"Özel sektöre ve kişilere asla mera tahsis edilmez.."

"Özel sektöre ve kişilere asla mera tahsis edilmez.."
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, özel sektöre, kişilere asla mera tahsis edilmediğini, bazı özel durumlarda kamuya meraların tahsisinin mümkün olduğunu söyledi.

TBMM

TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının bütçesi üzerinde konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, güllük gülistanlık bir dünyada yaşamadıklarını ama enseyi de karartmayacaklarını kaydeti.

Tarımla ilgili verileri paylaşan Pakdemirli, "BM verilerine göre tarımsal hasılada Avrupa’da 1’inci, dünyada 7’nciyiz. Toprak kaynağı olarak da dünyada 17'nci sıradayız. Bunun anlamı ne biliyor musunuz? Biz kaynaklarımızı iyi değerlendiriyoruz." diye konuştu.

Tarımın, savunma sanayinden daha önemli olduğunu söyleyen Pakdemirli, MGK Genel Sekreteri'ne MGK'da sunum yapma isteğini ilettiğini ve yakın zamanda bunun gerçekleşeceğini kaydetti.

"Dünyayı doyuran, dünyanın lideri olacaktır." diyen Bekir Pakdemirli, ilerleyen yıllarda dünya çapında en büyük firmaların tarım sahasında faaliyet yürüten firmalar olacağını dile getirdi.

Dünyanın 20 yıl içerisinde 10 milyara varan bir nüfusa, yüzde 55 kentleşmeden yüzde 70 kentleşmeye ulaşacağını belirten Pakdemirli, "Yüzde 50 daha fazla gıda ihtiyacı olacaktır. Bunun yanında, çölleşme ve iklim değişimi yaşanıyor. Türkiye'de de buna benzer bir tablo var. Türkiye'nin nüfusu belki 100 milyon olmayacak ama 98 milyon olacak bir nüfusumuz söz konusu. Türkiye'nin yüzde 80 kentleşme ve yüzde 50 daha fazla gıda artışına ihtiyacı var." dedi.

Bakanlık olarak hem üreticiyi hem de tüketiciyi kollamak gibi bir görevlerinin olduğunu dile getiren Pakdemirli, bir ülkenin ithalat da ihracat da yapabileceğini dile getirdi. Pakdemirli, "Tabii ki stratejik ürünlerin hepsini üretmemiz lazım ama şunu unutmayın: Türkiye 17 milyar dolar ihracatıyla, 12 milyar dolar ithalatıyla net tarımsal ihracat fazlası veren bir ülkedir. Net artıdadır." şeklinde konuştu.

"Perakende yasasını da konuşmamız lazım"

Lojistik kayıplar üzerinde de duran Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Tarladan sofraya ulaşana kadar fiyat çok pahalılaşıyor. Tarlada yüzde 10, halde yüzde 20, markette yüzde 10, evde yüzde 10 kaybediyoruz. Hal yasasını çok konuşuyoruz ama perakende yasasını da bence konuşmamız lazım. Perakende yasası diyor ki yüzde 1 yerel ürün veya coğrafi işaretli ürün satacaksın. Halbuki ben diyorum ki yüzde 20-25. Eğer ulusal market arka tarlada üretilen ürünün bir kısmını önündeki manavda satıyor ise o zaman lojistik problemlerin belki yüzde 80'ini de çözmüş olacağız. Çünkü bugün Hal Yasası toplamdaki tonajın yüzde 30'unu adresliyor, yüzde 70 bugün modern kanal dediğimiz zincir mağazalar kanalındadır. O yüzden perakende yasasını da bununla beraber yavaş yavaş ele almak lazım."

Döviz artışlarının tarım sektöründeki maliyet artışları üzerindeki etkisine değinen Bekir Pakdemirli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunun, köylünün üzerindeki etkilerini en aza indirmek için 'destekleri nasıl artırırız, etki en aza nasıl iner' bunlara baktık ve artan maliyetleri de kontrol ettik, zaman zaman belki piyasayı da rahatsız ettik. Ama artan maliyetleri kontrol etmenin yollarına baktık. Yüzde 15 mümkün mertebe yemde, yüzde 15 gübrede indirimler yaptık. Buğday ve arpanın desteklerini 5 kuruştan 10 kuruşa çıkardık, gübre desteğini de 4 liradan 8 liraya çıkardık."

