Prof. Dr. Tarhan: “Normalleşmeye geçilmezse travma uzuyor, travma uzadığı zaman da ümit duygusu zayıflıyor.”
Temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra psikolojik ihtiyaçların ortaya çıkacağından bahseden Tarhan; “Normalleşmeye geçilmezse travma uzuyor, travma uzadığı zaman da ümit duygusu zayıflıyor.” dedi.
TRT 1’de yayınlanan Alişan ile Gülümse Hayata programına katılan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü – Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, deprem travması ve akut stres bozukluğu hakkında dikkat çekici paylaşımlara bulundu.
Kişilerin yanında olduğunu hissettirmek gerekiyor…
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Tarhan, şok döneminin üç günden fazla sürmesi durumunda bir uzman yardımı gerektirdiği konusunun altını çizdi. Tarhan; “Şokun ilk dönemlerinde depremzedeler fazla bir şey hissedemiyorlar. Kişi o anda bir şeyleri bilinçsizce yapıyor. Bu bazen bir gün, bazen üç gün bazen biraz daha fazla sürüyor. Bu bir şaşkınlık durumudur. Boş boş dolaşıyor yahut da sonradan neler yaptığını hatırlamıyor. Kişinin böyle bir dönemi vardır, o bizzat travmayı yaşar. Bu literatürde akut stres bozukluğu olarak geçiyor. Bu durum vardır ama daha sonra bu durum birkaç gün içerisinde düzeliyor. İnsanlar ondan sonra kendine gelmeye başlıyor. Bu arada çevreden gelip yetişenler de daha çok, onlar daha faydalı oluyorlar. Genellikle üç gün içerisinde düzelmesi beklenir. Üç günü geçerse uzman yardımı gerekiyor. Bazı kişiler o an, sağa sola saldırır. O derece öfkeli davranışları olur, yaralamaları olur. Burada kurtarma ekiplerini yaralayanlar var. Birisi bana gösterdi ayağını kanatmış, oradaki kurtarmaya çalıştığı kişi kontrolü kaybetmiş. Bunun gibi durumlar olacaktır. O an daha önceleri brifing dediğimiz anlamlandırma yapılıyordu. İşte onları terapiye almak gibi bireysel bu şu anda yapılmıyor çünkü sakıncalı olduğu görüldü. O İsraillilerin geliştirdiği metottu. Şu andaki metot bu kişilerin yanında, güvende olduklarını hissettirmektir. Onun yanında uzun uzun konuşmaya lüzum yok. Temel ihtiyaçlarını karşıladığını hissetmesi yeterlidir, kişi; ‘Ben güvendeyim, bana burada örgütlü bir şekilde yardım ediliyor, burada benimle ilgili kurumlar bana yardım ediyor.’ duygusunu yakaladığı zaman kaygısı, paniği o anda gider.” şeklinde konuştu.
Kardeş şehirler ilan edilebilir
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kardeş şehirlerin ilan edilmesi durumunda gecikmelerin en aza indirilebileceğinden bahsetti. Tarhan; “Ulaşım zorluğu oldu. Mesela ertesi gün ilk yardıma gelenlerden birisi Ordu Belediyesiydi, herhalde Kahramanmaraş’a gelmiş. O gün daha ilk gün, hemen görmüş. Bunun gibi aynı İstanbul’ da mesela diyelim İzmir’ e, Erzurum’a, Samsun’a Adana’ya kardeş şehir ilan edilse böyle bir durumda otomatik böyle bir şey olursa, hiç talimata lüzum yok. Otomatik orada ki hazır sistemini hemen oraya göndersin. Yani bundan çıkaracağımız derslerden birisi de bu olsun. Böyle kardeş şehirler ilan edilip, ‘Buddy’ gibi böyle birbirlerini tamamlarlar. Bu böyle olursa ilk gün ki o gecikmeleri en aza indiririz. Böyle durumlarda, ilk yardımlarda, ortada kalanlara çünkü ilk 24-48 saat çok önemlidir.” dedi.
Normalleşmeye geçilmezse travma uzuyor!
