Nizamettin Yıldız: Sezai Karakoç ve Diriliş Düşüncesi..

Nizamettin Yıldız: Sezai Karakoç ve Diriliş Düşüncesi..
Aksaray Ensar Vakfı’nda Nizamettin Yıldız’ın sunumuyla Diriliş Düşüncesi ve Sezai Karakoç’un eserleri, verdiği fikri, düşünsel mücadele ve günümüze kadar güncelliğini yitirmemiş uyarıları konuşuldu.

Nizamettin Yıldız’ın yaptığı sunumdan bir bölüm;

Sezai Karakoç’u 1977 yılından beri okuyorum. Allah’a şükürler olsun ki, bugüne kadar yaşantısıyla, fikirleriyle, örnek tutumuyla bizi mahcup etmemiştir. İnşallah bundan sonra da olumsuz bir şey olmaz.

Sezai Karakoç denilince, benim için seviyeli düşüncede olmasıdır. Sol dergilerde dahi fikir ve görüşlerine yer verilmiş, değişik düşüncede olan insanlar tarafından da tez konusu olarak gündeme alınmıştır. Genelde dar bir düşüncenin hâkim olduğu günümüzde Sezai Karakoç olaylara geniş açılardan bakmıştır.

Sezai Karakoç öğrencilik döneminde Necip Fazıl’ın Büyük Doğu dergisiyle tanışmış 1949’da dergide şiirleri yayınlanmaya başlamıştır. 1955 Yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesini bitirmiş, 1956- 1965 yıllarında Maliye Bakanlığında müfettiş yardımcılığı görevinde bulunmuştur. Daha sonra memuriyetten ayrılarak fikir, sanat ve edebiyatla meşgul olmuştur. Şu ana kadar yayınlanmış toplam 57 adet kitabı vardır. İnternette 300’e yakın konuşması bulunuyor. Bu konuşmaların birçoğu belki zamanla kitaplaştırılacaktır.

Sezai Karakoç nasıl okunmalı?

Benim fikrime göre, öncelikle günlük yazılarından başlanılmalı, bu yazılar okunurken de o dönemin şartlarını da bilmek gerekir.

Günlük yazılarından sonra “Ruhun Dirilişi, Kıyamet Aşısı, İslam, İslam’ın Dirilişi, Yitik Cennet” ve bunun gibi eserleri okunabilir. Şiirlerinin ise en son okunması daha doğru olacaktır. Sezai Karakoç’un diğer fikirlerinden, bilgilerinden mahrum olan bir kişi onun şiirlerini okuyarak bir şey anlayamaz.

Sezai Karakoç’un 1960’lı yıllarda yazdığı yazıları bile bugün yazılmış gibi tazeliğini korumaktadır. Bu yazıları gelecekle ilgili uyarılarla doludur.

Sezai Karakoç’un 1967’de o zamanlar İsrail’in Kudüs’ü işgal ettiği dönemde yazdığı yazıdan bir bölüm.

Dergilere gelince, Sebilürreşad, Sıratı Müstakim, Diriliş, Büyük Doğu dergilerinin toplumumuzda yeri çok büyüktür. Bu dergiler bir misyon ve davayı yüklenmişlerdir. Sezai Karakoç, Diriliş dergisi için şunları söylemiştir, “Diriliş aslında bir edebiyat akımından çok hakikat akımıdır. İslam’dan ayrılmanın sona erişi ve ona yeniden kavuşmanın başlangıcıdır.”

Sezai Karakoç’un kitaplarında yer alan yazıların çoğunluğu daha önce diriliş dergisinde ve gazetelerde yayınlanmıştır. Yazılarında ısrarla tekrar edilmiş kavramlar şunlardır, “İslam ümmeti, İslam Devleti, İslam Medeniyeti”. Diriliş dergisi, Müslümanların birleşmesi, bir araya gelmesi için büyük çaba sarf etmiş, zorlukları karşılamış bir hakikat akımıdır.

Bana göre bugün devletin eğitim konusunda düştüğü en büyük eksiklik bir dönemin klasik yayınlarını okutmamak, bugünkü yeni nesle o kaynakları aktaramamaktır.

Diriliş Dergisini anlatırken günümüz gazetelerine de değinen Yıldız, “Bir diğer konu gazetelerimiz… Bugün gazetelerimize göz atıldığında içler acısı halde olduğunu görüyoruz, gazeteye bakıyorsunuz baştan sona kadar resimlerle dolu. Herhangi bir partinin propagandasını yapmaktan başka hiçbir şey yazmayan gazeteler. İçinde kültür, sanat, fikir bulmak mümkün değil. Bu haliyle bu medya nasıl gelecek kuşaklara bir şey verebilir, bu nesil bu gazetelerden ne alabilir ki? Avrupa gazetelerine bakıyoruz, Arap gazetelerine bakıyoruz Türkiye de gazeteler çok geride! Arap gazetelerinden, Yunan gazetelerinden geridedir” dedi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.