Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Dijital dönüşümün suç dünyasına etkisi çok büyük”

Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Dijital dönüşümün suç dünyasına etkisi çok büyük”
“Dervişin fikri neyse zikri de odur” diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Belki sizlerin dikkatini çekmemiştir ama dijital dönüşümün suç dünyasına etkisi çok büyük. Bu nedenle dönüşümün sağlıklı işleyişi siber suçlarla mücadelenin başarısına bağlı.."

iletisim-002.jpg

Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Dijital dönüşümle bilmediğimiz suç tipleri ortaya çıkacak”

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından 6’ıncı kez gerçekleştirilen Uluslararası İletişim Günleri'nin bu yılki başlığı “Dijital Dönüşüm” olarak belirlendi. Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, dijital dönüşümün suç dünyasına etkisinin çok büyük olduğunu belirterek “Bu nedenle dönüşümün sağlıklı işleyişi siber suçlarla mücadelenin başarısına bağlı” dedi. Prof. Dr. Sevil Atasoy, dijital dönüşüm ile birlikte henüz bilmediğimiz yeni suç tipleri ortaya çıkacağını söyledi.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen 6.Uluslararası İletişim Günleri, yoğun bir katılımla gerçekleşiyor. Yazılı basında dijitalleşmeden yeni medyaya kadar pek çok alanı etkileyen dijitalleşme, İletişim akademisyenleri ve medya profesyonelleri tarafından gerçekleştirilen çeşitli oturumlarda tartışılıyor.

Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyumun açılış töreninde Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, altı yıldan bu yana kesintisiz şekilde düzenledikleri bu etkinlikte bu yıl bir yenilik yaptıklarını ve İletişim Günlerini tüm bildirilere açtıklarını söyledi.

 

Prof. Dr. Nazife Güngör: “İletişim biliminde yeni yaklaşımların ele alınması gerekiyor”

Akademik camiayı birlikte tartışmak ve çözüm aramak için davet ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Nazife Güngör, “Her yıl akademik camiada tartışılan konulara göre temaları belirleyip tüm üniversitelerin katılımı ile gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Son yıllarda özellikle iletişim bilimlerinde dijitalleşmenin etkisi ile çok önemli değişimler oluyor. Dijitalleşme nasıl ki toplumun kültürün, siyasetin değişik alanlarına toplumun kılcal damarlarına kadar etkisini gösteriyor ve etkili oluyor, aynı şekilde iletişim bilimlerinin de kılcal damarlarına kadar etkisini göstermeye başladı. Bu çok büyük anlamlar taşıyor. İletişim bilimlerinde şu ana kadar ortaya konulan kurallar ve yaklaşımların metodolojinin yeniden ele alınması ve üzerinde yeniden düşünülmesi ihtiyacı bulunuyor. Biz de bu nedenle birlikte tartışalım ve iletişim bilimlerinin bu yeniye açılan boyutlarını ele alalım istedik. İletişim bilimleri bu teknolojik dönüşümle birlikte artık çok merkezi bir yerde, iletişim bilimlerinde yeni tartışmalar devam ediyor. Bütün kurum ve kuruluşlarda birimler oluşmaya başladı bu da gelecekte iletişimciler için önemli istihdam alanları olduğu anlamına geliyor. Değişen dijital süreç ile birlikte bu yıl sempozyumda dijital dönüşümü tartışacağız” dedi. Prof. Dr. Nazife Güngör, bu yıl TÜBİTAK desteği ile düzenledikleri sempozyumda emeği geçenlere ve sponsorluk desteği için Tchibo’ya teşekkür etti.

 

Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Dijital dönüşümün suç dünyasına etkisi çok büyük”

