'Mescid-i Aksa'yı savunmak her Müslüman'ın görevidir'

'Mescid-i Aksa'yı savunmak her Müslüman'ın görevidir'
 İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına tepkiler büyüyor. İHH Başkanı Yıldırım, "Mescid-i Aksa'yı savunmak her Müslüman'ın...

 

İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına tepkiler büyüyor. İHH Başkanı Yıldırım, "Mescid-i Aksa'yı savunmak her Müslüman'ın görevidir" dedi.

 

ANKARA (AA) - İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına tepkiler büyüyor.

 

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya girmesiyle ilgili, "İsrail bunu yaparak Mescid-i Aksa'ya girişleri adileştirmeye çalışıyor" dedi.

 

İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya girerek içerideki Müslüman gruplarla çatışmasını ve girişleri güç kullanarak engellemesini AA muhabirine değerlendiren Yıldırım, İsrail'in, Mescid-i Aksa'ya giriş çıkışlar yaptığını, halıları kirlettiğini, Kur'an- Kerim'leri yerlere attığını, insanları tartakladığını aktardı.

 

İsrail'in dünyanın nabzına bakarak, aleyhte tepkiler çok yoğun değilse ona göre tavır aldığını belirten Yıldırım, şunları söyledi:

 

"İsrail bunu yaparak Mescid-i Aksa'ya girişleri adileştirmeye çalışıyor. Yani bu normalmiş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor. Tepkiler, fazlalaşınca geri çıkıyor ama artık dikkat ederseniz, biz de dahil olmak üzere her tarafta, 'İsrail, Mescid-i Aksa'ya girer ama sonra tekrar çıkar' söylemi var. Böylece Batı Şeria'daki, Gazze'deki uygulamalarının bir kısmını da Aksa'ya yapıyor. Çünkü Mescid-i Aksa'yı yıkma hedeflerine yavaş yavaş geldiler. Bundan sonra İsrail'in amacı Mescid-i Aksa'nın ortadan kaldırılması ve oraya Süleyman Mabedi'nin kurulmasıdır. Bu nedenle hepimizin teyakkuz halinde olması lazım. Mescid-i Aksa'yı savunmak, dünyanın neresinde olursa olsun her Müslümanın görevidir. Hepimiz ribatta olmak zorundayız."

 

Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırılara ses çıkarılmadan, İsrail'le kurulacak her ilişkinin ihanet olacağını ifade eden Yıldırım, "O nedenle, İsrail'le ilişki kurmak isteyen diplomatlar ve siyasetçiler de bunu çok iyi algılamak mecburiyetindedir. İsrail'le bütün ilişkilerin derhal dondurulması lazım. Mescid-i Aksa bizim kutsalımızdır. Minbere çıkılmıştır, kutsal değerlerimiz ayaklar altına alınmıştır. İsrail'e karşı Mescid-i Aksa'nın haklarının savunmasının bütün imkanlarla yapılacağının, İsrail'e nota olarak verilmesi gerekiyor. Bunu da Türkiye yapmalıdır" diye konuştu.

 

"Tüm Müslümanların sorumluluğundadır"

 

Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir ise İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınların ve kısıtlamaların aslında büyük ve stratejik bir planın parçası olduğunu, İslam dünyasının sessizliği ve uluslararası örgütlerin İsrail'in hukuksuzluklarına karşı yaptırım üretememesinin İsrail'i daha da cesaretlendirdiğini kaydetti. İşbilir, şunları dile getirdi:

 

"Mısır’da Temmuz 2013’te gerçekleşen darbe, Türkiye'de özellikle 7 Haziran sonrası tırmanan terör hadiseleri ve bölgesel krizlerin derinleşmiş olması da İsrail'i cesaretlendiren önemli faktörler. Maalesef bugün İslam dünyası, Filistin davasını ve Mescid-i Aksa'yı uluslararası mahfillerde savunacak, İsrail’i durduracak etkili aktörlere ve mekanizmalara sahip değil. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın adeta adı var kendi yok. İslam ülkeleri ise tarihin en büyük travmalarından birisini yaşıyor. Devlet terörü uygulayan İsrail'e karşı ittifakla dur diyemiyorlar. Mescid-i Aksa’nın bir an önce hürriyetine kavuşması ve İsrail tasallutundan kurtarılması için İslam dünyasının ittifakla hareket etmesi ve ayağa kalkması şarttır. Aksa'yı kurtaramayan İslam dünyası esaret ve zillete mahkum olur."

 

"Peygamber mirası Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak zorundayız"

 

Mirasımız Derneği (Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneği) Genel Başkanı Muhammet Demirci ise, "İsrail askerleri Kıble Mescidi içinde büyük bir tahribata yol açmıştır. Saldırı esnasında Mescid-i Aksa'nın kıble kısmı alev almış ve güçlükle söndürülebilmiştir. İşgal devleti Mescid-i Aksayı Müslümansızlaştırma faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu amaçlarına ulaşmak için her türlü aşağılık yola başvurmaktadır" dedi.

 

Demirci, İsrail'in son zamanlarda artan baskınlarda sürekli bomba kullandığını ve bu bombaların yangına sebep olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

 

"Amaçları yakarak veya yıkarak Mescid-i Aksa’yı tamamen ortadan kaldırmaktır. Böylece Müslümanların Kudüs ve Filistin davasından uzaklaşacağını düşünüyorlar. Öncelikle biz Aksa sevdalısı Müslümanlar böyle bir şeye kesinlikle izin vermeyeceğiz ve şunu da belirtmek isterim ki, bizim için mukaddes olan taş veya toprak değil Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın bulunduğu konumdur. Olaylar esnasında çok sayıda Müslüman kardeşimiz yaralanmış yaşlarına bakılmaksızın darp edilerek yaka paça dışarı çıkarılmışlardır. İşgalciler son günlerde bu tarz şiddet gösterilere sıkça başvurmaya başlamışlardır. Dünyanın tepkisini ölçen işgalci rejim yeterince tepki görmediğinde saldırılarını daha da şiddetli hale getirmektedir."

