Kurtulmuş:"Viyana Sözleşmesi yeniden gözden geçirilmeli"

"Viyana Sözleşmesi yeniden gözden geçirilmeli"

- AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş:
- "(Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti) Bundan sonra bu tür cinayetlerin işlenmemesi, bu tür hukuksuzlukların ortaya konmaması için bu fırsatla Viyana Sözleşmesi yeniden gözden geçirilmeli ve ülkelerin bu diplomatik korunulmazlık maskeleri altında birtakım konsolosluk ya da büyükelçilik binalarında olabilecek benzeri şer eylemlerinin vaktinde önlenmesinin hukuki yolunun açılması gerekir"
- "Suudi Arabistan yönetimi bu olayın bütün detaylarıyla ortaya çıkarılmasına yardımcı olması lazım. Yoksa, dünyanın dört bir yanından Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek Hacı adaylarının, oraya gidecek olan yüz milyonlarca insanın, 'Acaba başımıza ne gelir?' korkusunu yaşamaları telafi edilebilecek bir korku değildir. Suudi Arabistan Kralı'nın bu konuda, İslam dünyası üzerindeki önemli sıfatının gereğini yerine getirmesi boynunun borcudur"
- "Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin meseleyi oldu bittiye getirerek Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını engellemesi uluslararası hukuka bütünüyle aykırıdır"
- "Cumhur İttifakı, cumhurun gönlünde doğan, hala varlığını ve dirliğini koruyan ittifaktır. Türkiye'nin temel meselelerinde, AK Parti ile MHP arasındaki başlamış olan bu dayanışma bir şekilde sürdürülecektir"

ADANA (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin, "Bundan sonra bu tür cinayetlerin işlenmemesi, bu tür hukuksuzlukların ortaya konmaması için bu fırsatla Viyana Sözleşmesi yeniden gözden geçirilmeli ve ülkelerin bu diplomatik korunulmazlık maskeleri altında birtakım konsolosluk ya da büyükelçilik binalarında olabilecek benzeri şer eylemlerinin vaktinde önlenmesinin hukuki yolunun açılması gerekir." dedi.

Kurtulmuş, beraberinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ile kentte görev yapan basın mensuplarıyla, Hayme Ana Kına Konağı'nda bir araya geldi.

Burada konuşan Kurtulmuş, Türkiye'nin artık seçim atmosferine girdiğini belirterek, "Erken kalkar yol alır." görüşünden hareketle çalışmalarını başlattıklarını ifade etti.

Kurtulmuş, il ve ilçeleri en iyi şekilde temsil edecek belediye başkan adayları ile belediye meclis üyelerini belirleme çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayarak, "Bu seçimde de yine, 24 Haziran'da olduğu gibi AK Parti açık ara birinci parti olarak seçimleri sonuçlandıracaktır." diye konuştu.

Bugün Adana'da yapacakları İl Danışma Meclisi toplantısının, kent için bir nevi "seçim startı" olacağını kaydeden Kurtulmuş, Türkiye'de gündemin de çok hızlı değiştiğini bildirdi.

Kurtulmuş, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin şu görüşlerini paylaştı:

"Türkiye gündeminin değil, dünya gündeminin bir numaralı olayı rahmetli Kaşıkçı olayıdır. Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na 2 Ekim'de girdikten sonra dünyaca ünlü bir gazetecinin bir daha çıkmaması ve arkasından gelen bilgiler, bulgularla birlikte zaman içerisinde her elde edilen detayla bu meselenin planlı, önceden planlanmış vahşi bir cinayet olduğunu ortaya koydu. Henüz cesede ulaşılmadığı için bu anlamda bütün detaylarıyla mesele aydınlatılmamış ama Suud yönetiminin açık itirafı, orada delillerin üst üste konulmasıyla ortaya çıkan tablo son derece açıktır. Dünyanın en önemli metropollerinden birisi olan İstanbul şehrimizde, bir ülkenin kendi egemenlik sınırları içerisinde kabul edilen konsolosluk binası içerisinde son derece vahşi ve hunharca bir cinayet işlenmiştir ve dünya kamuoyu olayı yakinen takip ediyor."

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın salı günü TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmayla ortaya koyduğu soruların cevaplandırılması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, "Suudi Arabistan yönetimi, bu sorulara net cevaplar bulunması için iş birliğini artırmazsa, bu anlamda şeffaf, herkes tarafından takip edilebilir bir soruşturma süreci sonrasında meselenin bütün boyutlarıyla ortaya konulmasına destek olmazsa uluslararası camianın vicdanında mahkum olacaktır." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, Kaşıkçı cinayetinin tesadüfen olmadığını belirterek, "Bu sorular arasında en önemlisi, 'Cinayete işleyen ekibe, özellikle İstanbul'un buradan alınan başkonsolosuna bu talimatı kim ya da kimler vermiştir? Bunun ortaya açıklıklı ortaya konulması lazım. Bu soruşturmanın selameti bakımından da şu anda Suudi Arabistan'da tutulan 18 şüphelinin olay yeri olan Türkiye'ye getirilmesi ve yargılamalarının Türkiye'de gerçekleştirilmesi uluslararası vicdanı rahatlatacak bir gelişme olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Viyana Sözleşmesi gözden geçirilmeli"

Kaşıkçı olayı ile dünyanın Viyana Sözleşmesi hükümlerini de tartışması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "Bu olay Viyana Sözleşmesi'nin uluslararası alanda, konsolosluklara, misyon şefliklerine sağlamış olduğu hukuki bir boşluktan istifa edilerek işlenmiş bir cinayettir." dedi.