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Bağımlılık Ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü, Mühendislik Ve Doğa Bilimleri Fakültesi Adli Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, açılış konuşmasında bu yılki konusu “Dijital Dönüşüm” olarak belirlenen, iletişim akademisyenleri ve medya profesyonellerinin katılımı ile gerçekleşecek sempozyumun çok başarılı ve verimli geçeceğini düşündüğünü söyledi. “Dervişin fikri neyse zikri de odur” diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy, şunları söyledi: “Belki sizlerin dikkatini çekmemiştir ama dijital dönüşümün suç dünyasına etkisi çok büyük. Bu nedenle dönüşümün sağlıklı işleyişi siber suçlarla mücadelenin başarısına bağlı. Teknolojik gelişmeyi patolojik bir suçlunun elindeki baltaya benzeten Albert Einstein kadar kötümser değilim ama hastaneler, telefon şirketleri, bankalar, üniversiteler ve hükümetlerin yanı sıra bireylere yönelik olarak gerçekleştirilen siber saldırılar, suç örgütlerinin en azından şimdilik yasal organizasyonlardan çok daha hızlı ve başarılı bir biçimde dijitalleştiğinin bir göstergesi. Nitekim son 10 yılda hırsızlık, gasp gibi geleneksel suçlar azaldı, buna karşın sahte, çalıntı kredi kartı ya da kredi kartı bilgilerinin kopyalanması ile yapılan online alışverişler, ayrıca hedefin ya da silahın bilgisayar olduğu değişik nitelikte siber suçlar logaritmik olarak arttı. Bu nedenle gerek lisans gerek lisansüstü düzeydeki adli bilimler programlarımızda yer alan kriminalistik ders içeriklerine dijital olay yeri inceleme, siber suçlu profillemesi, siber suç soruşturmasında coğrafi profilleme gibi konuları ekledik.”

 

Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Dijital dönüşümle henüz bilmediğimiz yeni suç tipleri ortaya çıkacak”

İnternetin bir de özel yazılımlarla ulaşılabilen darkneti olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Bu karanlık dünyada uyuşturucu, silah, mermi ve patlayıcı satışlarından çocuk pornografisine, kiralık katil bulma sitelerinden ya da 2014 ortalarında hizmete giren Google benzeri arama motorundan ve bütün bu melanetlerle ilgili olarak yapılan reklamlardan haberimiz çok yok. Dijital dönüşüm ile birlikte henüz bilmediğimiz yeni suç tipleri ortaya çıkacak. Hatta adam öldürmek için yeni yöntemler olacak. İnsanoğlunun ilk büyük keşfi ateştir, nasıl ateşin hem bizi ısıtmak yemeklerimizi pişirmek gibi faydaları, buna karşılık yangın çıkarma gibi zararları varsa dijital dönüşümün de iyi ve kötü yanları bulunuyor. Bunları değerlendirmek için önümüzde 23 oturum var. Ancak unutulmamalı ki dönüşümün henüz çok başındayız” dedi.

 

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: “İnsanlık tarihi denilen şey, aslında teknolojinin tarihi”

Sempozyumun davetli konuşmacıları arasında yer alan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, “Siyasette Dijital Dönüşüm” başlıklı konuşmasında siyaset biliminin devlet merkezli incelenen bir alan olduğunu ancak son yıllarda teknolojik gelişmeler eşliğinde de okunduğunu söyledi. Siyaset biliminin genel olarak ana laboratuvar alanı olarak kullandığı şeyin tarih olduğunu belirten Prof. Dr. Arıboğan, “Siyasi tarih içerisinde değerlendirilir ve bunlar üzerinden bir dünya okuması yapmaya çalışırız. Yakın zamanlarda uluslararası ilişkiler alanındaki önemli değişikliklerden biri insan psikolojisi üzerinden yapılmaya başlandı. Bir diğeri de teknoloji bilimi üzerinden okumalar ve yeni yaklaşım tarzları ortaya çıktı. Dönüşüm, dijital dönüşüm, yeni dünya dediğimiz şey aslında tarihte ilk defa bu kadar büyük bir hızla, devrimci yapının merkezine doğru vurarak geliyor. İnsanoğlunun insan topluluklarının tarihin başından beri bir değişim, dönüşüm içerisinde olduğu aşikar. İnsanlık tarihi denilen şey, aslında teknolojinin tarihi. Teknoloji geliştikçe insan dönüşüyor, insan değiştikçe teknoloji gelişiyor. İnsanoğlu içinde yaşadığı teknolojiyi bir an kabul ediyor. Aslında bunun ne kadar olağanüstü olduğuyla da çok fazla ilgilenmiyor. Onu hayatın bir parçası olarak düşünüyor. Bugün ilk defa karşımızda insan topluluklarından yaşam tarzımızdan kısmen bağımsızlaşmaya başlayan ve sanki başka başka uygarlığın izlerini, alarmını bize doğru yansıtmaya başlayan bir dönüşümden bahsediyoruz” dedi.

