Mehmet Yürekli: Limonun bahçeden mutfağa yolculuğu

Mehmet Yürekli: Limonun bahçeden mutfağa yolculuğu
Adana'da, hasat zamanı olmasına rağmen, limonun kilosu, halde 1 liraya, markette ise yaklaşık 5 liraya satılıyor.

Adana'da, hasat zamanı olmasına rağmen, limonun kilosu, halde 1 liraya, markette ise yaklaşık 5 liraya satılıyor.

Ürün bolluğundan fiyatlarda düşüş olduğunu kaydeden Adana Kabzımallar Odası 2'nci Başkanı Mahsun Doğan, "Marketlerde fiyat farkı olunca insanlar satın almıyor ve ürünler elde kalıyor." dedi.

Toplumda yaygın kanaat, tarlada ve bahçede ölü fiyatına alınan sebze, meyve ve gıda ürünlerinin halde fiyatının şiştiği şeklindedir.

Üreticinin aldığı ile tüketicinin ödediği fiyat arasında oluşan büyük fark, her hasat döneminde yaz kış gündeme gelen önemli bir tartışma konusudur.

Hal İle Market Karşı Karşıya

Anlaşılan o ki araya sokulan büyük sermayenin hal ve marketler üzerinden estirdiği ekonomik terör ile karşı karşıyayız.

Büyük sermaye, tarım ürünlerini tekeline alarak hal üzerinden kazancını katlarken; artık söz konusu hal tekelini kırmak için doğrudan üreticiden ürün alan çok şubeli büyük market ile şehir hallerindeki kabzımallar karşı karşıya kalmış görünüyor.

Koronavirüs salgınının ülkede görülmesinden sonra birçok sektörde olduğu meyve ve sebze ihracatında da düşüş yaşandı. Özellikle ihracatın sınırlanmasıyla iç piyasada ürün bolluğu yaşanırken, fiyatlarda da düşüşler oldu.

Ne var ki üründe görünen bolluk, büyük sermayenin hal ve market tekelleri üzerinden yaptıkları düzenlemeler yüzünden fiyatlara yansımıyor ve düşüşü engelliyor.

Salgın nedeniyle tarım ürünlerinin ihracatına getirilen kısıtlama bolluğa yol açmasına rağmen fiyatlarda düşüş sağlamıyor ama hal kabzımalı ile market patronlarını karşı karşıya getiriyor.

*****

Adana’daki Narenciye Savaşı

Çukurova bölgesinin gözde ürünlerinden, kış aylarının çokça tercih edilen narenciyesi düşük fiyata; örneğin limon, hasat zamanı olan bu 2020 sonbahar- kış döneminde Adana Hali’nde kilogramı 50 kuruş ile 1 lira arasında satılıyor.

Geçen aylarda limonun kilogramının 3-4 liradan satıldığını kaydeden Adana Kabzımallar Odası 2'nci Başkanı Mahsun Doğan, bu Aralık ayında ise fiyatlarda keskin düşüş yaşandığını söyledi.

Limonun 1 lira civarındaki hal fiyatına karşılık marketlerde kilogramı 4-5 liraya satıldığını söyleyen Doğan, iç piyasada yaşanan ürün bolluğunun fiyatları düşürmesinin tüketici açısından olumlu olduğunu fakat marketlerdeki fahiş fiyatların bunun önüne geçtiğini aktardı.

Marketler, narenciyeyi hal kabzımallarından alarak fiyatları yükseltseler, kar paylaşılsa, problem olmayacaktır.

Dün hal kabzımalları fahiş fiyatlandırmayla eleştiriliyordu bugün de zincir marketler ayını suçlamayla eleştiriliyor.

Çukurova’da, Mersin ve Adana’da narenciye savaşı var.. Bu savaşı kim kazanır bilinmiyor. Ama kaybedeni şimdiden belli: Tüketici, yani halk..

Hükümet salgın nedeniyle ihracata kota koyup vatandaşı rahatlatmak istiyor.. Ne var ki bolluktan fiyatlar düşeceğine beş katı yükseliyor.

*****

Limonun Bahçeden Mutfağa Yolculuğu

Yıllardır tarladaki fiyatla marketteki fiyat arasındaki uçurumdan tüketici şikayetçiydi; ne var ki duyan yoktu, kabzımallar adeta üç maymunu oynuyordu.

Tarlayı önceden ölü fiyata kapatıp aynı tekel yöntemiyle market sermayesinin fahiş fiyat politikası nedeniyle kabzımalların feryat etmesi durumu yeni görülmeye başladı.

Bu konuda yetkililerden destek beklediklerini ve fiyatların normal seviyeye çekilmesi gerektiğini kaydeden kabzımal Mahsun Doğan’ın sesine kulak verelim:

"Limonumuz, birinci sınıf kalite limon. Üretici, ürün bolluğundan dolayı bu limonu 50 kuruş ile 1 TL arasında vermek durumunda kalıyor.

Buna karşılık marketlerde 5 TL'ye satılıyor. Durum böyle olunca vatandaş satın alamıyor ve ürün elde kalıyor.

Buradan 1 TL'ye çıkarken marketlerde 2-3 TL'ye satılmış olsa vatandaş bolca limon alır ve ürün elde kalmaz’" demekte..

Hakikat konuşuyor. Hem de umulmadık noktalardan.

Narenciyenin üretim hikayesi gene hesaba katılmıyor.. Tüketiciye seslenerek rakip şikayet ediliyor.

Limonun bahçeden mutfağa yolculuğu bir bütün olarak ele alınabilirse; kazanç, üretici, tüketici ve aracılar arasında herkesi razı edecek şekilde hakkaniyetle belirlenirse.. İşte o zaman Adanalılık devreye girmiş olur.

Kapitalizm ne zamana kadar Adanalılara zulmedecek? Kendimize gelmeliyiz.

yazının devamı..

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.