Mali "paralel yapıya" fırsat tanımayacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mali'nin, "paralel devlet yapılanması" ile ilgili, "Türkiye hükümetine aykırı düşenlere karşı biz ülkemizde fırsat tanımayız" yaklaşımında olduğunu bildirdi.
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Ebubekir Kitta, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenlendi.
"Değerli kardeşim" diye hitap ettiği Kitta ve beraberindeki heyeti Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek konuşmasına başlayan Erdoğan, Mali'den Türkiye'ye cumhurbaşkanı düzeyindeki bu ilk ziyaretin önemini vurguladı.
"Mali'den bir cumhurbaşkanı ziyaretinin gerçekleşiyor olması Afrika'da bizler için ciddi bir önem ifade ediyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de 12 olan Afrika'daki büyükelçilik sayısının bugün 39'a yükseldiğini, Afrika'nın bütününde büyükelçilikleri olan bir ülke konumuna gelmenin hedeflendiğini belirtti.
Mali'nin tarihi ve kültürel bakımdan Türkiye ile 16'ncı yüzyıla dayanan bağları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Özellikle de Timbuktu büyük önem arz ediyor. Afrika İslam medeniyetinin merkez şehirlerinden biri olarak tarih boyunca ilmin, irfanın ve hikmetin bayraktarlığını yapmış olan bir yer. Osmanlı Devleti'nin de bölgeyle ilişkileri dört buçuk asır önceye, 1591 yılına dayanıyor. Böyle kadim ve köklü bir tarihi mirasa sahip olan ilişkilerimizi bizler de çok daha ileriye taşımak istiyoruz" diye konuştu.
Baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkiler ile bölgesel sorunların ele alındığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede birkaç yıldır önemli gelişmelerin yaşandığını, son derece hassas bir dönemden geçildiğini bildirdi. Erdoğan, "Mali'nin siyasi tarihinde adeta bir dönüm noktası olan Malililer arası diyalog sürecini, süreçte gelinen son durumu da ele alma imkanı bulduk. Mali'nin toprak bütünlüğü bizler için de çok büyük önem ifade ediyor. Diyalog sürecinin Mali'nin siyasi birliği açısında da bizim açımızdan önemi var. Kapsamlı bir barış anlaşmasıyla bu sürecin neticelenmesi Türkiye olarak en büyük temennimiz, duamızdır" değerlendirmesinde bulundu.
İslam İşbirliği Teşkilatında Türkiye'nin kurulmasına öncülük ettiği "Mali Temas Grubu"nun dışişleri bakanları düzeyindeki toplantısının gelecek aylarda Türkiye'de yapılacağını bildiren Erdoğan, diyalog sürecinin başarıya ulaşması için her türlü desteği sağlamaya hazır olunduğunu Kitta'ya ilettiğini aktardı.
Ticaret hacmi hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihinde sömürgeci lekesi olmayan bir ülke olarak amacımız Mali ve tüm Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi 'eşit ortaklık' ve 'kazan kazan' esasına dayalı olarak geliştirmektir" diyerek, Türkiye ile Mali arasındaki 40 milyon dolarlık ticaret hacminin bu yıl sonu itibarıyla 50 milyon, kısa zaman içinde 100 milyon, 2023 hedefleri kapsamında da 500 milyon dolara çıkarmanın hedeflendiğini ifade etti.
Yaz mevsimi gelmeden THY'nin Mali seferlerine başlayacağını da anlatan Erdoğan, yarın İstanbul'da düzenlenecek iş forumunun da önemli bir adım olacağını, DEİK ve Malili muadili arasında iş konseyi kurulmasını da memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti.
Görüşmelerinde, Türk firmalarınca Mali'de üstlenilecek bazı projelerin de gündeme geldiğini, Kitta'nın da Türk yatırımcılara gerekli destek vereceğini ifade ettiğini dile getiren Erdoğan, Türk girişimcilerinin de bu konuda teşvik edileceğini söyledi.
TİKA'nın Mali'deki çalışmalarının önemine değinen Erdoğan, Mali parlamento binasıyla ilgili proje çalışmalarının sürdüğünü, restorasyonu yapılacak binalar bulunduğunu, su kuyusu açma çalışmalarının da devam ettiğini vurguladı.
