LİBYA'DA FLAŞ GELİŞME...

LİBYA'DA FLAŞ GELİŞME...
Libya'da olaylar bir türlü durulmuyor... İşte yaşanan son gelişmeler...08.37: TÜRKİYE'NİN LİBYA'DAKİ OLAYLARA YÖNELİK DURUŞU ABD BASININDA Brandeis...



Libya'da olaylar bir türlü durulmuyor... İşte yaşanan son gelişmeler...

08.37: TÜRKİYE'NİN LİBYA'DAKİ OLAYLARA YÖNELİK DURUŞU ABD BASININDA

Brandeis Üniversitesi Crown Ortadoğu Araştırmaları Merkezi uzmanı Joshua Walker ve aynı üniversiteden Ortadoğu ekonomisi profesörü Nadir Habibi, "Türkiye'nin, Libya'daki katliama son vermeyi amaçlayan yaratıcı diplomatik girişimlere öncülük etme adına, Ortadoğu ülkelerinden oluşan bölgesel koalisyonu harekete geçirme potansiyeline sahip olduğu ve barışçıl çözüm için anahtar olabileceği yorumunda bulundu. 

Walker ve Habibi, Boston Globe gazetesinde kaleme aldıkları yazıda, Türkiye'nin
Libya lideri Muammer Kaddafi'ye karşı herhangi bir askeri operasyona ve ekonomik yaptırımlara karşı olduğunu hatırlatarak, bunun Türkiye'nin, Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i güçlü biçimde kınayan tavrıyla keskin bir zıtlık oluşturduğunu savundu.

Türkiye'nin bu duruşunu yaptırımların
Libya halkına zarar vereceği ve Libyalıların askeri müdahale istemediğine dayandırdığını belirten Walker ve Habibi, "Bu doğru değil. Kaddafi üzerine uluslararası baskı, onun iktidardan ayrılışını hızlandırarak Libya halkının acılarını azaltabilir. Müdahalenin yoksunluğu sadece şu anki katliamı ve artan insani krizi uzatır. Dahası, Türkiye'nin savunduğunun tersine, Kaddafi'ye karşı savaşanlar açıkça uluslararası yardımı istiyor" ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE BARIŞÇIL ÇÖZÜMÜN ANAHTARI OLABİLİR"


Türkiye'nin
Libya'daki katliama son vermeyi amaçlayan yaratıcı diplomatik girişimlere öncülük etme adına, Ortadoğu ülkelerinden oluşan bir bölgesel koalisyonu harekete geçirme potansiyeline sahip olduğunu ve bunu yapması için Batı tarafından teşvik edilmesi gerektiğini belirten Walker ve Habibi, "Türkiye, barışçıl çözüm için anahtar olabilir, ama Kaddafi'yi kınamada şu anki isteksizliği, krizin son bulması için uluslararası ve bölgesel çabaların altını kazıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Walker ve Habibi, Ankara'nın
Libya'ya yönelik duruşunun kökeninde, Türkiye'nin Libya'da büyük yatırımları olması, Türk şirketleri ve Türk vatandaşlarının Libya'da iş yapması gibi hususların yattığını savundu.

Ancak, "Türk yetkilileri,
Kaddafi üzerindeki uluslararası baskıya karşı çıkarak Libya'daki Türk yatırımlarını kurtarabilecekleri şeklinde bir düşünce içindeyse, bunun yanlış bir hesap olduğunu" öne süren Walker ve Habibi, Libya'daki isyanın günden güne ivme kazandığını, Kaddafi'nin yenilgiye uğrayacak gibi göründüğünü ve Libya halkının kimlerin kendilerine yardım edip etmediğini izlediğini ifade etti.

"TÜRKİYE, KREDİBİLİTESİNİ RİSKE ATMIŞ OLACAK"


Walker ve Habibi, Türkiye'nin bir aydan az süre önce Ortadoğu'daki demokrasi yanlısı hareketlerin yanında yer alarak "bölgedeki tüm taşları tersine çevirebilen ve tarihin akışını değiştirebilen bir rol oynadığını" ilan ettiğini belirtti.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Barack Obama da dahil diğer liderlerden önce davranarak Mübarek'i istifaya çağıran ilk lider olduğunu hatırlatan Walker ve Habibi, bunun Türkiye'nin kendi deneyimlerine dayanarak diğer Müslüman ülkelerinde demokrasiyi teşvik etme yolunda öncü rol oynayabileceğini gösterdiğini kaydetti.


