Mustafa Yürekli: Arif Nihat Asya’nın şiir dilinde güvenli bağlanma
Cumhuriyet şiirinin önemli temsilcilerinden bayrak şairi Arif Nihat Asya (1904 – 1975) henüz bir haftalık bebekken, babası Tokatlı Zîver Efendi askerde veba hastalığından hayatını kaybettiği için öksüz kaldı. Annesi Tırnovalı Zehra Hanım yeni bir evlilik yapıp Filistin'e gidince de bir tür öksüz kalacaktı.
Dolayısıyla Arif Nihat Asya üç yaşından ilkokulu bitirene kadar akrabalarının yanında, daha sonra da okul yurtlarında yetişti. Hz.Peygamber’in (s.a.v.) annesiz ve babasız büyümesi, Arif Nihat Asya’ya ufuk oldu, hayat karşısındaki direncini artırdı.
Savaş Yıllarında Yetişti
Arif Nihat Asya, dedesi ve babannesinin ölümünden sonra bakımını üstlenen halası ile birlikte, Balkan Savaşı'ndan kısa bir süre önce İstanbul'a göçtüklerinden, Kocamustafapaşa ve Haseki mahalle mekteplerinde öğrenim gördü. Birinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’da Gülşen-i Maarif Rüştiyesi'ne devam etti.
Arif Nihat, orta öğrenimini, parasız yatılı olarak Bolu ve Kastamonu liselerinde tamamladı. Millî Mücadele'ye destek verenlerin İstanbul’dan Ankara’ya geçerken durağı haline gelen Kastamonu'daki öğrencilik dönemi, onun kişiliğini ve sanatını çok etkiledi. Çünkü Mehmet Akif Ersoy, Ankara’ya geçerken, iki ay kadar Kastamonu’da kaldığından şehirde heyecan ve umut havası estirmişti.
Öğrenimine Dârü'l-Muallimîn-i Âliye (bugünkü İstanbul Üniversitesi Yüksek Öğretmen Okulu) edebiyat bölümüne devam etti. Batı Anadolu Yunan, güney Anadolu Fransız ve İtalyan işgalinde, başkent İstanbul da İngiliz işgali altındayken üniversite öğrencisiydi. Öğrencilik yıllarında, nefesini tutup Milli Mücadele’yi takip etti, Sakarya Savaşı’nı, Dumlupınar Meydan Muharebesi’ni gün gün takip etti.. İstanbul’un kurtuluşuna tanıklık etti; İngilizlerin gidişini ve halkta yarattığı heyecanı yaşadı..
1928'de mezun olduktan sonra edebiyat öğretmeni olarak Adana'ya tayin oldu. Adana Kız Lisesi ve Erkek Lisesi'nde öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Adana'da öğretmenlik yaptığı dönemde 1933 yılında Üsküdar Mevlevihanesi'nin son şeyhi Ahmet Remzi Akyürek'e bağlandı; millî şiirlerin yanı sıra tasavvufi şiirler yazdı.
1941 yılında ilk evliliğini sonlandıran şair, kimya öğretmeni Servet Akdoğan ile ikinci evliliğini yaptı; bu evlilikten de bir kız, bir erkek iki çocuk sahibi oldu. 1942 yılında Malatya Lisesi'ne müdür olarak atanıp Adana'dan ayrılan şair, Malatya Lisesi Müdürü iken Maarif Vekili Hasan Ali Yücel ile yaşadığı sert tartışma nedeniyle huzursuzluk yaşadı. Üç yıl kadar Malatya'da çalıştıktan sonra yeniden edebiyat öğretmeni olarak Adana Erkek Lisesi'ne döndü. 1948'de Edirne Lisesi'ne sürgün edildi.
1950 Türkiye genel seçimlerinde Demokrat Parti'nin listesinden Seyhan (Adana) milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi. Dönemin sonunda aktif politikayı bıraktı, öğretmenliğe döndü.
Arif Nihat Asya, 1955 yılından itibaren Ankara Gazi Lisesi'nde öğretmenlik yaptı. İki yıl da Kıbrıs'ta, Lefkoşa Erkek Lisesi'nde görev yaptıktan sonra 1962'de Ankara'ya döndü ve Gazi Lisesi'nden emekliye ayrıldı.