Temel ihtiyaçların şu anda psikolojik ihtiyaçları bastırdığı konusuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Psikolojik yardım konusu genellikle iki üç hafta sonra daha çok ortaya çıkacak. Şu anda temel ihtiyaçlar barınma, yemek, içmek bunlar çok önemli. Bunları karşıladıktan sonra psikolojik ihtiyaçlar daha çok ön plana çıkmaya başlıyor. Gerekiyorsa online tedaviler şeklinde… Biz mesela bununla ilgili ekip olarak kısa kısa videolar hazırlıyoruz; ‘İlk psikolojik ilk yardım nedir, ikincil travma nedir, akut stres bozukluğunda ne yapılır, travma sonrası büyüme nedir?’ bütün bunlarla ilgili onlarca video hazırlayıp paylaşmaya çalışacağız. İnsanlar bunu dinleyip kendi kendine insanlar oradan şey çıkarabilir, psiko eğitim tarzında, bunları yapmaya çalışıyoruz. Psikolojik destek için orada akut bir reaksiyon olmadıkça o insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak en büyük destektir. Temel ihtiyaçlar şu anda psikolojik ihtiyaçlarını bastırıyor. Temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra psikolojik ihtiyaçlar ortaya çıkar ancak eski rahatsızlıkları olanlar veyahut zayıf olanlarda şu anda daha çok ortaya çıkar. Genellikle burada 4 haftalık bir şey vardır 7-14 gün arasında normalleşmeye geçmek gerekiyor şu anda bizde 1 hafta içerisinde geçmekte fayda var. Normalleşmeye geçilmezse travma uzuyor, travma uzadığı zaman da ümit duygusu zayıflıyor. Ümidin tükendiği anda işlenen suçlar vardır, kamu düzeni bozulur. O zaman onun için şu anda 7-14 gün içerisinde düzeni sağlayıp normalleşmeye geçmek gerekiyor yoksa sorun kronikleşir, sorun kronikleştiği zaman insanlarda gelecek kaygısı başlar tahammül edemez ve kötü propaganda daha tesirli olur.” ifadelerini kullandı.
Tahammül göstererek dayanabilmek oldukça önemli…
Böyle durumlarda şikâyet etmek yerine sahip olunan şeylerin kıymetinin fark edilip, bunlara tahammül edildiği zaman insanların önündeki pencerelerin açıldığından bahseden Tarhan; “Depremzedeler bu travmanın acısını yaşadılar, bu onlar için çok büyük bir sınavdır. Böyle sınavlarda da tahammül göstererek dayanabilmek çok önemlidir. İkinci bir sınavda burada depremi ikincil olarak yaşayanlardır. Uzaktan bizler depremin içinde değiliz ama depremi benzer bir şekilde ikincil travma dediğimiz onların sınavı da orada ki mağdur, mazlum kurbanlara yardım edebilme sınavıdır. İki tarafta sınavda kurban olanlar dayanıklıkla ilgili tahammülle, sebatla, sabırla ilgili bir ümitsizliğe düşmeden beklemeyi başarırlarsa ki sabır bir kenara çekilip beklemek değildir. Sabır doğanın hız ve ritmine uymaktır. Sabır meditatif bir eylemdir. Kişiyi rahatlatır, sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır. Sonradan faydaları ortaya çıkar. Onun için böyle durumlarda şikâyet etmek yerine sahip olduğun şeylerin kıymetini fark edip, mevcut sahip olduklarının kıymetini bilip tahammül ettiğin zaman önümüzde ki pencereler o zaman açılıyor. Bu musibetin arkasındaki gelişmeler ondan sonra ortaya çıkıyor. Böyle durumlarda kolu kırık bir insana; ‘Kolun niye kırık?’ diye yakınmak yerine; ‘Böyle durumlarda çare nedir?’ diye hareket etmesi gibi ve ikinci sınav daha çok önemlidir. O insanları anlayabilmek bizim Anadolu’da; ‘Halden anlamak.’ denir. Empati, diğerkâmlık empati duygusu bizde hala canlıdır.” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.