Walker ve Habibi, ancak Türkiye'nin
Kaddafi'ye yönelik duruşunun, "bölgesel lider olarak kredibilitesi ve samimiyeti" konusunda sorular uyardırdığını ileri sürerek, "Eğer Türkiye, Kaddafi üzerindeki baskılarını giderek artıran ülkelere katılmazsa, sadece, bölgede demokrasinin savunucusu olarak güçlükle kazandığı kredibilitesini kaybetmeyi değil, Kaddafi yenilgiye uğradıktan sonra Libya ekonomisine girişini de riske atmış olacak" ifadesini kullandı.

Libya'da büyük ölçekli ekonomik yatırımları olan ABD ve Avrupa ülkelerinin de yatırımlarının geleceğini önemsediğini belirten Walker ve Habibi, "Ancak, çıkarlarına en fazla, isyanın yanında olmalarının yarayacağına karar kıldılar. Yakın zamanda kimlerin doğru, kimlerin yanlış hesap yaptığı ortaya çıkacak" değerlendirmesinde bulundu.


03.21: BBC LİBYA'DAKİ 3 MUHABİRİNİN DÖVÜLMESİNİ KINADI

İngiliz televizyon kanalı BBC'nin yetkilileri, Libya'da röportaj yapan üç muhabirinin "gözaltına alınıp dövülmesini" kınadı.

BBC dış haberler yetkilisi Liliane Landor yaptığı açıklamada,
BBC'nin Libya'da röportaj yapan üç muhabirinin kötü muameleye maruz kalmasını kınadığını belirterek, kanalın, Libya hükümetinin ülkede çalışan bütün medya mensuplarını korumasını ve işlerini özgürce yapmalarını sağlamasını istediğini ifade etti.

Landor açıklamasında, "Bütün bu saldırılara rağmen,
BBC içerden ve dışarıdan Libya'daki olayları izlemeye devam edecektir" dedi.

BBC, Filistin asıllı Feras Killani, İngiliz Chris Cobb-Smith ve Türk asıllı Göktay Koraltan adlı muhabirlerin Pazartesi günü gözaltına alındıklarını, sürekli şiddet gördüklerini ve daha sonra da serbest bırakıldıklarını bildirmişti.
BBC, üç muhabirin 21 saat gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldıklarını ve Libya'yı terk ettiklerini aktardı.

Kanala göre, üç muhabir
Libya'nın batısında yer alan, Kaddafi güçleriyle isyancıların arasında çatışmaların meydana geldiği Zaviye kentinin 10 kilometre güneyinde bulunan bir kontrol noktasında gözaltına alındıklarını, Libya ordusuna mensup askerler ve Libya gizli polisine mensup polisler tarafından dövüldüklerini belirtti.

BBC'nin Ortadoğu haberler servisi baş redaktörü Jeremy Bowen'a açıklamalarda bulunan muhabirler, gözaltına alanların sopa, plastik boru, çizme ve dizleriyle dövdüklerini ve sanki kurşuna dizecekmiş gibi bir duvara dayadıklarını söyledi.


Muhabirlerden Chris Cobb-Smith, "Sivil giyimli bir polis kulağımın dibinde iki kez silahının tetiğini çekti ve kurşunlar kulağımın yanından geçti, olay sırasında askerler gülüyordu. Daha sonra, çok iyi İngilizce konuşan bir adam askerlere ellerimizi çözmesini emretti, bürokratik formaliteler bitince kabus sona erdi ve bize sigara, çay, kahve ve yemek ikram ettiler" dedi.


"Çok korktum" diyen Smith, "Sanki bir an bizi öldürüp, suçu El Kaide veya isyancıların üzerine atacaklarını sandım" diye konuştu.


Feras Killani ise "Bana karşı bir şeyleri vardı, sanki beni tanıyorlardı, neyi izlediğimi biliyorlardı" şeklinde açıklamada bulundu. Geceyi bir hücrede geçirdiğini anlatan Killani, "Hücrede, Zaviye'de tutuklanmış 10-12 kişi vardı, bazılarının durumu çok kötüydü, hatta bazılarının dayak yediğini ve kaburgalarının kırıldığını gördüm" dedi.


02.38: LİBYA'DA 3 BBC MUHABİRİ GÖZALTINA ALINIP DÖVÜLDÜ


İngiliz televizyon kanalı
BBC, Libya'da röportaj yapan üç muhabirinin "gözaltına alınıp dövüldüğünü" bildirdi. BBC, Feras Killani, Chris Cobb-Smith ve Göktay Koraltan adlı muhabirlerin Pazartesi günü gözaltına alındıklarını, sürekli şiddet gördüklerini ve daha sonra da serbest bırakıldıklarını belirtti. Muhabirlerden Feras Killani, kendilerini askerlerin gözaltına aldığını belirterek, "Bana, sopa, çizmeleri ve dizleriyle vurdular" diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.