Milli Şair Bestami Yazgan üstadım..

Öncelikle; sadece benim değil birçok şairin üstadı, hece şiirinin hece kalıplarına uymak şartıyla kafiye ve redif hatası yapmadan, ona gönlünün ve fikrinin güzelliklerini de katarak sunabilen, değindiği millî ve manevî konularla kendine özgü bir ses güzelliğine ulaşan, birçok usta şairin ustalığını severek benimsediği Bestami Yazgan üstadım ile yıllar öncesinde tanışmaktan çok mutluyum.

O'nu tanıyıp izleyenler şüphesiz bilir ki; O, her şeyden önce çok değerli bir insan, çok kıymetli bir dosttur. Dostluğu herhangi bir hesaba, endişeye, menfaate dayanmaz. O, eskilerin tabiriyle kadim bir dosttur. Bir kere tuttuğu eli bir daha siz bıraksanız bile, O bırakmaz.

Vücuduyla, bedeniyle, maddi taraflarıyla günümüzde yaşamasına rağmen, günümüzde yaşamalarını arzuladıkları, yüzyıllarca yaşayabilir özelliklere sahip milli ve manevi değerlerdir.

Geçmişin tüm güzelliklerini, en önemli özelliklerini, insanı insan eyleyen ahlak, ilim, erdem, vefakârlık gibi o tertemiz değerleri; günümüzün sadece kendi benine yaslanan maveradan nasipsiz haline inat özenli bir şekilde korumaktadır.

Dününü doğru bir şekilde bilmekte, bugününü en güzel bir şekilde yaşamakta, sonraki yıllara hem şiir, hem evlatları hem de yetiştirdiği öğrenciler planında hakikaten de değerini kelimelerle, sözlerle dillendiremeyeceğimiz, maddî ve günübirlik düşünüşlerle değerlendiremeyeceğimiz güzel eserler sunmaktadır.

Eserlerinin güzelliği; hem maddî, hem manevî, hem fikrî, hem tasavvufî bakımdan komple bir güzelliktir.

Bestami Yazgan üstadım şiiri yazmaz sadece, aynı zamanda yaşar ve yaşatır.

Günümüzde, hem kaliteli şiirler yazan hem de yazdıklarını uygun davranan, insanlara, okuyucularına birbirinden kıymetli edep ve erdem hediyeleri sunan nadir usta şairlerdendir.

Dostlarını ayda, yılda değil her daim hatırlar, örnek davranış ve kıymetlendirmeleriyle onurlandırır. Onların kendisini sayıp sevdiğinden daha çok kendisi onları sayar, sever.

Bestami Yazgan üstadımla 1985 yılından itibaren tanışıyoruz, yüz yüze ya da telefonla konuşuyoruz. Birbirimizi limitsiz arıyor, halimizi, hatırımızı, son durumumuzu konuşuyoruz. O gün (1985) den bugüne her aradığımda telefonda bendenizi samimi, sımsıcak sesiyle karşılamış, her yazdığım mektubu ya da ulaştırdığım maili cevaplamış, gönlüyle, sevgisiyle, ilgisiyle her daim dostluğunu korumuş, bir söz ustasıdır.

Bestami Yazgan üstadımı böylesine kısa bir yazıyla tanımlamak bir hayli zor. Çünkü tarif eyleyeceğimiz her tanım kendi bünyesinde bir noksanlık barındıracağından onun hakiki manasıyla tarifine ulaşabilmemiz bir hayli gayret ve çabayı, derin düşünme ve çok dikkatli bir değerlendirmeyi gerektirir. Bu emek ve çabaya, derin ve isabetli düşünme kuvvetine ulaşmadan üstadı noksansız değerlendirmek mümkün değildir.

Baştan da söylemiştim. Çok komple, birbiriyle barışık özelliklere, güzelliklere sahip bir karakterdir, O. Bu özellik ve güzelliklerinin farklı taraflarını birbirinden farkıyla kısa bir yazıda sunabilmek çok zor.

