Recep Bozdoğan: Boğaziçi gerçeği

Recep Bozdoğan: Boğaziçi gerçeği
Haber7 yazarı Prof. Dr. Recep Bozdoğan, son dönemde gündemde olan Boğaziçi Üniversitesi'yle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Üniversitenin hak ettiği yerde olmadığını vurgulayan Bozdoğan, "Boğaziçi Üniversitesi gerçekten Türkiye’nin en iyi üniversitesi mi?" sorusunun cevabını aradı.

Boğaziçi Üniversitesi Türkiye’nin tek küresel şehri olan İstanbul’un en güzel yerindedir.

İstanbul Boğazı’na hâkim tepeler üzerine kurulu bu üniversite, güzelliği ile insanı büyüleyen bir manzaraya ve ortama sahiptir.

Sayıları fazla olmamakla birlikte tarihî binalarının etkileyiciliği ise ayrı bir çekim unsurudur.

Ekonomi, kültür, sanat, spor, eğitim ve bilimde Türkiye’nin zirvesi olan İstanbul’un bütün imkânlarından alabildiğine yararlanacak imkânlara sahiptir, Boğaziçi Üniversitesi.

İstanbul’un en seçkin semtlerinden olan Etiler’e ve Bebek’e komşudur.

Türkiye’nin finans merkezi konumundaki Levent-Maslak ekseninin ve ülkenin büyük holdinglerinin kümelendiği Büyükdere Caddesi’nin yanı başındadır.

Hocası çok, öğrencisi az, kontenjanları sınırlıdır.

Uluslararası bağlantıları kuvvetlidir.

Muazzam bir imaja sahiptir.

Bu ülkedeki gençlerin neredeyse hepsinin hayallerini süsler.

Üniversite sınavlarında en yüksek puanları alan gençlerin çoğunun ilk tercihidir.

Yaklaşık elli yıldır bu ülkenin en parlak beyinlerini çeker.

Boğaziçi mezunu olmak Türkiye’de âdeta bir prestij sembolü haline gelmiştir.

Çoğu insana sorsanız Boğaziçi birçok alanda Türkiye’nin tartışmasız en iyi üniversitesidir.

Kimse de bunu sorgulamaz veya sorgulamak istemez ya da sorgulamayı akıl etmez.

Boğaziçi Üniversitesi gerçekten Türkiye’nin en iyi üniversitesi mi?

Ulusal ve uluslararası endekslere baktığımızda bu sorunun cevabını bulabiliriz.

Örneğin dünyanın prestijli endekslerinden Times Higher Education tarafından hazırlanan 2021 yılı sıralamasına göre Boğaziçi Üniversitesi dünyanın en iyi 600 üniversitesi arasında değildir. Ayrıca, Koç, Hacettepe, Sabancı ve Bilkent üniversitelerinin gerisindedir.

QS tarafından hazırlanan 2021 yılı sıralamasında ise dünyadaki en iyi 650 üniversite arasında yoktur ve Koç, Sabancı, Bilkent ve ODTÜ’nün gerisindedir.

ARWU’nun hazırladığı 2020 endeksinde ise dünyada ilk 1000, yanlış okumadınız ilk bin, üniversite arasına girememiştir. Dolayısıyla, İstanbul, İTÜ, Dokuz Eylül, Ege ve Erciyes üniversitelerinin gerisindedir.  

Dünyanın en prestijli ve en güvenilir endekslerinde Boğaziçi Üniversitesi’nin hali böyleyken, ulusal endekslerde durum farklı mı?

URAP tarafından her yıl düzenli olarak yapılan endeksleme çalışmasında 2020 yılında dünyada 1096’ncı (yine yanlış okumadınız bin doksan altıncı) sıradadır. Türkiye’de ise Gazi ve Atatürk gibi üniversitelerin gerisindedir.

TÜBİTAK tarafından hazırlanan Girişimci ve Yenilikçi Üniversiteler Endeksi’nde ODTÜ, İTÜ, Bilkent ve Sabancı üniversitelerinin gerisindedir.

Boğaziçi Üniversitesi’nin akademik performansı bu halde iken öğrencilerin gözünde durumu nasıl acaba?

ÜNİAR tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye genelinde 39.386 öğrenci ile görüşülerek hazırlanan 2020 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırmasında sekizinci sırada olup Özyeğin, Abdullah Gül ve Acıbadem gibi üniversitelerin gerisindedir.

Bütün bunlar benim kişisel tespitlerim değil, üçü uluslararası üçü de ulusal olmak üzere altı farklı kurum tarafından yapılan güvenilir bilimsel araştırmaların sonuçlarıdır.

Bu sonuçları görünce insanın aklına ister istemez bazı sorular takılmakta.

Boğaziçi Üniversitesi’nde bugüne kadar görev alan yönetimler bu üniversiteyi, adına ve halk nazarındaki itibarına yakışacak noktaya getirmek için çaba harcadı mı?

Her siyasî olaya karışan akademisyenler, üniversitelerinin bu durumunu iyileştirmek için çaba harcadı mı?

Öğrencileri sokaklara dökmeye çalışanlar Boğaziçi Üniversitesi’nin bu durumu karşısında bugüne kadar ne yaptı?

Her devirde âdeta imtiyazlı üniversite muamelesi gören Boğaziçi, bu muameleyi uluslararası bilimsel başarıya dönüştürme konusunda ne yaptı?

Boğaziçili akademisyenler ve öğrenciler bu soruların cevabını kendi vicdanlarında aramalı.

Bu süreçte bence de aşağıya bakmamalılar.

Çünkü aşağıda maalesef kendi üniversitelerinin geçmiş yönetimlerinin başarısızlıklarını görecekler.

Türkiye’nin en kıymetli okullarından biri olan Boğaziçi Üniversitesi’nin hak ettiği konuma getirilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur.

Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan rektör atamasının bundan başka bir amacının olmadığı da en yetkili merciden ilân edilmiştir.

Hayırlı olsun.


Kaynak: HABER 7

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.