"Paralele fırsat tanımayız' dediler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir gerçeği daha vurgulamamız lazım" diyerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Değerli kardeşime teşekkür ediyorum, paralel devlet yapılanması, paralel yapıyla ilgili konuda... Mali, bildiğiniz gibi uzun yıllara sari olarak bu örgütün en çok yerleştiği ülkelerden bir tanesi. Bu konuda 'Türkiye hükümetine, Türk devletine aykırı düşenlere karşı biz ülkemizde fırsat tanımayız' dediler. İkili ilişkileri ilgili birimlerimiz bir arada yürütmek suretiyle bu çalışmalar da yürüyecektir. Gerek eğitimde gerek ticari alanda aklınıza ne gelirse bütün bu alanlarda işbirliğimizi yürüteceğiz. Bununla ilgili görüşmelerimizi yaptık, bu adımları atacağız."
"Türkiye Bursları" kapsamında 60 Malili öğrencinin Türkiye'de eğitim gördüğünü, Diyanet Vakfı aracılığıyla da 16 öğrencinin imam hatip okullarında okuduğunu belirten Erdoğan, bu rakamların yükseltilebileceğini kaydetti.
Soruları yanıtladı
Erdoğan, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
"Terör bütün dünyayı etkileyen bir tehdit oldu. Sahra altı da bu olgunun vuku bulduğu bölgelerden birisi. Sizce muhtelif bir işbirliği için nasıl bir eksen kurabiliriz?" sorusu üzerine Erdoğan, terörün lokal, mevzi bir olay olmadığını söyledi.
Terörün dini, ırkı, milleti, ülkesinin bulunmadığını ifade eden Erdoğan, "Uluslararası bir yapı, uluslararası bir tesir alanı olan ve insanlığı gerçekten tehdit eden bir unsur. Buna karşı bütün insanlık, bütün uluslar, ortak bir mücadelenin içerisinde olması şart" diye konuştu.
Sorunun sadece Sahra altının sorunu olmadığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Malum bizim hemen yanı başımızda, Suriye'de şu anda bir devlet terörü var. Aynı şekilde bakıyorsunuz, bir Irak'ta bunu yaşadık, yaşıyoruz ve buralarda yüzbinlerce insan öldürüldü hala da öldürülmeye devam ediyor. DEAŞ terörü son dönemlerin biliyorsunuz en yoğun isminden söz ettiren bir terör olayı ki bunların bağlantılarıyla Mali de maalesef karşı karşıya kaldı. El Kaide ile karşı karşıya kaldı. Orada da tabii farklı isimler altında kendini gösteriyor ama neticesi insanın ölümü olan bu tür hareketler karşısında uluslararası kurumlar ve tüm devlet yapılanmalarının müşterek tavır almaları gerekir. 'Benim teröristim iyidir, seninkisi kötüdür' mantığıyla bu iş çözülmez. Şu anda biz Suriye'de, Irak'ta bunu yaşıyoruz. Afganistan'da aynen bunu yaşadık. Hala yaşamaya devam ediyoruz. Buna karşı da Mali'de yine bizler elimizden gelen tüm imkanlarımızla kendileriyle de görüştük, ilgili birimlerimizin dayanışma içerisinde olması suretiyle böyle bir dayanışmayı sürdürebiliriz."
"Hepsi bizim peygamberlerimizdir ve tümüne imanımız vardır"
Türkiye'nin terörle 30-35 yıldır mücadele ettiğini belirten Erdoğan, "Ülkemizde de biliyorsunuz bir terör örgütü var. Bölücü terör örgütü. Bu bölücü terör örgütü şimdi de Suriye'nin kuzeyinde bir başka bölücü terör örgütüyle işbirliği halinde orada bir yapılanmanın gayreti içindeler. Bu mücadeleleri vermeye devam ediyoruz, vereceğiz. İşbirliğimiz şart, dayanışmamız şart ki halklarımızın huzuru için, refahı için" ifadelerini kullandı.
