Mahmud Doğan: Mirac'ın Gerçekleştiği Yer-Yerler

Haremi Şerifte tavaf ederken etrafımızı çevreleyen revaklar Osmanlı revaklarıdır. Bu revaklar Abbasiler döneminden kalmış ancak Osmanlının takviyesi ve güçlendirmeleri ile bu zamana kadar gelmiştir. Buralar peygamber efendimizin hatırasının bulunduğu yerlerdir. Buralar ilk mabedin, ilk ibadetin ,ilk insanın, nebilerin, resullerin buluştuğu makamlar,burası Rabbi Zülcelali vel İkram'ın benim beytimdir dediği yer ...

Miracın gerçekleştiği yer Haremi Şerifte Rüknü Yemani Köşesinin tam karşısında bulunan revakların olduğu yer, tavaf alanından Rüknü Yemani köşesinden Merdivenlere doğru gidiyoruz, merdivenleri çıkınca sağdan üçüncü sutün evet Osmanlı bu sutunu, yenileme yaparken Yavuz Sultan Selim bu yeri diğerlerinden ayırmak için kırmızı (vişne çürüğü) mermerden sutün ile yapmış, diğer sutunlar ise Abbasilerin yaptığı gibi tamamen beyaz sutünlar olarak kalmıştır.. Abbasiler ise merdivenin yanıbaşında bulunan sutuna Arapça olarak kitabe yazmıştır. Bu kitabede bu yerin Ümmü Hane R.A evinin olduğu belirtilmiştir. Gel gelelim zamanla insanlar burayı bilip de yoğunlaşmasınlar diye Arabistan yönetimince kırmızı sutün beyaz ile kaplanarak diğer sutunlar gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Başarılı da olmuştur.

Uzun zaman geçtiği için beyaz kaplama da yer yer tahrifat oluşmuş ben de elimle şöyle elledim beyaz kaplama altında ki kırmızı mermere ulaştım, yer yer zaten kırmızı renkler dikkatlice bakıldığında görülmektedir.Bu sutunun arkasına gelen yerde de peygamber efendimizin sav miraca çıkmadan önce göğsü yarılıp yıkanma hadisesi gerçekleştiği yerdir. Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatim'de ya da amcasının kızı Ümmühani binti Ebi Talib'in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adlı bineğe bindirilerek Beytü'l-Makdis'e getirildi daha sonra göğe çıkartılmış, İsra mucizesi gerçekleşmiştir.

Mescidi Aksa’da , Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Mirac'la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. Göğün birinci katında Hz. Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü. Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda ALLAH'ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden ALLAH'a şirk koşmayanların Cennet'e gireceği müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farı kılındı. Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

Ümmü Hani peygamber efendimiz sav’in amcasının kızıdır.Ümmü Hani rivayetlerinde “ben evimde iken peygamber efendimizin sav namaz kılarken görüyor ve sesini duyardım demektedir. Peygamber efendimiz ise hicret etmeden önce namazlarını Rüknü Yemani ile Hacerül Esved arasında kıldığına göre “Böylece yönünü hem Kudüs'e hem de Kabe'ye dönmüş olurdu” , miracın gerçekleştiği yer burası olduğu ulemaca, anlatılanlar ile beraber burayla uyumlu olduğu kabul edilmiştir.

Son Kabe genişletme çalışmalarında ki halen bu genişletme devam etmektedir. 2014 yılında mirac sütununun söküm esnasında mezkûr sütunun etrafını açıldığında etrafa mis gibi kokular yayıldığı çalışanlarca ifade edilmiştir.Şuan burası ise , yeni genişletme ile belli edilmiş mi onu bilemiyorum en yakın zamanda gitmek nasib olursa buna özellikle dikkat edeceğim...” takip eden yıllarda gittiğimde Suud yönetimince bu mübarek yer korunmuş ve yeri belli edilmiştir. Yalnız yapılan genişletme çalışmalarında bu mübarek yer merdiven ile çıkınca değil zeminde kalmıştır. Resimlerde bu görülmektedir.

Arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göğe yükselerek ALLAH'ın huzuruna kabul edilmesi olayı. Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. 

