Mustafa Yürekli: Batıcıların zulmü unutulmaz..

Mustafa Yürekli: Batıcıların zulmü unutulmaz..
Hiçbir cunta yargıya taşınmadı.. Hazineyi boşalttı darbeciler, ihalelerde rüşvetlerle servet sahibi oldular, servetlerini katladılar.. Yakınlarını, üst düzey bürokrat yaptılar; Marmara, Ege ve Batı Akdeniz kıyılarındaki tatil merkezlerinde villalarda..

Batıcıların zulmü unutulmaz..

Harun Reşid’in Me’mun adında bir oğlu vardı. Çocukluk yıllarında sebepsiz yere Me’mun’a sopayla vurmuştu hocası.

Me’mun canı yanınca “Neden bana vurdun?’ diye sordu..

Hocası ona sadece “Sus!” dedi.

Derse devam etti hoca. Me’mun bir süre sonra tekrar sordu “Neden bana vurdun?” diye.

Hocası yine “Sus!” dedi.

20 yıl sonra Me’mun, halife olunca..

İlk iş olarak hocasını huzuruna çağırtmış.

“Bana neden sebepsiz yere vurmuştun?” diye sormuş.

Hocası tebessüm ederek “Onu hâlâ unutmadın mı?’ demiş. Halife Me’mun, “Vallahi asla unutmadım!” demiş.

Hocası, tarihe geçen şu konuşmayı yapmış:

“Zulme uğrayan asla maruz kaldığı haksızlığı unutmaz..

Sana sopayla vurarak canını yaktım ve sen bu haksızlığı unutmadın! Böylece zulmün unutulmadığını öğrendin.

Sakın ha kimseye zulmetme!

Çünkü zulüm, yıllar geçse de kalpte sönmeyen bir ateştir!”

Zulüm, unutulmaz. Kaç kuşak geçerse geçsin unutulmaz!

Bu millet, CHP’nin tek parti iktidarındaki zulümlerini hala unutmadı. 1950 öncesi zulümler, kuşaktan kuşağa anlatıldı.. Batıcıların bu zulmünün hesabı sorulmadı. Hesabı sorulmayan zulüm, daha da işler, acı verir sürekli ve hiç unutulmaz..

DP bu hesabı sormadı, sordurmadı! Yargılayamadığı CHP, DP’yi 27 Mayıs 1960 darbesinde tarihin partiler mezarlığına gömdü. Üstelik Cumhurbaşkanı Celal Bayar kalan ömründe İsmet İnönü gibi siyaset yapamadı bir daha..

Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Yassıada’da göstermelik bir şekilde yargılandı ve idam edildi.. Tek parti dönemini yargıya taşımamanın cezasını, can vererek ödediler. CHP’yi tek parti yönetimi nedeniyle yargıya taşısalardı, İnönü ve hayatta olanlar cezaya çarptırılacak, kendileri kurtulacaktı..

50 yıldır sık sık darbelere maruz kalıyor devletimiz: 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan ve 15 Temmuz.. AK Parti iki kez, 27 Nisan ve 15 Temmuz’da darbeye maruz kaldı.. Bu halk siyaseten şamaroğlanı oldu son bir asırda..

CHP’nin rakibi partiler, tek tek kapatıldı. Demokrat Parti, peşine Adalet Partisi kapatıldı.. Milli Görüş partileri, MNP, MSP, RP ve FP kapatıldı.. Anavatan Partisi kapatıldı. AK Parti kapatma davasından yarayla döndü..

Batıcıların zulmünü unutmadı bu halk! Ellerine fırsat geçse yine zulüm işleyeceklerini çok iyi biliyor.

CHP’nin temsil ettiği Batıcılar, darbelerle, devlette temizlik yaptılar. Zihniyetlerini gayri meşru yollardan devlete hakim kıldılar. Batıcılığı, resmi ideoloji haline getirdiler sürekli.

Ne var ki hiçbir cunta yargıya taşınmadı.. Hazineyi boşalttı darbeciler, ihalelerde rüşvetlerle servet sahibi oldular, servetlerini katladılar.. Yakınlarını, üst düzey bürokrat yaptılar; Marmara, Ege ve Batı Akdeniz kıyılarındaki tatil merkezlerinde villalarda yaşıyorlar, yüksek emeklilik maaşlarıyla dünyada cennete hayatı sürüyorlar.. Milletin sırtından saray hayatı yaşıyorlar.. Hiçbir zaman dünya güçlerinin elinin altına duran, darbe yapan, milleti ezen ve sömüren Batıcılar yargılanmadı, hesap vermedi..

Türkiye kuşatılmış. Irak ve Suriye’den sonra işgal sırası ülkemizdeydi.. 15 Temmuz başarılı olsaydı, Türkiye’de de şehirler virane olacaktı.. Allah korudu!

Batı’nın zulmetme sırası bizde! Millet maşaları, işbirlikçileri tanıyor.. 

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.