Radyocu Mehmet Akbay: Radyolar milletin sesi ve dostudur

Radyocu Mehmet Akbay: Radyolar milletin sesi ve dostudur
"Gezegen Mehmet" olarak tanınan Kral Grup Başkanı ve radyocu Mehmet Akbay, "Radyocular olarak insanları hem eğlendiriyor hem de bilgilendiriyoruz. Radyolar milletin sesi ve dostudur." dedi.

Istanbul

 "Gezegen Mehmet" olarak tanınan Kral Grup Başkanı ve radyocu Mehmet Akbay, hafta içi her gün Kral FM'de yayınlanan "Mehmet'in Gezegeni" adlı programında gündemdeki konuları ele alıyor. 

Yaptığı telefon bağlantılarıyla dünyanın her köşesinden dinleyicilerin sorunlarını gündeme getiren Akbay'ın programına, birçok ünlü sanatçının yanı sıra zaman zaman siyasetçiler de konuk oluyor.

Dünya Radyo Günü dolayısıyla AA muhabirine açıklama yapan Akbay, radyo sevgisinin çocukluğuna uzandığını söyledi. Dedesinin radyosunu 5-6 yaşlarında dinlerken başlayan radyo aşkının, gençlik döneminde de hayallerini süslediğini ifade eden Akbay, radyoculuğa bir tesadüf sonucu başladığını dile getirdi.

Heybeliada'da 1992 yılında marangoz atölyesinde çalışırken bir gün Muğla'nın Ortaca ilçesine gittiğini ve orada Ortaca FM isimli yerel radyonun sahibi Mehmet Gökçen'le arkadaş olduğunu anlatan Akbay, şöyle devam etti:

"Mehmet Gökçen nişan hazırlıkları için bir yere gidecekti. Kendisi kısa bir süre radyo programına çıkmamı istedi. 15 bin nüfuslu bir ilçeydi ve radyoda mikrofonun başına geçeceğim için nasıl heyecanlanmıştım, anlatamam. Mehmet Gökçen'in yerine geçtiğim o gün, saat 09.00'da başlayan yayın, diğer sabah ertesi güne kadar devam etti. İnsanlar benim kim olduğumu öğrenmek için kapıya gelmiş, Ortaca gibi bir yerde birden hayranlarım olmuştu."

"Radyo inanılmaz büyük bir büyük bir devrimdir"

Akbay, Ortaca FM'den sonra birçok yerel radyoda çalıştığını, ardından İstanbul'a geldiğini ve 1993 yılından itibaren en çok dinlenen radyo programlarına imza attığını ifade etti.

Dünyada televizyondan önce radyonun olduğunu ve radyoculuğun asla bitmeyeceğini söyleyen Akbay, "Radyo, inanılmaz büyük bir devrimdir. Büyük savaşlar radyolarla kazanıldı. Radyolar, dünyanın gidişatını etkiledi. Televizyon, hayatımıza girince 'Radyo artık bitti.' diye bir algı oluştu. Günümüze geldiğimizde televizyonun da eskisi kadar popüler olmadığını görüyoruz. Sosyal medya ve dijital platformların etkisiyle televizyon yayınlarının izlenme oranları, her geçen gün düşüyor. Radyo ise hala yerinde duruyor." diye konuştu.

Sektörün sorunlarından da bahseden Akbay, çok fazla radyo istasyonu olduğunun ve bunların profesyonelleşmesi gerektiğinin altını çizdi.

ABD ve Avrupa'da radyoculuğun güçlü olduğuna değinen Akbay, Amerikan başkanlarının ulusa sesleniş konuşmalarını radyodan yaptıklarını belirtti.

"Depremde radyo güçlü bir iletişim aracı oluyor"

Akbay, son günlerde deprem konusunun yine gündemde olduğunu aktararak, radyonun depremde çok önemli bir görev üstlendiğini dile getirdi.

Mehmet Akbay, "Deprem afet çantasında, su, düdük, el feneri ve radyo var. Dolayısıyla radyo en zor anlarımızda yanımızda yer alıyor. Depremde telefonla iletişim kesiliyor, internet tamamen ortadan kalkabiliyor. Radyonun vericisi ayakta ise radyo havadan yayın aldığı için iletişim konusunda çok faydalı oluyor. Radyocular olarak insanları hem eğlendiriyor hem de bilgilendiriyoruz. Radyolar, milletin sesi ve dostudur. Radyonun gücünün kaybolmayacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

1999 depreminde hiç unutamadığı bir yayın gerçekleştirdiğini söyleyen Akbay, o günü şöyle anlattı:

"Depremden hemen sonra ilk yaptığım şey, arabanın radyosunu açmak oldu. Radyo binasına geldiğimde, herkes dışarıdaydı ve radyo bomboştu. Ben de depremi yaşadım, korktum ancak 'Bu bir öncü deprem olabilir, daha büyükleri yaşanabilir.' düşüncesiyle hasarlı binalarda oturanlara, 'Derhal binalardan çıkın.' demem gerekiyordu.

Depremden 15 dakika sonra yayına girdim ve anons yaptım. Sürekli trafik bilgisi aldığımız taksiler vardı. Cep telefonları kilitlenmişti ama herkes dışarıda olduğu için şebeke hatlarında problem yoktu. Şansımı denemek istedim. Taksi durağını aradım, karşıma bir çocuk çıktı. Normalde İstanbul'da 18 bin taksi vardır ama gece o anda 5 bin taksi İstanbul'un tüm sokak ve caddelerinde çalışıyordu. Şunu öğrenmek istiyordum, 'İstanbul yıkıldı mı, yıkılmadı mı?' Telefondaki çocuğa 'Herkes bulunduğu noktadan telsizle bilgi versin.' anonsunu yapmasını istedim. Anons 5 bin taksiye ulaştı ve ilçelerden ardı ardına bilgi gelmeye başladı. İtfaiye ve acil servis araçları bile radyo dinleyerek, oralara ulaştı. Canlı yayında ağlayan insanlar 'Biz hangi radyoyu dinliyoruz.' diye sorduklarında, ben 'Bu gece radyonun adı yok.' cevabını verdim."

Siyasiler de Gezegen Mehmet'e konuk oldu

Programına sanatçıların yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasetçileri de konuk eden Akbay, siyasetçilerle yaptığı programların ardından vatandaşlardan güzel tepkiler aldığını söyledi. Siyasetçileri konuk aldığı programlarında tarafsızlığını ön plana çıkarmak istediğini vurgulayan Akbay, seçim dönemlerinde mikrofonlarının herkese açık olduğunun ifade etti.

Mehmet Akbay, sözlerini şöyle tamamladı:

"Siyasilerle yaptığım programlarda hep şu mesajı verdim; 'Karşınızda Mehmet Akbay ya da Gezegen Mehmet yok. Ben millet olarak karşınızda oturuyorum.' Gerçekten kayda değer sorular sorduğumu biliyorum çünkü programdan sonra ben hiçbir zaman gündeme gelmedim. Ben değil de programda sorulan sorular gündeme geliyorsa işimi yaptığımı hissediyorum." 

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.