Mustafa Yürekli: Medeniyet tarihinde müzik
Medeniyet tarihinde müzik
Tarih boyunca aydınlar, müziğin etki alanına dair düşünce üretmekten uzak kalamamıştır. Dolayısıyla müziğin keşfedilen etki alanı son derece geniştir.
İslam medeniyet tarihinde de bir çok bilim adamı, musiki ile diğer bilim dalları arasında bağlantılar kurmuştur. Tıp, astronomi, fizik ve matematik bilimleri ile musiki arasındaki ilişkilere ilişkin İslam kültüründe büyük bir araştırma geleneği vardır.. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde büyük ustalar öncülüğünde yürütülen musiki çalışmaları, kurulan musiki ve tedavi merkezleri, önemli ve dikkat çekicidir.
Batı’da da Rönesans sonrasında musiki ile bilimler arasındaki ilişkiler araştırılır olmuştur. Modern dönemde müziğin insan, hayvan ve bitkiler üzerindeki etkileri pek çok araştırmaya konu olmaktadır. Özellikle sosyal bilimler ile sanat felsefesi arasındaki, poetika ve estetik ile politika arasındaki ilişkiler dünya aydınları tarafından son terece ateşli tartışmalarla hala yürütülmektedir.
“Ezanı dinledi.. Müslüman oldu!” sözünü sık sık duyarız. Acaba ezan, kötü bir ses olsa, kulağa hoş gelmeyecek şekilde okunsa, bu tür haberleri hiç duyar mıyız?
İnsanın estetik kaygısı ile insana, hayata ve kainata verdiği değer doğru orantılıdır. Bu orantı, İslam ve estetik arasında inanılmaz derecede güçlüdür.
Yurt içi ve yurt dışı konserlerde, yabancıların İslam müziğini dinlerken nasıl etkilendiklerine defalarca tanık olunmuştur ve bunu saklamayıp değişik vesilelerle dile getirmektedirler. Bu durum, İslam’ın ve müziğin evrensel dilini vurgular!
Eflatun (M.Ö. 427 – M.Ö.347) “Devlet” kitabında, sanat konusunu ele aldığı 10. Bölüm’de “Müzik, terbiyenin esaslı vasıtasıdır. Müzik bir eğlence aracı değil, güzellik, iyilik ve eğitim aracıdır.” demektedir. Müzik, tarih boyunca mabetlerde ve eğitim alanında etkin olarak kullanılmıştır. Hakikat medeniyetinde, amaca uygun eğitim verildiğinde, zihinsel, duygusal, düşünsel ve sanatsal yeteneklerin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Hakikat medeniyeti de musikinin eğitimdeki sözkonusu büyük etkisini iyi değerlendirmiştir. Hz.Davut (a.s) liriyle ilahiler söylerdi. Musiki mabetlerde kutsal kitapların okunuşu sırasında, ilahi okuyuşlarında gelişmiştir ve en yetkin örneklerini de dini müzik alanında vermiştir.
Edebiyat, mimari, resim ile birlikte müzik, medeniyetlerin iyi insan yetiştirme iddialarını gerçekleştirirken başvurdukları başlıca sanat dalları olmuştur. Her medeniyette sanat ve müzik başlı başına eğitim aracı olarak algılanmıştır. Sanat eğitimi içinde özellikle müzik eğitimi, estetik ve müzikal duyguların gelişimine önemli katkıda bulunmaktadır.
İnsanın kişilik gelişiminde, hayatı düzene sokacak kadar yetkinleşmesinde, çalışma motivasyonu ve başarılarında müziğin sağladığı imkanlar gerçektir. Müziğin sanatsal ve eğitimsel işlevleri, problemli çocukların yeniden eğitime kazandırılmaları konusunda büyük bir imkan oluşu kuşku götürmez bir gerçektir.
Her insan bilir ki insanı fiziksel olarak etkileyen en güçlü sanattan birisidir müzik. İnsanı düşündürme, duygulandırma, bir anda ağlatıp güldürme, oynatma, uyutma ve uyandırma gücüyle müzik o kadar çok insan hayatına girmiştir ki tiyatro, opera, bale ve en son sinemada da vaz geçilmez bir unsur halini almıştır. Görsel işitsel medya dahi müziğin gücünü yok sayamamış, yayınlarda ona büyük yer vermek zorunda kalmıştır.
Medeniyet inşasına kolları sıvayanlar, en az bilim ve düşünceye verdikleri önem kadar sanata da önem vermek zorundadırlar. Sanat dalları içinde müzik tarih boyunca gittikçe artan önemiyle haklı olarak aydınların dikkatini üzerinde toplamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.