'Rakka'da maske düştü'
ANKARA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "O CHP, o HDP, iki müttefik zaten. Her gün Mecliste, kameraları her gördükleri yerde ne yaptılar? 'Siz DEAŞ'a destek oluyorsunuz...' Gördünüz mü DEAŞ'a kim destek oluyormuş? Kim birlikteymiş? DEAŞ'ın ruh ikizi kimmiş? Kim beraber operasyon yapıyormuş gördük Rakka'da. Maske düştü." dedi.
Ünal, Erdemli Yöneticiler Akademisi Derneği (EYAD) tarafından Keçiören Estergon Kalesi'nde düzenlenen "Türkiye Gündemi ve Gelecek Vizyonu"konulu panele katıldı.
Programda konuşan Ünal, gündemi okuyabilmek için ihtiyaç duyulan temel gereksinimin "hafıza" olduğunu söyledi.
"Türkiye'nin son 100 yıldaki hikayesinin, hafızasızlık hikayesi" olduğunu dile getiren Ünal, "Son 100 yılda yaşadığımız en temel sorun, yitik hafızamızın peşinde koşmuş olmamızdır. Kim olduğumuz, köklerimiz, bizi biz eden kimliğimiz, tarihin içinden akıp gelen geleneğimiz... Bunlarla ilgili son 100 yılda büyük sorunlar yaşadık. Biz yeni bir devlet kurmadık. Aslında Cumhuriyet, bizim devlet geleceğimizin son halkasıdır ama Cumhuriyetle birlikte biz Osmanlı ve Selçuklu deneyiminin mirasını reddetmek gibi bir durumla karşı karşıya kaldık." şeklinde konuştu.
"AK Parti bir millet hareketidir"
AK Parti'nin, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin demokrasi idealini ve iradesini yaşattığının altını çizen Ünal, "Cumhuriyeti millet olarak biz kurduk, 15 Temmuz'da millet olarak biz koruduk, AK Parti üzerinden de millet olarak biz yüceltiyoruz. AK Parti kim? AK Parti dediğiniz yapı bir millet hareketidir. Milletin teveccühü olmasa AK Parti'nin bir kıymeti var mıdır? Millet gidip sandıkta onaylamasa AK Parti'nin bir değeri var mı? AK Parti bu milletin yüzde 50'sini temsil ediyor. Cumhurbaşkanımız neyi temsil ediyor? Her iki kişiden birinin teveccühünü temsil ediyor. Millete saldıramadıkları için, milletin tercihlerine ve seçeneklerine saldıramadıkları için kime saldırıyorlar? AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanımıza saldırıyor." diye konuştu.
AK Parti'nin, 15 yıllık iktidarı döneminde krizleri çözdüğünü ve ciddi anlamda deneyim kazandığını anlatan Ünal, dünyada krize karşı bu kadar deneyimli ve hızlı düşünebilen kadroların bulunmadığını vurguladı.
Milletin 15 yıldır AK Parti'nin arkasında durduğunu belirten Ünal, "Hem vesayet odaklarını hem de sızıntıcıları tasfiye ettik. Bugün devletin içerisinde milletten başka bir şey bırakmadık. Bundan büyük kazanım olur mu?" dedi.
Mahir Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz'u yaşadıktan sonra biz cehennemden geliyoruz. Biz 15 Temmuz'u yaşamışız. Bize 'Şunu yapacaklarmış, bunu yapacaklarmış'... Bize daha ne yapacaksınız? Biz 15 Temmuz cehenneminden çıkıp geldik. Bundan sonrasını siz düşünün. Teröre bu kadar destek verenlerin şimdi maskeleri de düştü. Bizim 4 yıldan beri burnumuzdan getirdiler, 'Siz DEAŞ'a destek oluyorsunuz.' 'Yapmıyoruz, 2013'te Bakanlar Kurulu kararıyla DEAŞ'ı terör örgütü olarak ilan eden biziz.' O CHP, o HDP, iki müttefik zaten. Her gün Mecliste, kameraları her gördükleri yerde ne yaptılar? 'Siz DEAŞ'a destek oluyorsunuz.' Gördünüz mü DEAŞ'a kim destek oluyormuş? Kim birlikteymiş? DEAŞ'ın ruh ikizi kimmiş? Kim beraber operasyon yapıyormuş gördük Rakka'da. Maske düştü.
