Merhum Hikâyeci-Yazar M. Ali Taşçı Ve Şair-Yazar Necati Aykan Ustalar
Merhum Hikâyeci-Yazar M. Ali Taşçı Ve Şair-Yazar Necati Aykan Ustalar
M. Ali taşçı
Pınar dergisinde hikâyelerini ilgiyle okuduğumuz Mehmet Taşdiken ustanın dediği gibi “ Kendisine has bir anlatımı, yine özel bir konu seçimi ve detay anlayışı vardı. Kullandığı dili zengin Anadolu Türkçesi idi.” Türkçe onun kaleminden insanı etkileyen, hislendiren, düşündüren, geleneksel değerlerimize doğru yürümemizi öğütleyen, sıcak, sımsıcak hikâyeler şeklinde önce Pınar sayfalarına, sonra gönüllerimize doğru şahlanıyordu. Sözlüklere bakmadan anlayabildiğimiz temiz Türkçesi, Anadolu insanının yaşayışını, düşünme biçimini, çeşitli durumlardaki tepkilerini, iyi niyetini, fedakârlığını, ahlakını, yardımseverliğini o zamana değin örneğine fazla rastlamadığımız bir üslup ile anlatıyor, okuyucuyu bütün samimiyetiyle kucaklıyordu.
Daha sonra günlük Bayrak gazetesinde Söz Temsili isimli köşesinde yazdığı zekâ ürünü, düşündüren, okuyucuyu tebessüme doyuran yazılarında da gördüğüm bu samimiyeti, konuya hâkimiyeti ve anlatmak istediğini lafı uzatmadan en güzel bir şekilde anlatabilme kabiliyeti, onun bir başka güzel özelliğiydi.
M. Akif Ak üstadımın cümleleriyle “ Yörük Türkmen geleneğindeki geleneksel hikâye- masal anlatıcılığını bilenlerin daha doğru anlayacağına inandığım Merhum M. Ali Taşçı ustanın hikâyeciliğinin üslup, teknik ve muhtevasını değerlendirmek, hikâyeciliğinin kendinden başkasına benzemeyen özelliklerini bilmek, anlamak, genç hikâyecileri ileri ufuklara, çok kıymetli hikâyelerle bezenmiş eserlere ulaştıracaktır diye düşünüyorum.
Yüzde yüz yerli ve milli düşünüp yine yüzde yüz yerli ve milli konularda yazan hikâyeci-yazar üstada, Allah’tan rahmet ve cennet diliyorum.
Necati Aykan
Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ideal öğretmenler için dediği gibi “imanlı, kararlı, vicdanlı, liyakatli” bir insandı. “Es Rahmet Rüzgârı” isimli albümde bazı şiirleri de bestelenen yerli, millî, mert, yiğit, dürüst, bir şairdi.
Şiirlerinde birlik, dostluk, köy, köylü, çağın özellikleri, umut, imanın kuvveti, vuslat, maziye özlem, yabancılaşmanın tehlikeleri, dua, anaların fedakârlığı, hüzün, zulüm ve zâlimlerin kötülükleri, memleket ve yurt sevgisi gibi, millî, insanî, dinî konuları mısra, bent ve dörtlüklerle zevkle okunacak bir biçimde sunmuştu okuyucularına. Şiirlerinin konuları kadar o konuların anlaşılmasını kolaylaştıran “Allah, iman, vatan, millet, hasret, çile, fatih, fetih, ferman, tarih, türkü, dava, dost, yurt, huzur, yürek, şafak, gurbet, ufuk, bulut, dağ, fırtına, hece, gece, sonsuzluk ve hürriyet” gibi insanı sahiden etkileyen kelimeleri de özenle seçilmişti,
Şairimiz; ebedî güzelliklere hayran, zulme ve zalimlere tepkisini göstermekten sakınmayan, birlik ve beraberliği her daim önemseyen, geleneklerden beslenen, köy hayatının çileli taraflarını, köylünün dert ve problemlerini en güzel bir şekilde dillendiren, maziyi saygıyla anmakla birlikte atide de güzel günlere kavuşacağımıza olan umudunu eskitmeyen usta bir şairdi.
Yazar Abdullah Yıldız ustanın merhumla ilgili hislerini paylaştığı yazısında da gayet isabetlice dillendirdiği gibi “İslami duyarlılığını, yerli ve millî tavırlarını her daim korumasını bildi. İnançlı, ihlâslı ve fedakârdı..” Özgün, özgür ve cesur bir sesti.
Hayati öneme sahip çeşitli konularda insanı doyuran, gerçekleri duyuran, etkileyici, bilgilendirici, faydalı, birbirinden değerli deneme ve tanıtma yazıları da yazan, seçkin üslubuyla okuyuculara “işte bu” dedirten bir kalem erbabıydı.”
Şiirlerinde “Yüzyılların Şarkısı”nı söyleyen merhum şair-yazar üstada Allah’tan rahmet ve cennet diliyorum.
Durdu ŞAHİN
(Şair-Yazar)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.