Mehmet Akif Ersoy’un Mektupları..

Mehmet Akif Ersoy’un Mektupları..
Annen hamd olsun iyi. Evi çekip çeviriyor. Hiç boş durduğu yok. Ben de çay, bulaşık işlerini kemâl-i intizâm ile görüyorum.

Mehmet Akif Ersoy’un mektupları konusu yeterince incelenmemiş bir alan. Çevresindeki insanlarla yazıştığı biliniyor; yüzlerce mektubu olmalı.. Bunlar tamamen toplanmış değil.

“Mehmet Akif Ersoy’un Aile Mektupları” adlı bir çalışma var. İlki Mart 1928, sonuncusu Mart 1936 tarihinde yazılmış mektuplar, Mısır-Hilvan’dan, Akif’in kızı Suad Hanım ile damadı Ahmet Bey’e gönderilmiş. 

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından hazırlanmış, ikinci baskısı Nisan 2011’de yapılmış elimizdeki eserde bulunan tüm mektuplar ve fotoğraflar, Akif’in torunları Ferda Argon ve Selma Argon’un dede yadigârı olarak muhafaza etmesiyle bize kadar ulaşmış.

Mehmet Akif Ersoy’un Aile Mektupları adlı çalışmadan seçtiğimiz iki mektubun, birinin tamamını, diğerinin ise ancak bir bölümünü sizlerle paylaşırken, merhum Akif’e, eşine ve çocuklarına Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.

“Su’âd;

Evet, sıcaklar öyle bir başlamıştı, lâkin çok sürmedi. Hele on gündür âdetâ havalar İstanbul’un baharı gibi. Siz bu sene Tuzovası’na erkence çıkıyor muşsunuz, öyle mi? Ahmed hazırlıklar şimdiden başladı diyor. İnşâallah latîf, hafîf bir yaz geçirirsiniz.

Ferda Kadın yemek seçer, bir de çok ukalâlık eder olmuş. Senin sinirlerin öyle fazla üzüntülere pek tahammül edemez. Ammâ bakalım! Sen vücûdca nasılsın? İştihan, hazmın epeyce yolunda mı? Aman sıhhatine çok dikkat et. Anlaşılıyor ki dünya ni’metleri içinde ondan başkası hep boş!

Annen hamd olsun iyi. Evi çekip çeviriyor. Hiç boş durduğu yok. Ben de çay, bulaşık işlerini kemâl-i intizâm ile görüyorum.

On, on beş gündür İstanbul’dan Eşref Bey geldi. Mısır’da bir veraset da’vası ta’kîb edecek. Muvaffak olursa birkaç para alacak. Allah mu’ini olsun. Senin yattığın odayı o zabt etti. Tahtakuruları ve sivrisinekler misâfire ikramda biraz ileri gitmiş olacaklar ki, iki gün sonra bîçârenin gözleri kan çanağına dönmüştü! Cibinlik istedi. “Sen de bizim gibi başını yorganın altına çek!”  dedik. Meğer nazlım öyle sıkıntılara gelemezmiş. Nihayet bizden fâ’ide çıkmayacağını anlayınca gitti Mısır’dan bir cibinlik aldı, getirdi. Tâhir de sevabına kuruverdi. Şimdi uykusuzluktan şikâyeti yok.

Ben hamdolsun iyiyim. Kardeşlerin de fenâ değiller. Annenle ikimiz gözlerini öperiz. Kardeşlerin senin ellerini, Ferdâ’nın gözlerini öpüyorlar. Kara kızı benim için öpüver.

Keman çalmaya vakit buluyor musun? Allah’a emanet ol iki gözüm evladım.”

İkinci mektup da şöyle:

“Evlâdım Ahmed Bey;

Mektubunu aldım. Sıhhatiniz yolunda imiş ki, hayatta olanlar için bu kadar büyük ni’met yoktur. Binâenaleyh karşılıklı şükretmeliyiz.

Şarka azîmet için hazırlanmak emrini almışsınız. Rabbim hayırlı eylesin. Hamd olsun gençsiniz, dinçsiniz. Yurdun her tarafını dolaşmalı, her tarafına hizmet etmelisiniz. Vatan bir küldür ki tecezzî kabul etmez: şarkı, garbı, şimâli, cenûbu kâmilen nazarımızda bir olmalıdır. Uzak, yakın, soğuk, sıcak dememeli, elimizden geldiği kadar, hatta bunun fevkinde olarak fedâkârâne çalışmalıyız. Başka türlü ne yaşamak, ne de memleketi yaşatmak imkânı yoktur. Allah sizin gibi fedâkâr, vefâkâr evlâdına, sizin gibi fedâkâr, vefâkâr evlâdını da mübârek yurdumuza bağışlasın, amin. Su’âd ile Ferdâ’yı baraber götürecek misiniz? Evvelce böyle bir hareket vukû’nda onları bu tarafa göndermek tasavvurunuz vardı. İsterseniz yine o tasavvurda sebât edin. Ferdâ’yı burada mektebe veririz, gider gelir.Vâlidesi de Hilvan’ın havasından bir müddet için istifade eder. Geçen yaz az vakitte çok müstefîd olmuştu. Ma’mâfih yine siz bilirsiniz. Mahall-i azîmetiniz ta’ayyün ettikten sonra ikiniz düşünür taşınır kararınızı verirsiniz, olmaz mı evladım?

Sıyânet-i Hudâ’ya emanet olunuz evlâdım Ahmed Bey.

fî 11 Haziran 1932

Pederiniz

Mehmed Âkif”

Hâlen elli kadar mektubu ve bazı mektup parçaları yayınlanmış bulunan Mehmet Akif in, dağınık hâl­de, bazı kimselerin elinde birkaç yüz mektubunun bulunduğunu tahmin etmekteyiz. Bunların toplanarak yayınlanması, şairimizin düşünceleri, hayatı ve yakın tarihimiz bakımından çok faydalı olacaktır.

Mustafa Yürekli

Ulu Kanal

mustafayurekli@gmail.com

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.