Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Pandemiden 2021 için dersler çıkarılmalı”
Pandemi sürecinin psikolojik olgunlaşma üzerinde önemli etkileri olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu sürecin aile kurumunun değerinin anlaşılmasına da vesile olduğunu söyledi. Pandemi nedeniyle evde aileyle geçirilen zamanın arttığını kaydeden Tarhan, “Bu durum, aslında koruyucu ruh sağlığı açısından hep söylediğimiz tavsiyelerin hayata geçirilmesi için fırsat oldu. Birlikte zaman geçirin, birbirinize zaman ayırın tarzındaki önerimiz, şu anda zorunlu oldu. Bu aslında iyi çocuk yetiştirmek için fırsat. Evliliği daha iyi hale getirmek için bir fırsat” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, geride bırakmaya hazırlandığımız 2020’nin herkes için farklı tecrübeler yaşadığı bir yıl olduğuna dikkat çekti.
Pandemi psikolojik olgunlaşma sağladı
Tüm dünyayı etkileyen pandeminin kişilerde korku ve kaygı kadar olgunlaşmaya da neden olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, üniversite olarak pandeminin başında gerçekleştirilen araştırmaya dikkat çekerek “Pandemiyle ilgili insanların korkularını, kaygılarını, algılarını ve olgunlaşma sürecini ölçtük. Yani nasıl algılıyorlar, kaygıları ne düzeyde, korkuları ne düzeyde? Korku ve kaygı dünya ortalamasında aşağı yukarı eşit çıktı. Gelecek kaygısı, sağlık kaygısı, sağlık endişesi yüksek çıktı. Araştırma psikolojik olgunlaşma yaşandığını ortaya koydu. Araştırmaya katılanlar psikolojik olgunlaşma konusunda pandemiden sonra sahip olduğu şeylerin kıymetini anlamaya başladığını, dünyayı değiştirmek yerine kendini değiştirmenin önemini anladığını söyledi. Daha çok empati yaptığını, ailenin kıymetini anladığını, yakınlarımın kıymetini anladığıni belirtti. Yani pandemi yüzde 40 ile 70 arasında insanlarda böyle bir farkındalık oluşturdu, oluşmasına sebep oldu. Burada önemli olan pandemiyi değerlendirirken olumlu sonuçları çıkarabilmeleri” diye konuştu.
Pandemi psikolojik bir fenomendir
Covid-19’un sadece fiziksel etkilerinin değil, psikoljik etkilerinin de çok iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çin’in pandemi sürecinde sonuç raporunda ‘Covid-19 enfeksiyonu tıbbi bir durumdur ama pandemi psikolojik bir fenomendir’ deniyor. Pandemi sürecinin yönetilmesinde halk sağlığı ve epidemiyologlar görev yapmalı ama sosyoloji ve psikoloji kökenli uzmanların da toplum psikolojisi ve toplum sosyolojisine göre kültürel yapısına göre çözümler üretmesi de lazım” dedi.
Toplumda güven ilişkisi oluşturulmalı
Pandemi sürecinde zaman zaman ortaya çıkan fısıltı gazetesi tarzında söylentilerin toplumda kaygı uyandırdığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Toplumda mutlaka güven ilişkisi oluşturulmalı. Güven ilişkisi oluşturulmazsa dedikodu tarzında yayılan fısıltının, gri propagandanın pandemiyi artırıcı etkisi var. Buna karşı açık, şeffaf, dürüst yaklaşımlar güven arttırır” dedi.
Aile kurumunun önemi anlaşıldı
Pandeminin birkaç yıl daha sürmesinin beklendiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özellikle aile kurumunun öneminin bir kez daha anlaşıldığını söyledi. Pandemi nedeniyle sosyal izolasyonun arttığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu sosyal izolasyon nedeniyle evde zaman geçirme arttı. Bu aslında koruyucu ruh sağlığı açısından hep söylediğimiz tavsiyelerin hayata geçirilmesi için fırsat oldu. Birlikte zaman geçirin, birbirinize zaman ayırın tarzındaki önerimiz, şu anda zorunlu oldu. Bu aslında iyi çocuk yetiştirmek için fırsat. Evliliği daha iyi hale getirmek için bir fırsat” diye konuştu.
Pandemi döneminin bireysel faydalarından birinin kişinin kendine zaman ayırması için de fırsat sunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Daha önce rutinin içerisinde hızlı ve haz peşinde olan yaşantı vardı, hız odaklı bir yaşantı vardı. Şu anda kader bize yavaşla dedi. Doğa bana saygı duy dedi” şeklinde konuştu.
Fiziksel mesafe olsun ama izole olmayalım
Pandemiyle beraber hayatımıza giren fiziksel mesafe kavramının sosyal mesafe olarak anlaşılmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sosyal mesafeyi biz psikolojik mesafe gibi algıladık. Fiziksel mesafe olsun ama psikolojik mesafe olmasın. Uzaktan hatır soralım, uzaktan dünyadan kopmayalım. İzole yaşamayalım. Yani yalnızlık gibi sonuç doğurma ihtimali var bunun da. Bunun için de tedbirli olalım” dedi.
Bu sürecin aynı zamanda bireylere zamanı yönetmek dayanıklılık eğitimi açısından fırsat sunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişilere doyum erteleme becerisini kazandırdı. Devamlı her gece eğlencede, hafta sonu gezip tozup eğlenen kişiler şu anda zorunlu olarak doyumu erteliyor. Hatta güzel bir söz var onu kullanıyoruz. Hayat mükafatını tahammül edenlere veriyor. Bu konuda tahammül edenler kazanacaklar. Dayananlar kazanacaklar. Ama panik yapanlar kaybedecekler. Çünkü er ya da geç bu geçecek ama geçtikten sonra dünyanın iyiye gitmesine, kazananlar arasında olmayı bizim verdiğimiz anlamlar sağlayacak” dedi.
Aile için bir fırsata dönüştürülmeli
Pandemi sürecinin getirdiği olumsuzlukların bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Krizlerin iki ayağı vardır. Biri tehlike ayağı, bir de fırsat ayağı. Kişi tehlike ayağına odaklanırsa koku ve kaygı artar. Ama fırsat ayağına odaklanırsa korku, kaygı azalır ve bir şeyler kazanarak çıkar bu süreçten. Onun için fırsat ayağına odaklanalım. Ailemiz için bir fırsat olarak değerlendirelim. Aile ilişkilerimizi yenileme yani bir nevi tazeleme programı yapılmalı” tavsiyesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.