Mehmet Yürekli: Gazeteci olmanın kıymetini bilmek lazım
Adanalıyım; tarih bilincimi de geleceğe dair haylimi de bu şehirde kazandım.
Adanalılık, tevhid inancı, tükenmez umut, Türk milletine ve Muhammed (s.a.v.) ümmetine mensubiyet, Darülislam’ın eşsiz köşelerinden birinde, Adana’da mukim olmak demek benim için.
Yuvamdan sonra en mukaddes yapı bu şehir. Bu şehirdeki tabiat kitabını okuyarak Allah ve ahirete inancımı pekiştirdim. Bu şehrin bir köşesinde yaşadığım hayat ile en büyük Allah sevgisi olarak, Hz.Peygamber’i (s.a.v.) örnek alma çabası olarak gördüğüm Adanalılığımla cennetteki ebedi hayatı kazanacağıma inanıyorum. Adana pek çok iyi insan yetiştirmiştir tarih boyunca; onların yolunda yürümeyi asalet biliyorum.
- Yerel basının önemi
- Basının Yaygın Ve Ulusalı
- Güçsüz Yerel Basında İyi Gazeteciler Var
- Demokrasilerde Yerel Basının Önemi
- Yerel Basını Güçlendirmek
- Yerel gazetecilik ölmez
- Yerel basında da gazeteci yedi canlıdır
- Ova Ekin Dostları’ndan Adanapost’a 40 Yıllık Yayıncılık
- Gazeteci olmanın kıymetini bilmek lazım
- İyi yerel gazete nasıl çıkarılır?
- İletişim Hakkı ve Kötüye Kullanılması
- Adanapost, siyasal katılım ve yerel basının rolü
Şanslıyım. Rahmetli babam, bu kentin öğretmenlerinden, Müslüman aydınlarından biriydi. Babamdan aldığım miras, Adanalıların dertleriyle dertlenmek ve onlara hizmet demek olan güzel ahlaktır. Babam Hadimülkuran Ziya Yürekli Hoca’nın Karafatma Caddesinin başından sonuna esnafla bayramlaştığına kaç kez şahit olmuşumdur.. Öğrenci velilerini akrabalardan görürdü ve veli ziyaretleri yapardı; her öğrencisinin hayat şartlarını öğrenmeye, elinden geldiğince yardım etmeye çalışırdı.
Daha çocukken camilerinde namaz kıldım, cemaate karışıp saf tuttum, lisede öğrenciyken müezzinlik ve imam-hatiplik yaptım. Hayatım boyunca sadece okudum, yazı yazdım, gazetecilik yaptım. 2008 yılında adanapost.com haber portalını yayınlamaya başladım, basın emekçisi olarak emeklilik hakkı kazandım.
Bazen kendimi çok yalnız, çaresiz hissettiğim olmuştur. Ama Adana bana her zaman sahip çıktı, el üstünde tuttu. Hastalığımda hastanelerinde şifa buldum, hemşerilerim arayıp buldu beni, dua etti; telefonum hiç susmadı. Cenazemiz de oldu, konu komşu, hısım akraba, eş dost yalnız bırakmadı. Çünkü ben bir gazeteci olarak bu kente hiç ihanet etmedim, yalan söylemedim; tek düşüncem doğru haber vermek, hizmet etmek oldu..
Bu kentin bana verdiği adanapost.com haber portalı gibi çok büyük gücü hiçbir zaman kötüye kullanmadım. Bu nedenle de aslında hiç yalnız ve sahipsiz kalmadım. Yüzlerce kişi aradı, halimi hatırımı sordu en küçük sıkıntımda; bir ihtiyacım var mı diye samimiyetle sordular…
Şunu açık yüreklilikle söylemeliyim ki adanapost.com haber portalının yayınında, Adanalılık denilen yüksek ahlaki seviyeye, insanlık kalitesindeki yüksekliğe tanık oldum.
Emin olun ki adanapost.com haber portalı okuyucuları bana bu kentte en fazla gerçek dosta sahip kişi olduğumu hissettirdiler. Hepsine sonsuz teşekkür ediyorum. Allah’ın izniyle, son nefesime kadar Adanalılara gazetecilik hizmetini, yazarlık hizmetini sürdüreceğim.
Bu kentte kendisini gazeteci olarak tanımlayan bütün insanlara, sevdiğim, sevmediğim, hatta nefret ettiğim bütün basın mensuplarına, yazarlara, aydınlara bir kez daha seslenmek isterim: Hakikate sadık kalın ve cesur olun; kendinizi, kaleminizi satmayın.