 

Olayların 13 Eylül'de başladığını dile getiren Demirci, bu saldırıların 22 Eylül'deki Keybur Bayramı ve 27-29 Eylül Skot Bayramı sebebiyle devam edeceğini düşündüklerini belirtti.

 

Demirci, radikal Yahudilerin, bu dönemlerde sürekli Mescid-i Aksa'ya saldırdığını ifade ederek, "Aksa içerisinde ayin yapmaya çalışıyorlar. İşgal polisi de Mescid-i Aksa'daki Müslümanları dışarıya çıkarmak için ses ve sis bombaları ile kadın, yaşlı, çocuk demeden herkesi darp ediyor. Kudüs ve Mescid-i Aksa her zamankinden daha fazla tehlike altındadır. Dolayısıyla her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerekiyor. Biz Müslümanlar olarak Peygamber mirası Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak zorundayız. Mescid-i Aksa bizim akidevi meselemizdir. Tüm İslam alemini Mescid-i Aksa'da uygulanan işgal politikaları ve saldırılara karşı daha duyarlı olmaya ve tepki göstermeye davet ediyoruz" şeklinde konuştu.

 

"İslam alemi olayın vahametini kavramış değil"

 

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Yılmaz da AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İslam alemi olayın vahametini kavramış değil. Bugün bizim İstanbul'da rahat bir şekilde oturuyor olmamız, Mescid-i Aksa'nın özgür olmasıyla alakalıdır" dedi.

 

Yılmaz, İsrail'in sistematik bir şekilde adım adım projelerini gerçekleştirmeye çalıştığını, bundan vazgeçmeye niyetinin olmadığını söyledi.

 

Türkiye'nin dünya kamuoyunda duyarlılık oluşturmaya yönelik girişimlerinin önemine işaret eden Yılmaz, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in saldırılarına dikkat çekmek için BM'ye çağrıda bulunması duruma katkı sağlayacaktır ama bu işin çözüm yolu Türkiye'nin bilinçlenmesi çünkü BM üzerine düşen sorumlulukları tam yerine getirmiyor" dedi.

 

Yılmaz, İsrail devletinin Mescid-i Aksa'yı yıkarak yerine Yahudi mabedi yapmayı planlandığını belirterek, "O amaçlarına ulaşamayacaklar inşallah. Filistinli kardeşlerimiz orada gerçekten iyi direniyor, bunları desteklemek lazım. İslam alemi olayın vahametini kavramış değil. Bu konu hayati bir meseledir. Bugün bizim İstanbul'da rahat bir şekilde oturuyor olmamız, Mescid-i Aksa'nın özgür olmasıyla alakalıdır" ifadesini kullandı.

 

Bu konuda bilinçlendirme yapılması gerektiğini savunan Yılmaz, "Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini sıfır düzeye indirmesi lazım. En sağlıklısı budur" görüşünü dile getirdi.

 

Karadağ İslam Birliği, saldırıları kınadı

 

Karadağ İslam Birliği, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa'ya girerek içerideki Müslüman gruplarla çatışmasını ve girişleri güç kullanarak engellemesini kınadı.

 

Podgoritsa ve Nikşiç Başimamı Cemo Recematoviç, Karadağ İslam Birliği adına AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin saldırılarının, "Müslümanlar için çok önemli dini ve kültürel yapıların yıkılmasını hedefleyen siyonist politikanın devamı" olduğunu söyledi.

 

Saldırıların tüm İslam ümmetinin bütünlüğüne yapıldığını ifade eden Recematoviç, "Bunda en büyük sorumluğa sahip İslam ülkesi, tüm bu düşmanlığa ve İsrail'in saldırılarına rağmen onlarla hala ilişkilerini sürdüren Suudi Arabistan'dır" dedi.

 

Recematoviç, yapılanlara karşı İslam ümmetinin büyük bir bölümünün sessiz kalmasının ayıp olduğunu vurgulayarak, "Sadece Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu saldırıları kınadı" ifadesini kullandı.

 

"Mescid-i Aksa'nın onuru onurunuzdur"

 

Gazzeli kadınlar, İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarını protesto etti.

 

Gazze'deki Filistin Yasama Konseyi binası önünde toplanan Hamas mensubu kadınlar, "Ey Müslümanlar, Mescid-i Aksa'nın onuru onurunuzdur",  "Aksamız bölünmeyecek" yazılı dövizler taşıdı.

 

Hamas Kadın Kolları sorumlusu Reca el-Halebi'nin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsallarımızı korumak için kanımızı feda etmeye hazırız. Mescid-i Aksa'yı zaman ve mekan bakımından bölme planlarını reddediyoruz" dedi.

 

Halebi, Batı Şeria ve Kudüs'teki Filistinli gruplara, Aksa'yı "barbar saldırılara" karşı savunmaları çağrısında bulundu.

 

İsrail askerleri, Yahudi yerleşimcilerin Aksa'ya alınmasını protesto eden ve içeri girmek isteyen Filistinlilere pazar gününden beri ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile müdahale ediyor. Müdahaleler sırasında aralarında kadınların ve gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi yaralanmıştı.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.