup yazdı.
İlk Tanışma İlk Heyecan
Mektuplaşmayla başlayan dostluktan sonra ise Ankara’ya tanışmaya giden Mustafa Yürekli o ilk karşılaşmayı ve tanışmayı şöyle anlatıyor: “ Rahmetli Cahit Zarifoğlu’nu 1979 Temmuz’unda Ankara - Kızılay’daki Akabe Kitabevi’nde ziyaret ettim. O zamanlar Adana’dan gelmiş, 18 yaşında, lise öğrencisi bir gençtim. Mektuplarında tanışmamızı istediği, o vakit Orman İşletmeleri Çukurova Bölge Müdürü Said Zarifoğlu’nun (ağabeyi) selamını getirmiştim. O görüşmede, Cahit Zarifoğlu’yla şiir üzerine de sohbet etmiştik. “Yedi Güzel Adam” isimli şiir kitabını yeni bitirmiştim; kitaba adını veren, beş bölümden oluşan uzun ve lirik şiirden çok etkilenmiştim. Şiir, “Yedi Güzel Adam” ismiyle meşhur bir Hadis-i Şerif’ten yola çıkılarak yazılmıştı sanki.. Bu izlenimimi paylaştım onunla. Cahit Zarifoğlu bana o Hadis-i Şerif’i bilip bilmediğimi sordu. “Biliyorum efendim!” deyince, gözleri parladı, çok sevindi. “Yedi Güzel Adam” şiirinin tamamlanmadı, beş bölümde kaldı. Hadis-i Şerif’ten çıkarmıştı bu güzel ve artık ünlü olan şiirini.. Ayrıca getirdiğim şiirlerime de baktı, değerlendirmelerde bulundu”
Asker Arkadaşlığı
Cahit Zarifoğlu ile babasının ise askerlik arkadaşı olduğunu dile getiren Mustafa Yürekli bu anısıyla ilgili de şunları söylüyor: “1981 Eylül'ünün sonunda, üniversiteye kayıt yaptırmak için gittiğim Erzurum'dan Adana'ya dönüşte Ankara'ya uğramış, Cahit Zarifoğlu'yla görüşme fırsatı bulmuştum. Sohbette, Yaşamak kitabındaki ilk metne koyduğu ‘Sarıkamış 1979' başlığında tashih olup olmadığını sordum. Askerlik tarihiyle başlıktaki tarih farklıydı. ‘Başlık doğru.' dedi. ‘Başlıkta olay yeri ile metnin yazılış tarihi bir araya getirilmiş olmalı.' dedim. Memnuniyetle doğruladı. Cahit Zarifoğlu'na, 1974 yılında, Kars'a, Sarıkamış Dağcı Alayı'na çok mektup yazdığımı anlattım. Şaşırdı. ‘Babam, sizin asker arkadaşınız. Ziya Yürekli; büyük oğluyum ben.' dedim. Babamı hemen hatırladı. Babam Hadimül Kuran Ziya Yürekli, eski Adana Müftüsü (1968) ve İmam Hatip Lisesi (1969- 1996) meslek dersleri öğretmeniydi. Cahit Zarifoğlu, babamın kışlada bir depoyu mescit haline getirip bir askeri de imam olarak görevlendirdiğini anlattı. Babam, Cahit Zarifoğlu'nu Maraşlı Abdurrahman olarak biliyordu. Cahit Zarifoğlu da, babam da 1940 doğumluydu. O yıllarda yüksek öğrenim görenler, askerliği otuz üç yaşına kadar tecil ettirebiliyordu. 1973 yılının son üç ayında, Tuzla Piyade Okulu'nda eğitim alıp dağıtım oldular. “ KUTU…
Mavera Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Oldum
Düğününe davet ettiği Zarifoğlu’nun bir telgrafla tebrik mesajı gönderdiğini söyleyen Yürekli “Telgrafta ‘Yuvanızı cennete kurun, buralarda oyuna dalmayın, fazla oyalanmayın!’ diyordu. Vefatında çok sarsıldık, ağlayarak haber verdim, ağlaştık; ailecek yas tuttuk” diyor. İş ararken Cahit Zarifoğlu ve arkadaşlarının çıkardığı Mavera dergisinin çıkarması için bir teklif aldığını da dile getiren Yürekli, “Ankara’da DPT’de Erdem Bayazıt’la görüştüm. Cahit Zarifoğlu tavassutuyla tanışıyorduk. Erdem Bayazıt, yanımda Bahri Zengin’e hitaben üç sayfalık bir mektup yazdı, arkalı önlü doluydu sayfalar ve beni anlatıyordu.. Mektubu verdim, Akabe Yayınları ve Mavera Dergisi’ne genel yayın yönetmeni oldum. Dergiyi çıkarırken Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Mustafa Çelik, Bahri Zengin ve İsmail Kıllıoğlu ile istişare halindeydik; desteklerini alıyordum.” sözleriyle o günleri anlatıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.