 

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: “Yenidünyaya adapte olmalıyız”

Siyaset bilimi açısından iletişimin çeşitli taktikler sunduğunu, değişimin kaçınılmaz olduğunu ve mutlaka uyum sağlanması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, “Sistem değişiyor, sadece ders anlatım biçimleri değil. Yenidünyaya adapte olmazsak tamamen out’a çıkma ihtimalimiz var. Bizim deneyimlerimiz Endüsrti 4.0’ın gençliğin dünyasına yetişemiyor. Onun için zamanı durdurmaya çalışıyoruz. Duvarlı dünya aslında zamanı durdurmaya çalışan orta yaşın dünyası. Bu büyük dönüşümü durdurmanın yolu yok, adapte olamıyoruz. Daha kaç kuşak tarımda büyüdük, sanayide büyüdük, sanayi sonrasında olgunlaştık, bu da dördüncü. Kaç uygarlık birden göçebe yaşayacağız? Bari bunu tutalım diyoruz” diye konuştu.

Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, “Bir Paradigmanın Dönüşümü: Sibernetikten Yapay Zekaya” başlıklı konuşmasında yapay zekanın istihdam alanlarının kapanması, etik sorunlara yol açması ve yönetsel/yönetişimsel sorunlara yol açtığını söyledi.

 

Prof. Dr. Antonioi: “Biz hala buzdağının görünen kısmını görüyoruz”

İspanya Santiago de Compostela Üniversitesi’nden Prof. Dr. Neira Cruz Xose Antonioi ise dijital çağda iletişim yöntemlerini anlattı. Prof. Dr. Neira Cruz Xose Antonioi, gelişen teknolojilerle beraber dijital çağda kullanılan iletişim araçlarının değiştiğini, bunun da kitle iletişiminde çok önemli değişmelere yol açtığını söyledi. Dijital çağda iletişimin yeni bir dile sahip olduğunu belirten Antonioi, kitle iletişiminin beraberinde değerli avantajlar, sayılamayan ihtimaller ve belirsiz sınırlar ortaya koyduğunu kaydederek “Biz hala buzdağının görünen kısmını görüyoruz” dedi.

 

Dijital dönüşüm her yönüyle ele alınıyor

ÜÜ TV’den canlı olarak yayınlanan, iki gün sürecek sempozyumun ilk gününde Güney Yerleşkesi’nde “Dijital Dönüşüm ve Artırılmış Gerçeklik”, “Dijtal Dönüşüm ve Pazarlama ”, “Popüler Kültür ve Gündelik Yaşam ”, “Sosyal Medya ve Sosyal Ağlar”, “Geleneksel Medyadan Yeni Medyaya”, “Dijital Kültür”, “Dijital Dönüşüm ve Sanat”, “Dijital Dönüşüm, Yeni Medya ve Etkileri”,“Dijital Dönüşüm, Tüketici ve Tüketim”, “Dijital Dönüşüm ve İletişim Bilimleri” ve “Dijital Bağımlılık” başlıklı oturumlar gerçekleştirildi.

 

Sempozyumun ikinci günü oturumlarla devam edecek

Sempozyumun ikinci gününde ise davetli konuşmacılar Bournemouth University’den Assoc. Prof. Dr. Salvatore Scifo, “Radio, Audio and Digitalization: The Changing Roles of Broadcasters Producers and Listeners” ve Basın İlan Kurumu İlan Hizmetleri Müdürü İdris Armağan Çam, “Basın İlan Kurumu ve Yeni Medyaya İlişkin Faaliyetleri” başlıklı konuşmalarını yapacak. Sempozyumun ikinci gününde “Haber İncelemeleri”, “Dijital Dönüşüm ve Reklam”, “Gazetecilik”, “Yapay Zekâ”, ”Dijital Çağda Gerçekliğin Yeniden Üretimi”, “Dijital Dönüşüm ve Görsel İletişim Tasarımı”, “Halkla İlişkiler”, “Dijital Dönüşüm ve Yayıncılık”, “Dijital Dönüşüm ve Sinema” ve “Dijital Dönüşüm ve Siyaset” oturumları gerçekleştirilecek.

6’ıncı İletişim Günleri kapsamında Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın açılışını yaptığı 3 sergi de gezilebilecek. İletişim Fakültesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasip Pektaş’ın hazırladığı “Ekslibris”, Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü öğrencilerinin haberlerden sayfa tasarımına kadar tümüyle kendilerinin hazırladığı gazeteler ve 3’üncü sınıf Halkla İlişkiler dersi kapsamında hazırlanan ‘Her eve tarım’ ve ‘Yanımda Su Var’ sergileri de gezilebilecek.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.