Olayın iki aşaması “ancak üç ayrı yürüyüş vardır” vardır. 

Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'in eteklerine (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. 
İkinci aşama, Peygamber sav efendimizin Beytül Makdis’in eteklerinden , Beytül Makdis’in en tepe noktası olan Sahra’ya “kayaya-şimdiki Kubbetussahra’nın bulunduğu alana” kadar olan fiziksel yürüyüşü 
Üçüncü aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten “Sahra’dan” ALLAH'a yükselişi oluşturur. 
Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

Fakir Allahu Teala’nın sunduğu çeşitli vesileler ile Kudüs’ gittiğinde şu izlenimleri yazmıştı ;
Mirac Yürüyüşü:

Kudüs denince Mescidi Aksa ve hemen İsra ve Mirac hadiseleri zihinlerde yerini alır, fakir 29 Eylül 2016 tarihinde Kudüs'e gittiğinde devamlı olarak Mirac ve Mirac yürüyüşünü düşündüm,
İsra süresinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir."

Peygamber'imiz (sav) mescidi aksada indiği yer mescidin şimdi ki Burak duvarı olarak bilinen kısmıdır, burası Mescidi Aksa’nın Batı kısmına düşer , Meğaribe kapısının altına hemen hemen denk geliyor , Meğaribe kapısı Meğaribe semtine bakıyor , Burak mescidinin hemen karşısında duran kapı Babul meğaribe kapısı olup bu kapıya cepheden baktığımızda hemen solundaki kısım da bir kapı ile Merdiven ile yaklaşık 15 metre aşağıya inilir burada bulunan kısım mescide çevrilmiştir, Burak Mescidi işte burasıdır.Ancak o günü düşünürsek bu mescidin bulunduğu yer dağın aşağı eteği olup buradan efendimiz yürüyüş ile dağın zirvesinde bulunan düzlüğe çıkmıştır)

O dönemde (Peygamber efendimiz sav mirac hadisesi dönemi) duvar bu yükseklikte değildi, hem harabe idi, hem duvarlar temel düzeyinde muhtemelen Hz Adem (as) yaptığı temel seviyesinin üzeride bulunan roma sur kalıntıları idi,peygamber efendimiz sav Burağı bu civara bağlayıp , dağın eteğinden , zirveye çıkmıştır. Sevgili Peygamber'imiz buradan dağın (mescidi aksa dağın en zirve kısmı-dağın tepesinde bulunan geniş düzlük)ten yürüyerek dağın en yüksek yeri olan orta kısımlarda yer alan Sahra ya (Kaya'ya) gelmiş ve kayanın üzerinden Sema'ya sıdretül müntehaya çıkarılmıştır , işte bu yürüyüşe fakir Mirac Yürüyüşü demektedir.

Peygamberimiz mescidi aksaya çıktığı vakit burada tüm Peygamber'lere nebilere Cebrail'in emri ile iki rekat İbrahim'i sünnet üzerine namaz kıldırmıştır.semaya yükselmiş Sema'dan da beş vakit namaz hediyesi ile yeryüzüne inmiştir.Mirac yürüyüşü üç kısımdır ;

• 1-mescidi haram ile mescidi aksa arası ise birinci aşama 
• 2-işte burak mescidi ve Sahra arasında ki fiziksel yürüyüş miraç yürüyüşüdür bu ikinci aşamadır. Fiziki yürüyüş burada gerçekleşmiştir. 
• 3-mescidi aksadan da Sema'ya yükseliştir bu da 3.aşamadır

Yüce Allah'ın izni ile fiziki olarak ama mucizevi olduğu için ancak bu iki yürüyüşü inşallah namazda gerçekleştirebiliriz nitekim Allah Resulü (sav) namaz müminin miracıdır buyuruyor , fiziken ve sembolik olarak ise burak mescidinden Kubbetussahraya kadar olan ve Peygamber efendimizinde (sav)bizzat yürüdüğü bu yürüyüşü bizler tatbik edebiliriz , inşallah nasib olur , Amin Amin.

Mahmud Doğan