Barışın, İslam dininin gereği olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dinimizi terörle bir araya getirme gayreti içerisine girenler, dinimize saygısızlık ettikleri gibi bizlere de hakaret etmektedirler. Çünkü biz bir insanın ölümünü, tüm insanlığın ölümü olarak gören bir inancın, bir medeniyetin mensuplarıyız. Paris'te olan olay bunun çok açık bir ifadesidir. Oradaki karikatürleri çizmek suretiyle sevgili Peygamberimize hakaret edenler, bunu bir özgürlük alanı içerisinde değerlendiremezler. Bu bir fikir özgürlüğü değildir. Biz, bir Müslüman olarak Hazreti İsa Aleyhisselam'a, Hazreti Musa Aleyhisselam'a aynen Peygamber Efendimize gösterdiğimiz sevgiyi gösteririz. Onlar, hepsi bizim peygamberlerimizdir ve tümüne, tümünün varlığına bizim imanımız vardır. O da imanımızın esasıdır. Fakat acaba Hristiyan dünyası, Museviler bunu yapabiliyor mu? Bu konuda önce kendilerini check etmeleri lazım ki bu yanlışlardan bir an önce kurtulalım ve teröre karşı çok daha netice alacak mücadeleyi verelim."
"Amerika'yı az büyüyen bir ülke olarak nitelemek insanın adeta bakar kör olmasıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ocak ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde çıktığı anımsatılarak, "Merkez Bankası olağanüstü toplantılarını erteledi. Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın da bugün eleştirileri var. Siyasilerin faiz politikasına yönelik eleştirilerinin fayda sağlamayacağını ifade ediyor. Durmuş Yılmaz, 'Düşük faiz ekonomik büyümenin yegane sebebi olsaydı bugün Avrupa'da ekonominin hızlı büyümesi gerekirdi, Amerika'nın hızlı büyümesi gerekirdi' diyor. Bu eleştiriler için ne dersiniz? İkinci olarak Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'yı saraya çağırarak görüşeceğinizi söylemiştiniz. Görüştünüz mü? Görüşmediyseniz ileriki günlerde böyle bir plan var mı ?" sorusu üzerine, ileride böyle bir görüşmenin olabileceğini belirtti.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Önce Durmuş Bey kendi işine baksın. Onu muhatap alıp da burada herhangi bir şey söyleyecek halim yok. Kendisinin başarı grafiğini gayet iyi bilen birisiyim. Onların dönemi bir defa bizim faizle mücadelemizde çok farklı bir mücadeleyi sürdürdüğümüz dönem olmuştur. Kendi maharetleri değildir, bizim özel gayretlerimizdir. Kaldı ki bir şeyi daha bilmeleri lazım, düşük faiz, büyüme, orada da tespitleri çok çok yanlış. Amerika'yı bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış, Batı'yı bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış. Şu anda Amerika'yı büyümeyen veya az büyüyen bir ülke olarak nitelemek, bir defa bir insanın adeta bakar kör olmasıdır. Olayı yatırımlar nezdinde, alt yapı üst yapı bütün bu yatırımlar nezdinde iyi değerlendirmek gerekiyor. Şunu sormak lazım, şu anda Amerika'da faiz oranı nedir, enflasyon nedir? Buna bir baksın, bunu bir öğrensin. Aynı şekilde Japonya'da faiz oranı nedir, enflasyon nedir? Batı ülkelerinde faiz oranı nedir, enflasyon nedir? Büyüme oranlarına da baktığımız zaman acaba büyüme oranları bize göre nedir? Buna bakmak lazım.
Biz zaman zaman bazı iyi neticeler aldığımızda bakın 4,6'ya faizin düştüğü anda enflasyon neredeydi? Buna bir bakalım. Bir de çekim alanı olarak eğer biz ülkemize yatırımları çekebiliyorsak çektiğimiz anda biz büyümeye başladık ve büyüme oranının gayet iyi olduğu dönem yani bizim 9'u falan yakaladığımız döneme şöyle bir bakarsak faiz oranlarının nerede olduğunu görürsünüz. Nasıl oldu da biz 9'u yakaladık, orada onu tespit edersiniz. Çok fazla da bu konuda konuşmaya gerek yok. Bunu şu 12 yıllık sürecimizde biz yaşadık. Hala yaşıyoruz."
"Görüştüğümüzü deşifre etmem saygısızlık olur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel seçimler için aday listelerinin şekillenmeye başladığı hatırlatılarak sorulan "MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın adaylık konusunda size danıştığı, sizin de MİT'in başında kalması yönünde bir telkinde bulunduğunuz söyleniyor. Cumhurbaşkanı olarak MİT Müsteşarı'nın adaylığı konusunda ne düşünürsünüz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Bu dedikodularla fazla meşgul olmayalım. Tabii birinci derecede karar merci bu konuda Sayın Başbakandır. Fakat Sayın Başbakan bu konuyla ilgili kanaatimi bana sorduğunda zaten verdiğim cevap kendisinde meknuzdur, gizlidir, o da onda kalacaktır. Bu konuyla ilgili şu anda aramızdaki görüştüğümüzü burada benim deşifre etmem bir defa kendime de saygısızlık olur, Sayın Başbakana da saygısızlık olur."