İthal edilen hayvanlarda Şarbon hastalığı görüldüğüne ilişkin iddiaların doğru olmadığına işaret eden Pakdemirli, "Son defa bu şarbonla ilgili konuşuyor olacağım. Şarbon bir deri hastalığıdır, antibiyotikle geçer ve hayvanlardan insana bulaşabilir. Yakın bir zamanda Türkiye'de ölüm vakası olmamıştır. Bu hastalık, ithal hayvanlarla ithal edilen bir şey değildir. Şarbonu konuştuğunuz sürece yavrularınızın okullarından gereksiz yere menülerinden etler çıktı, gereksiz yere Türkiye'de et tüketimi düştü." diye konuştu.

ABD'den süt ithal edildiği yönündeki eleştirilere de cevap veren Pakdemirli, "Eleştirecek malzeme bulamıyorsanız lütfen bana gelin, ben size malzeme vereyim ama böyle hikaye şeylerle gelmeyin." dedi.

Sudan'da kiralanan tarım arazileri

Bakan Pakdemirli, Sudan'da kiralanan tarım arazilerinin uzun vadede ihtiyaçtan kaynaklandığını belirterek "Eğer biz Türkiye olarak, Türkiye'de tarım yapacaksak ufka da bakacağız. Sudan'da bize tahsis edilen arazi tüm Türkiye'deki sulanabilir dahil arazilerimizin yüzde 10'u ve bedelsizdir. ABD, Fransa, Çin bunu kullanıyor da neden biz kullanmayalım. Şimdi belki yok ama 50 yıl sonra kıtlık, yokluk olabilir." diye konuştu.

Pakdemirli, Türkiye'nin orman yangınlarına müdahale süresinde dünyada birincisi olduğunu, yangınlara müdahalede 13 dakikaya inildiğini, bu süreyi 10 dakikaya düşürmek için çalıştıklarını vurguladı. 

Bekir Pakdemirli, tarım dışına çıkarılan alanlara ilişkin, 1989 ile 2005 yılları arasında senelik 120 bin hektar arazinin tarım alanından çıkarıldığını, 2018 yılında bu rakamın 17 bin 500 hektara düşürüldüğünü söyledi. 

GDO konusuna da değinen Pakdemirli, Avrupa'da 120 adet gen için onay verildiğini, Türkiye'nin onayladığı 35 gen olduğunu, ürünler arasında ise sadece yem sektöründe mısır ve soyaya izin verdiklerini belirtti. 

Pakdemirli, Türkiye'de saman ithalinin de abartıldığını belirterek ithal edilen saman miktarının 9 bin ton olduğunu bildirdi.

Bakan Pakdemirli'nin konuşmasının ardandan söz alan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, hükümetin tarım politikasını eleştirdi. Kürsüde, seçim bölgesinden getirdiği toprağı gösteren Bülbül, "Bu toprak bile sizi kabul etmeyecek." ifadesini kullandı.

"Sizin Türkiye'niz bu"

Görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Pakdemirli Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bakanlık olarak makine alımlarında yerli ve milli olması konusunda hassas davrandıklarını söyledi.

Pakdemirli, pancar alım fiyatlarında herhangi bir değişiklik olmadığını ifade etti.

Belediyelere, sadece hayvancılık yapmak üzere mera tahsis edildiğini dile getiren Pakdemirli, "Özel sektöre, kişilere asla mera tahsis edilmez. Bazı özel durumlarda kamuya meraların tahsisi mümkündür." dedi.

Pakdemirli, CHP sıralarından laf atılması üzerine, "Çok sesiniz çıkıyor ama Türkiye'yi zamanında kuyruklara mahkum ettiniz." diyerek, söz konusu döneme ilişkin fotoğraf gösterdi.

Görüşmelerin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü; Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu; Tarım ve Orman Bakanlığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, Orman Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsünün bütçeleri kabul edildi.

TBMM Başkanvekili Mithat Sancar, oylamaların ardından, sıradaki kurumların bütçelerini görüşmek üzere, birleşimi, saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.

Muhabir: Adem Balta,Alp Özden

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.