Emekliye ayrıldıktan sonra Yeni İstanbul ve Babıali'de Sabah gazetelerinde yazılar yazdı. Aralık 1974'ün sonlarında hastalanarak hastaneye kaldırıldı; 5 Ocak 1975'te vefat etti. Kabri, Ankara Karşıyaka Mezarlığı'ndadır.
Savaş yıllarında okul yurtlarında, akran öğrenci arkadaşlarıyla birlikte büyümek, öksüz olduğu halde güvenli bağlanma sitilini kazanmasını sağladı.. Kontrol edilebilir düzeyde kaygısı ve kaçınımı elbette vardı ama diğergamlık, merhamet, empati, milli meselelere ilgi ve dini hassasiyet bağlanma konusunda güvenli sitili bulma imkanı verdi.
Şiir Dilinde Güvenli Bağlanma
Arif Nihat Asya, yurdun güzelliklerini, doğasını anlatan, kimi zaman yergici ama Müslümanlığı yücelten şiirler yazmıştır. Şiirlerinde halk ve divan edebiyatı nazım şekilleri yanında çağdaş edebiyatın nazım şekilleri de yer almıştır. En çok kullandığı nazım şekli ise Rubaidir; rubailerden oluşan beş ayrı kitap yazmıştır. İşlemiş olduğu başlıca temalar kahramanlık, tarih bilinci, din, aşk, tabiat ve memleket güzellikleridir.
Sanat hayatı, İstanbul, Kastamonu ve Adana’da şekillendi. İlkoku yıllarında İstanbul’da Haseki’de destancıların okuyarak sattıkları harp destanları onu şiire yönelten ilk örneklerdi. Kastamonu lisesinde debiyat öğretmeni Enver Kemal Bey, yeteneğini keşfetti ve yönettiği Gençlik adlı dergide ilk şiirlerini yayımladı. Hayatta olduğunu bildiği halde annesini göremediği için Türkçedeki en güzel anne şiirlerini yazdı. İlk şiir kitabı olan Heykeltıraş, 1924 yılında İstanbul’da öğrenci iken yayımlandı.
Şair, 1940 yılında, Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun kutlandığı 5 Ocak günü yapılan tören için yazdığı Bayrak adlı şiiri ile tanındı ve Bayrak Şairi olarak anılır oldu. Destan şiirinde başarılı olduğundan; genel olarak şiiri üzerinde Mehmet Akif Ersoy, Mehmet Emin Yurdakul ve Yahya Kemal'in açık tesiri görülmektedir.
Şiirlerinde günlük Türkçeyi bir sanat dili haline getirerek kullanan Arif Nihat'ın rahat, özentisiz ve sade bir üslubu vardır; millî değerleri ve dini heyecanları işleyen şiirlerine Türkçenin imkanlarını kollayan yeni ve ince bir söyleyiş hakimdir.. Bayrak, Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, N’at, Fetih Davulları, Selimler, Kubbeler, Süleymaniye en tanınmış şiirleridir. Bayrak şiirinden dolayı Türk edebiyatında Bayrak Şairi olarak da anılır.
Sosyal ve siyasal konuları, yurt gözlemlerini, arkadaşlarını, yakın çevresini, tarihi konuları, dini meseleleri, aşkı, tabiatı konu alan nesir türünde eserleri de bulunur.
İkinci Dünya Savaşı arefesi olan dönemde (1924 – 1939) dünya ile birlikte Türkiye de bunalım geçirdi.. Arif Nihat Asya, Necip Fazıl Kısakürek’le yaşıttı; hatta bir aylık büyüktü. İki şair de 1930’lu yılları arayış içinde geçirdi; 1940’lı yıllarda iki sanatçı da milletiyle kader birliği yapıp yabancılaşmaktan kurtuldu.. 1950’li yıllarda kendilerini inşa ettiler.
Arif Nihat, 1950 sonrası çift kutuplu dünyada, sağ sol çatışmasının dışında durdu. Terör olaylarına çekilen gençliğe tarih bilinci kazandırmaya ve dini hayatı canlandırmaya dönük çalışmalar yürüttü. 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri peş peşe patlarken gençliğe sahip çıkarak sanat edebiyat üzerinden Batıcılığa karşı mücadele verdi.. Bu mücadelede şairin güvenli bağlanma stili şiir dilini büyük oranda belirledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.