Rusya'nın Ukrayna'ya saldırıları Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni gündeme getirdi
Ankara
Rusya yönetiminin 24 Şubat’ta Ukrayna’nın farklı bölgelerine yönelik başlattığı geniş çaplı saldırılar devam ediyor.
Saldırıların başladığı gün Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, yaptığı basın açıklamasında, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni gündeme getirdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün NTV’de katıldığı canlı yayında Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni tüm maddeleriyle beraber bu kritik süreçte uygulayacağını belirtti.
- Zelenskiy, Putin'e seslendi: Ölümleri durdurmak için müzakere masasına oturalım
- Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna ile üst düzey müzakerelere hazırız
- AB'den Putin ve Lavrov'a yaptırım hazırlığı
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: NATO daha kararlı bir adım atmalıydı
- Ukrayna'dan tahliyesine başlanan Türklerden iş insanı Kayan: Kiev'den 3 otobüs yola çıktık
- Rusya, Ukrayna'ya saldırısını kınayan BMGK tasarısını veto etti
- Zelenskiy, ülkesini terk etmediğini ve Rusya'ya karşı savaşacaklarını bildirdi
- Ukrayna: Rusya'ya ait 14 uçak, 8 helikopter, 102 tank ve 3 bin 500'den fazla asker vuruldu
Çavuşoğlu, bir savaşın olup olmadığının hukuki bir tanım gerektirdiğini vurgulayarak, "Şu anda BM ve NATO belgelerinde savaş tabiri kullanılmış değil ama halkın tabiriyle bir savaş var ortada. Sonuç itibarıyla biz Montrö Anlaşması'nı tüm maddeleriyle beraber bu kritik süreçte uygulayacağız." dedi.
Tüm bu gelişmeler, gözlerin yeniden Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında egemenlik haklarını düzenleyen ve 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne dönmesine neden oldu.
Sözleşmede barış, savaş ve Türkiye'ye yönelik savaş tehdidi durumuna göre savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi için farklı uygulamalar bulunuyor.
Türkiye'nin taraf olmadığı savaş durumu
Tarafı olmadığı bir savaş durumunda Türkiye, tarafsız devletlerin savaş gemilerinin Boğazlardan geçişine barış zamanındaki koşullara uygun olarak izin veriyor. Ancak Türkiye, savaşın tarafı olan devletlerin savaş gemilerinin Boğazları kullanmasını bazı istisnalar hariç yasaklayabilir.
Bu istisnalardan ilkine göre, savaşın tarafı olan ülkelerin savaş gemileri, bağlama limanlarından ayrılmışlarsa bu limanlara geri dönmek için Boğazlardan geçebilir. Fakat savaşın tarafı olan devletlere ait savaş gemilerinin Boğazlarda herhangi bir el koyma girişimi, denetleme hakkı uygulamaları ve başka düşmanca bir eylemde bulunmaları yasaklanmış durumda.
Bir başka istisnada ise BM Sözleşmesi çerçevesinde alınacak zorlayıcı önlemlerin uygulanmasını sağlamak amacıyla bu önlemlere katılan ülkelerin savaş gemileri Boğazlardan geçebilir.
Ayrıca BM Sözleşmesi çerçevesinde yapılmış, tescil edilmiş, yayımlanmış ve Türkiye'yi bağlayan yardım anlaşmasının varlığı durumunda saldırıya uğrayan bir ülkeye yardım amacıyla bu anlaşmaya taraf devletlerin savaş gemileri, savaşın tarafı dahi olsa Boğazları kullanabilir.
Ticaret gemilerinin durumuna bakıldığında ise Türkiye, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısında taraf olmadığında herhangi bir ülkenin ticaret gemisi Boğazlardan serbestçe geçiş yapmaya devam edebiliyor.
Türkiye, savaşın tarafı ise dilediği gibi davranabilir
Sözleşmeye göre, Türkiye, herhangi bir savaşın tarafı ise savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi hususunda tümüyle dilediği gibi davranma hakkına sahip.
Türkiye, kendisine karşı savaş tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında ise muharebenin tarafı olduğu durumda geçerli olan şartları uygulayabilir.
Ancak Türkiye’nin bu yetkisini kullanmadan önce Boğazlardan geçmiş olan savaş gemileri, bağlantı limanlarına geri dönmek için tekrar Boğazlardan geçiş yapabilir.
Bu tehdit durumunun ortaya çıkıp çıkmadığının takdiri Türkiye'ye ait olsa da bu olasılığı kullandığı zaman, durumu Montrö’ye taraf ülkelere ve BM Genel Sekreterliğine bildirmek zorunda.
Bununla birlikte BM Güvenlik Konseyi, Türkiye’nin bu takdirinin haklı olmadığına üçte iki çoğunlukla karar verirse ve Montrö’yü imzalayan tarafların çoğunluğu da bu görüşte ise Türkiye, barış zamanı için öngörülen durumu uygulamak zorunda.
Barış dönemi
Montrö'ye göre, barış döneminde Karadeniz'e kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri ile bunlara yardımcı deniz araçları, sözleşme şartlarını yerine getirmek kaydıyla Boğazlardan serbestçe geçme hakkına sahip.
Sözleşmede geçiş için belirtilen şartların başında ise gemilerin tonajı ile Karadeniz'de kalış süreleri gibi sınırlamalar bulunuyor.
Türk Boğazlarından bir gün içinde geçecek savaş gemilerinin kıyıdaş olsun ya da olmasın toplam tonajının 15 bin tonu aşmaması gerekiyor.
Sözleşmede uçak gemilerine ilişkin bir madde bulunmazken bu gemiler, yapıları gereği uygulanan tonaj sınırını aştığı için Boğazlardan geçerek Karadeniz'e giremiyor.
İlke olarak, yabancı ülke denizaltıları Türk Boğazlarına giremiyor. Kıyıdaş ülkeler ise sipariş edilmiş denizaltılarını teslim almak ya da onarıma göndermek ve getirmek için Boğazları kullanabiliyor.
Sözleşmeye göre, ne sebeple olursa olsun Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelere ait savaş gemileri bu denizde 21 günden fazla kalamıyor.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre ticaret gemileri, yükleri ne olursa olsun Boğazlardan serbest şekilde geçebiliyor.
Savaş veya Türkiye’ye karşı savaş tehlikesi tehdidi durumunda savaş gemilerinin Boğazlardan geçişine ilişkin sözleşmede bazı kısıtlamalar yer alıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.