Personelimiz serbest bırakılmalıdır
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Kaçırılan tüm Musul Başkonsolosluğu personelimiz derhal serbest bırakılmalıdır" dedi.
CİDDE (AA) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Kaçırılan tüm Musul Başkonsolosluğu personelimiz derhal serbest bırakılmalıdır. Bu durum insani değerlerin açık bir ihlalidir. Tüm dost Müslüman ülkeleri, silahlı grup ve milislerin sivillere zarar vermemesi için bizimle birlikte çağrıda bulunmaya davet ediyorum" dedi.
Davutoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 41. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Müslüman dünyasının zor dönemden geçtiğini belirtti.
Sözleri eyleme dökmek için, ilk olarak, en zor kriz koşullarıyla karşı karşıya kalındığında, temel değerleri sürdürmede kararlı ve dikkatli olmak gerektiğini, ikinci olarak toplu bir şekilde hareket etmek için kurumsal yetenekleri geliştirmek gerektiğini ifade eden Davutoğlu, son olarak da somut sonuçlar sunmak için proje odaklı yaklaşımların takip edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Suriye, Myanmar, Irak ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde yaşanan kriz ve çatışmalara değinen Davutoğlu, bugün de Irak konusuna odaklanmak gerektiğini söyledi. Bu ülkedeki gelişmelerin mezhep odaklı çatışmalara dönme riski nedeniyle kaygı duyduklarını belirten Davutoğlu, bu riskin bölgenin güvenliği ve istikrarı için ciddi bir tehdit oluşturacağını vurguladı.
Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) son zamanlarda Irak'ta sivillerin kitlesel yerinden edilmelere neden olan saldırılarını genişlettiğini söyleyen Bakan Davutoğlu, "Kaçırılan tüm Musul Başkonsolosluğu personelimiz derhal serbest bırakılmalıdır. Bu durum insani değerlerin açık bir ihlalidir. Ben de tüm dost Müslüman ülkeleri, silahlı grup ve milislerin sivillere zarar vermemesi için bizimle birlikte çağrıda bulunmaya davet ediyorum" diye konuştu.
Irak'ta etnik ve mezhepsel çatışmayı önlemek için yeni bir başlangıç gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, etnik, dini ve mezhepsel kökeni ne olursa olsun tüm Iraklıların birleşmesi gerektiğini ve ülkedeki son seçimlerin bu başlangıç için fırsat olduğunu söyledi.
Davutoğlu, Müslüman alimler, kanaat önderleri ve sorumlu kişileri, sadece tarihi değerlere değil aynı zamanda İslami dayanışma ve kimliğin özüne de zarar verebilecek mezhep çekişmelerini önlemeye ve tüm aşırı ve terörist gruplara karşı çıkmaya çağırdı. Ahmet Davutoğlu, "Bölgemizde terörizm ve aşırılıkla mücadelede daha yakın koordinasyon ve işbirliği içinde olmamız gerekir" diye konuştu.
Irak'taki gelişmelerin Suriye'de yaşanan dramı da unutturmaması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki Suriye'deki korkunç durum hala aynı. Rejim, Suriyelileri öldürmek ve Suriye halkının meşru taleplerini bastırmak için kimyasal silahlar da dahil olmak üzere, mümkün olan her vasıtayı kullanıyor. Bu yüzyılın en kötü insani trajedisine göz yumulamaz."
Davutoğlu, Filistin'de uzlaşı hükümetinin kurulmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
İslam?ın terörizmle anıldığına da dikkati çeken Ahmet Davutoğlu, Müslüman ülkelere bu tür mezhep çatışmalarına karşı çıkma ve İslami değerleri koruma çağrısında bulundu. Davutoğlu, "Sünni ve Şii ulemalar etnik ve mezhepsel bölünmeye karşı fetva vermelidir" dedi.
Kıbrıs'a ilişkin değerlendirmede de bulunan Davutoğlu, İslam ülkelerinden Kıbrıs konusunda Türkiye'yi desteklemelerini istedi.
Davutoğlu, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kosova, Ukrayna'daki Kırım Tatarları, Myanmar, Ortadoğu ve Afrika'daki Müslüman ülkelerin yaşadığı sorunlara da değinerek, çözüm için birlik olunması gerektiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, konuşmasını Türkiye'nin 2015-2016 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için destek isteyerek tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.