Üstadım imam hatip mezunudur; dinimizi en güzel bir şekilde bilir ve yaşar. Edebiyat fakültesi mezunudur; şiirin ilmini, özelliklerini, nasıl yazılacağını ayrıntılarıyla bilir. Şiirin, edebiyatın ilmine vakıftır. Çok kıymetli bir insandır, çok değerli bir dosttur, sorumluluk sahibi, vefakâr, fedakâr bir aile reisidir, bunların gereklerini yaşantısında en doğru ve faydalı bir şekilde uygular.

Öğrencilerinin çok sevdiği, öğrenci velilerinin her daim takdir eylediği bir eğitimcidir, öğretmendir. Nerede öğrenci varsa mutlaka orada O vardır. Öğrencilerin gönüllerine sesleniyor şiirleriyle, hikâyeleriyle, masallarıyla, hitaplarıyla. Öğretiyor, yetiştiriyor, koruyor, izliyor, ilgileniyor onlarla.

Şiiri, hikâyeleri, masalları gibi saymaya çalıştığımız bütün güzel özellikleri erdem ve faziletleri de vakte dayanıklıdır. Günler, aylar, yıllar bu erdem ve faziletlerini her daim besler, kuvvetlendirir. Vaktin aşındıramayacağı erdem ve faziletlerin, şiir, masal, hikâye ve dostlukların adamıdır, üstadım.

O, hem şiiri, sanatı, insanlığı hem de dostluğunun daimiliği ile günden güne görkeminin daha bir farkına vardığımız bir değerdir, erdem ve fazilet örneklerindendir.

Üstadın şiirlerinde; Yunus Emre, Karacaoğlan, Köroğlu, Dadaloğlu gibi yüzyılların ustalarının tadını bulabilirsiniz. Şiir gibi şiir yazan bir ustaya kavuştuğunuza, şüphesiz inanırsınız. Söyleyişindeki samimiyeti, yerli ve milli özelliklerle, güzelliklerle bezenmiş kuvveti hemen anlar, başkalarını taklit eylemeden bambaşka güzelliklere ulaşan bu söz ustasına hayran kalır; hayatının birçok karesinde Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre gibi gönül erlerinin izlerini, örnek davranışlarını görür, sevinir, gurur duyar, tarifsiz bir mutluluğa ulaşırsınız.

Bestami Yazgan üstadım birleştirici, bütünleştiricidir. Yaratılanı yaratandan ötürü sever. Kimseye küsmeyen, kin gütmeyen, her türlü fitne fesatlıktan, hasetlikten arınmış bir gönül adamıdır. Öyle ki kendini unutanları bile unutmaz. Benzerine günümüzde çok az rastlanan imrenilecek bir insandır. Sürekli ve istikrarlı bir şekilde yazar, okur, insanlığın insani değerlerine, inancımızın öğütlediklerine, güzel ahlak iklimine azimle yürür.

Hülasa Bestami Ağabey; yıllar önce kendisiyle ilgili yazdığım bir yazıda da dediğim gibi “barışın güvercini, savaşın kartalıdır" adeta. Barış zamanlarında Yunus Emre, Mevlana’dır, her gönülde sevinçle karşılanan. Sevgiyle bezeklenmiş, çiçeklenmiş barışın güvercinidir. Zorda kaldığımız günlerde eliyle, diliyle, özüyle, sözüyle, şiiriyle Yavuz’dur, savaşın kartalıdır. Devletimize, necip milletimize, bin yıllık yurdumuza, millî ve manevî değerlerimize adanmış bir ömürdür. Edebiyatın, sanatın aşığı, şiirin otağı, eğitimin ustası, öğrencilerin bilgi ve sevgi kaynağı, bütün şahsiyetli, dürüst ve mert insanların arkadaşı, ahbabıdır. Aydınlığın habercisi, müjdecisi, her güzelliğin, erdem ve faziletin sesi ve hakiki dostluğun kalesidir.

Allah bir ömür işlerini kolaylaştırsın. Umduklarına ulaştırsın.

Allah sağlık, mutluluk ve başarılarını daim eylesin.

Durdu ŞAHİN

(Şair-Yazar)