Mustafa Yürekli: Rusya’nın Suriye Kozu

Mustafa Yürekli: Rusya’nın Suriye Kozu
Mustafa Yürekli: "ABD, AB, Rusya ve Çin’i uluslararası ilişkilerde aktör halinde tutan Darülislam’ın parçalanmış olması ve İslam milletinin kendini savunabilecek gücünün olmaması.."

Rusya’nın Suriye Kozu

Rusya, Suriye'yle uluslararası ilişkilere ağırlığını koyuyor. Örneğin Suriye’deki askeri birliklerinin manevralarıyla ya da Doğu Akdeniz’deki gemilerinin manevralarıyla ya da Suriye'ye S-300 sevkiyatı yapacağını söyleyerek dünya güçlerini etkileyebiliyor.

Önceki yıllarda Rusya’nın Suriye'ye S-300 sevkiyatı gündeme gelmişti. O günlerde İsrail'in itirazı üzerine sevkiyat gerçekleşmemişti. Suriye'ye S-300 sevkiyatı, son olarak ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'de kimyasal silah üretimi ve depolanmasında kullanıldıklarını iddia ettikleri tesisleri 14 Nisan'da hava ve denizden bombalamasının ardından gündeme geldi.

Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı Orgeneral Sergey Rudskoy saldırı sonrası yaptığı açıklamada, "Birkaç yıl önce bazı Batılı partnerlerimizin yoğun talebi üzerine Suriye'ye S-300 sistemleri sevk etmekten vazgeçtik. Ancak yaşanan bu gelişme ışığında, bu konuyu yeniden gündeme alabiliriz. S-300'leri sadece Suriye'ye değil, diğer ülkelere de sevk edebiliriz" diye konuşmuştu.

Şu anda İsrail ordusu, ABD füze savunma sistemlerini kullanıyor. İsrail’deki füze savunma sistemleri çevresindeki hiçbir ülkede yok. İsrail Darülislam’ın tam ortasında durup hava üstünlüğünü elinde bulunduruyor.

İsrailli emekli general Uzi Rubin, Rusya'nın Suriye'ye S-300 hava savunma sistemleri sevk etmemesi koşuluyla, İsrail ve Rusya'nın savunma sistemleri alanında işbirliği yapabileceğini söyledi. Savunma konulu bir forumda yaptığı konuşmada Rusya ve İsrail arasındaki işbirliğini değerlendiren Rubin, "Bu, Rusya'ya bağlı. Şu anda Rusya ve İsrail arasında dostane ilişkiler var. Rusya, İsrail'in güvenlik sorunlarına haklı olarak büyük önem veriyor" dedi.

Rusya'nın Suriye'ye S-300 sistemleri sevk etmesi halinde Rusya ve İsrail arasındaki ilişkilerin bozulacağını savunan Rubin, bunun ciddi siyasi sonuçları olacağını vurguladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bu saldırının ardından Suriye'ye S-300 sistemleri göndermelerinin önünde artık ahlaki bir yükümlülüklerinin kalmadığını söylemişti.

Rusya, Suriye'ye S-300 sevkiyat yapmayı gündeme getirerek gücünü gösteriyor. Rusya son yıllarda sürekli Suriye'yi ABD, AB ve İsrail ile pazarlığında koz olarak kullanıyor. Artık bu koz, "Suriye'ye S-300 sevkiyat yapmak" halini aldı.

Suriye'ye S-300 sevkiyat yapmak, Suriye’nin savunmasına destek vermek anlamına geliyor. ABD ve İsrail’i kaygılandıran da böyle bir gelişmeyle Suriye’nin kendini savunacak duruma geçmesi.

ABD, AB, Rusya ve Çin’i uluslararası ilişkilerde aktör halinde tutan Darülislam’ın parçalanmış olması ve İslam milletinin kendini savunabilecek gücünün olmaması. Rusya’nın Suriye’yi koz olarak kullanabilmesinin gerçek nedeni de, İslam milletinin, “tek millet, onlarca devlet..” haline getirilmiş olmasıdır.

Oysa İslam milleti parçalanmışlığı aşıp birliği sağlayarak savunma alanında işbirliği yapsa; ilk adımdan itibaren uluslararası ilişkilerde bir aktör olacak..

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.