"Türkiye umudu temsil ediyor"
Mali Cumhurbaşkanı Kitta da, ziyaretinin Mali'den devlet başkanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk ziyaret olduğunu anımsatarak, Mali'nin tüm Müslüman ve kardeş ülkelerle ilişkilerini geliştirmek istediğini belirtti. Bu noktada ilk sırada Türkiye'nin yer aldığını ifade eden Kitta, "Büyük bir inanç adımı atarak artık bu işbirliğini yeniden canlandırmaya karar verdik. Bugün Türkiye, kalkınma yolundaki Afrika ulusları için umudu temsil ediyor" dedi.
Kitta, bütün dünyayı etkileyen ekonomik krizin ilk aşamasını atlatmayı başardıklarını ve yüzde 5-8 oranında büyüme sağladıklarını bildirerek, iki ülkenin karşılıklı sağlam çıkarlar temelinde aynı hedefe kilitlendiğini dile getirdi. Kitta, "Birbirini sevmek, aynı geleceğe bakmaktır. Bu bizi kardeşten de öte kılıyor" diye konuştu.
Türkiye'nin uluslararası alandaki konumuna ve katettiği mesafeye de değinen Kitta, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugün dimdik, rüzgara karşı duran, onurla gururla modernliğe kendini inkar etmeden ilerleyen, bir Türkiye'yi görüyoruz. Derinlemesine kendi Osmanlılığına kök salmış bir Türkiye. Ne kadar akıllı bir geleceği inşa etme çabası var. Böyle bir Türkiye'yi bulmaktan çok mutlu olduk. Bu bizi hayran bıraktı ama şaşırmadık. Bu, tarihin gidişatına uygun bir Türkiye. Modern Türkiye açık, cömert, başka halklara elini uzatan bir ülke kurduğunuz için size çok borçlu olacak."
Afrika'nın ekonomik açıdan umut vadeden bir durumda olduğunu anlatan Kitta, "Eskiden Konstantinopolis'te elçimiz vardı, çünkü dünyanın başkentiydi. Siz boğazdan biz Nijer Nehri'nden birbirimize bakıyorduk. Burada elçimiz olmasından da gurur duyuyoruz" ifadesini kullandı.
Sahra bölgesindeki sorunlar
Türkiye ve Mali'nin birtakım ortak kaygıları olduğuna değinen Kitta, Sahra bölgesini istikrarsızlaştırmak için saldırılar olduğunu vurguladı. Kitta, iki ülkenin de aynı barış düşmanlarıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bizim gençliğimize yeni bir İslam varmış gibi aşılamaya çalışıyorlar. Bunu düşünmek bile suçtur. İslam'ın tek bir mesajı vardır. Bu da barış, kardeşlik içtenlik, bir arada yaşama mesajıdır."
Derin bir kültürel tarihe sahip olan Timbuktu şehrini işgal edenlerin ve saldıranların, türbeleri yaktıklarını, tarihi el yazmalarını yok etmeye çalıştıklarını ifade eden Kitta, "Ancak ulemanın zekası ve aklı bu el yazmalarını kurtarmamızı sağladı. Türkiye de bu yazmaların düzeltilebilmesi ve elektronik ortama aktarılması için yardımcı olabileceğini söyledi. Müslüman dünyası size müteşekkir olacaktır" dedi.
Kitta, Timbuktu'daki üniversiteyi yeniden canlandırmak istediklerini ve şehri eski parlaklığına kavuşturmayı amaçladıklarını kaydederek, şehri eski tarihi belleğine kavuşturmak için projeleri olduğunu dile getirdi.
Anlaşmalar
Basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mali Cumhurbaşkanı Kitta'nın huzurunda güvenlik ve savunma sanayi, istihdam ve mesleki eğitim, el sanatları ve ikili kültürel işbirliği alanlarında anlaşmalar imzalandı.
"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması" ile "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması"na Türkiye adına Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz imza koyarken, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İstihdam ve Mesleki Eğitim Alanlarında İşbirliği Anlaşması"nı Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzaladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında El Sanatları Alanında İşbirliği Anlaşması" ile "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İkili Kültürel İşbirliği Anlaşması"na Türk tarafı adına imza attı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.