Hakikat, en büyük ortak paydadır. Hakikati savununca, halkın desteğini kazanırsınız. Kültür, ekonomi ve siyasetin seçkinlerine boş yere yaranmaya çalışmak, yazarlığı, gazeteciliği küçültmez ama bu yanlış yola girenleri rezil eder.
Hak’tan, hakikatten alınan güçle yapılmalıdır gazetecilik, yazarlık. Hakikatin karşında hiçbir silah çalışmaz; hakikat öldürülemez.
Küçük menfaatler uğruna, bir reklam veren, bir belediye başkanı ile aynı masada pirzola yiyip, portakal suyu içmek uğruna kaleminizi satmayın lütfen. Yalaka, maymun, kukla olmayın küçük çıkarlara. Yalandan kaçın, doğru haber vermek olsun şanınız.
Bu kent çok farklı bir kent; Çukurova’nın gözbebeği olan Adana kenti, iyi ile kötüyü, satılmış ile dürüstü çok iyi ayırt eden, erdemli, vefalı ve duyarlı insanların kenti.
Gelecekte devir değişir, kendinizi boşlukta hisseder, çevrenizde size destek veren bir kişi bile bulamayabilirsiniz kukla olursanız, sahte gazete çıkarırsanız.
Bu kentteki insanların güvenini kazanmak, onların gözünde “Adam” sıfatında kalmak, “Adanalı” olmak bütün zenginliklerden, bütün maddi ve manevi menfaatlerden çok daha önemlidir. Çok büyük zenginliktir.
Kendinize dikkat edin; özdenetimi elden bırakmayın. Yazdıklarınızı düşünerek yazın.
Yüzünüze bile bakmazlar, ahlaken düşük olursanız. Zaten gerçek dostunuz falan da yoktur o durumda. Ortalıkta tek başınıza kalır, ne yapacağınızı bilemezsiniz…
Şimdi sizi arayıp soran veya sizin aradığınızda ulaşabildiğiniz siyasetçiler, bürokratlar, sizlerle işleri bittiğinde bir daha yüzünüze bakmazlar, bunu herkes bilir.
Halktan düşman olmaz! İyi gün dostu, menfaat dostu ise kesinlikle vefalı olmaz!
Dünyalık menfaatlere takla atarsanız, ilkesiz, kişiliksiz yapmaya kalkarsanız gazeteciliği, makbule geçmez. Bugün aynı gazetede birlikte, yan yana masalarda çalıştığınız kişiler gelecekte yüzünüze bile bakmaz, sizi telefonlarından silip atarlar. Yalnız kalırsınız sahih haberci, hakiki gazeteci olmadığınızdan.
Yapmayın arkadaşlar. Elinizdeki kalem çok kutsal. O kalemi bu kadar pespaye şekilde kullanmayın, niteliksiz yazıların, rezil yazıların altına imzanızı koymayın, mesleğinizi bozuk para yapıp ucuza dağıtmayın, onurunuzu parça parça satmayın. Biraz soylu, biraz omurgalı olun. Geleceğinizi, kendinizi, ailenizi düşünün.
Bu kent çok özel ve güzel bir kent. İyiyle kötüyü, satılmışla dik durmuşu çok iyi ayırt edebilen, çok değerli insanların kenti. Bu kente, bu kentin değerlerine, belediyelerine, Adana Spor ve Adana Demir Spor gibi kurumlarına, bu kentin halkına ihanet etmeyin.
Bugünlerin yarınları var. Yalnız kalırsınız. Yürüyüş yolunda yürürken, yüzüne bakıp, selam vermesini beklediğiniz insanlardan yüzünüze tükürük yer, yere yapışırsınız.
Bu kentte gazetecilik mesleğini uzun yıllar emek vermiş bir kardeşiniz olarak, çok tecrübeler yaşamış biri olarak sizi son kez uyarmak istiyorum.
Meslek ahlakını bir kenara atsanız da hiç değilse bu kentteki kendi geleceğinizi, insanlığınızı, Adanalılığınızı bu kadar ayaklarınızın altına alıp çiğnemeyin.
Biraz onurlu, biraz omurgalı olun. Yazar olmanın, gazeteci olmanın kıymetini bilin.
Bütün okurlarıma sevgiler, saygılar sunar, sağlık ve mutluluklar dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.