Terörü besleyenler yarın terör kendilerini vurduğunda, biz onları uyardık ve dedi ki 'Terör bumerang gibidir, yarın döner sizi de vurur.' Bizi terörle vuracağınız kadar vurdunuz. Biz de terörle nasıl mücadele edeceğimizi hamdolsun öğrendik.' Kötü komşu ev sahibi yapar. Bize kötü komşularımız, sınır güvenliğini, ülke güvenliğini nasıl sağlamalıyız, terörle nasıl mücadele etmeyiz, psikolojimizi nasıl üst düzeyde tutabiliriz, bunların hepsini öğrenmiş bulunuyoruz. Daha üç sene önce ABD bize sıcak istihbarat vermediği için Güneydoğu'da sorun yaşıyorduk ama şu anda kimsenin sıcak istihbaratına ihtiyacımız yok. Şu anda dünyanın en iyi insansız hava aracı teknolojisine sahibiz. İnşallah yakında uçağımızı da yapacağız. Hava savunma sisteminde çok avantajlı durumdayız. Hava savunma sistemimizi de kuruyoruz. Millet olarak da psikolojimiz son derece yüksek."
"Asla özgüvenimizi kaybetmeyeceğiz"
Toplumların geleceğini ekonomiden daha çok toplumların psikolojisinin belirleyeceğini vurgulayan Ünal, "O yüzden sürekli özgüvenimize saldırıyorlar. 15 Temmuz'u itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Savunma sanayisinde yaptıklarımızı, bu milletin kahramanlığını, 3 milyon Suriyeli'ye dönük merhametimizi, iyiliğimizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. FETÖ ile verdiğimiz mücadeleyi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Nereye saldırıyorlar sürekli? Özgüvenimize saldırıyorlar. O yüzden asla özgüvenimizi kaybetmeyeceğiz." dedi.
"Siyasi operasyon aparatı gibi davranan bir yapı"
Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olduğunu söyleyen Ünal, "Biz dünyanın daha yeni yaşamaya başladığı şeyleri yaşadık ve bitirdik. Dünya daha yeni giriyor türbülansa. Oysa biz o türbülansı o kadar şiddetli şekilde yaşadık ki... Önümüzdeki 15 yıl dünya çok şiddetli değişimler ve dönüşümler yaşayacak." dedi.
Terör örgütü DEAŞ temizlendikçe, bölgedeki teröristlerin geldikleri ülkelere döndüklerini söyleyen Ünal, şunları kaydetti:
"Bunlardan kurtulalım diye bunları bölgeye gönderiyordunuz. Biz de onlara 'Bunları göndermeyin. Bunlar burada silahı, sokak savaşını, şiddeti öğrenip tekrar size dönecekler. Döndükleri zaman siz büyük sorun yaşayacaksınız.' diyorduk. 'Bir terör örgütüyle başka bir terör örgütünü temizleyemezsiniz. Pisliği pislikle temizleyemezsiniz. Bunu yapmayın.' diyorduk. Suriye krizi başladığında 'Gelin şu krizi çözelim. Eğer bu kriz çözülmezse Suriye terör örgütlerinin adeta yaşam alanı haline gelir.' diyorduk. Bütün bunları söyleyen biz, şimdi bize diyorlar ki 'Türkiye'nin dış politikası iflas etmiştir.' Allah'tan korkun.
Bölgemizde 9 tane ülkeyi yönetilemez hale biz mi getirdik? Libya'dan Ukrayna'ya kadar bölgedeki bu krizlerin sorumlusu biz miyiz? Mısır'daki darbeyi biz mi yaptık? Libya'yı, Suriye'yi, Irak'ı bu hale biz mi getirdik? Şimdi Lübnan'ı iç savaşa doğru sürüklüyorsunuz. Bunları biz mi yaptık? Bizim muhalefetimiz sanki bunları biz yapmışız gibi bize saldırıyor. Bir muhalefet düşünün, PKK saldırır, PKK'ya bir şey demez, hükümete saldırır. DHKP-C saldırır, DHKP-C'ye bir şey demez, hükümete saldırır. DEAŞ saldırır, DEAŞ'a bir şey demez, hükümete saldırır. Çünkü kendisini milletin meşru hükümetiyle mücadele etmeye adamış bir muhalefete demeyeceğim çünkü muhalefet değil bunun adı, bir düşmanlık yapısı gibi hareket eden, kasetle göreve gelmiş ve Türkiye düşmanı yapıların içerideki siyasi operasyon aparatı gibi davranan bir yapıdan bahsediyoruz."
Muhabir: Sinan Uslu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.