Kurtulmuş, konsolosluk binasının Suudi Arabistan toprağı sayılmasından dolayı Türkiye'nin oraya müdahale edememesinin Viyana Sözleşmesi'ni tartışmaya açtığını aktaran Kurtulmuş, "Bundan sonra bu tür cinayetlerin işlenmemesi, bu tür hukuksuzlukların ortaya konmaması için bu fırsatla Viyana Sözleşmesi yeniden gözden geçirilmeli ve ülkelerin bu diplomatik korunulmazlık maskeleri altında bir takım konsolosluk ya da büyükelçilik binalarında olabilecek benzeri şer eylemlerinin vaktinde önlenmesinin hukuki yolunun açılması gerekir." dedi.

Kaşıkçı olayının ardından Hac ibadeti için Suudi Arabistan'a gidecek milyonlarca Müslüman'ın emniyeti konusunun gündeme geldiğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Suudi Arabistan yönetimi bu olayın bütün detaylarıyla ortaya çıkarılmasına yardımcı olması lazım. Yoksa, dünyanın dört bir yanından Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek Hacı adaylarının, oraya gidecek olan yüz milyonlarca insanın, 'Acaba başımıza ne gelir?' korkusunu yaşamaları telafi edilebilecek bir korku değildir. Suudi Arabistan Kralı'nın bu konuda, İslam dünyası üzerindeki önemli sıfatının gereğini yerine getirmesi boynunun borcudur."

- Doğu Akdeniz'deki gelişmeler

Kurtulmuş, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin meseleyi oldu bittiye getirerek Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını engellemesi uluslararası hukuka bütünüyle aykırıdır. Bu çerçevede, Rum tarafı bir deneme yapmış ve Türkiye'nin bu durum karşısında takınabileceği tavrı test etmek istemiştir. Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi'nin engellenmesine karşı ortaya koyduğumuz tavır açık ve nettir. Türkiye ne kendisinin ne de Kuzey Kıbrıs Türk yönetiminin Doğu Akdeniz'deki haklarını asla başkalarına çiğnetmeyecek bu arama faaliyetlerinin devam etmesi konusunda ortaya çıkabilecek engelleri bütünüyle ortadan kaldırabilecek güçte ve kararlılıktadır. Bu olay üzerinden Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin ya da Yunanistan'ın bir şekilde Doğu Akdeniz'de gerilim artıracak adımları atmamasını ümit ve temenni ediyoruz."

- "Cumhur İttifakı bir şekilde sürdürülecektir"

Kurtulmuş, Cumhur İttifakı konusunda da açıklama yapmak istediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Cumhur İttfakı masa başında sağlanmış bir ittifak ya da sadece seçime dönük bir işbirliği olarak tasarlanmış bir ittifak değildir. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz gecesi meydanlarda darbeye karşı direniş esnasında oluşmaya başlamış olan önemli ve milletin gönlünde oluşmuş bir ittifaktır. Cumhur İttifakı'nı af konusu gibi, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu gibi, seçim ittifakı gibi münferit konulardan ayrı tutmaya özen gösteriyoruz. Cumhur İttifakı, cumhurun gönlünde doğan, hala varlığını ve dirliğini koruyan ittifaktır. Türkiye'nin temel meselelerinde, AK Parti ile MHP arasındaki başlamış olan bu dayanışma bir şekilde sürdürülecektir. Temel meselelerden kastımız, teröre karşı mücadele, FETÖ, PKK/PYD'ye karşı mücadele ve özellikle Türkiye'nin dışarıdan gelen bir takım ekonomik saldırılara karşı mücadelesinde bu iş birliği önümüzdeki dönemde de sürdürülecektir. Çünkü milletin böyle bir talebi vardır. Dün zaten TBMM'de EYT konusunda MHP'nin takınmış olduğu tavır da bu milletin gönlündeki ittifakı ciddiye aldıklarını gösteren bir tavırdır. Bundan dolayı bu Cumhur İttifakı meselesini seçim işbirliğinden ayrı ayırt ederek konuşmanın daha doğru olduğu kanaatindeyiz."

Kurtulmuş, 24 Haziran seçimlerinde MHP ile yapılan iş birliğinin hukuki bir altyapısı olduğunu, buradan çıkan siyasi manzaranın Türkiye'nin lehine geliştiği aktararak, "Yerel seçimlerin doğası ve şartları gereği böyle bir hukuki zemin olmadığından iki partinin iş birliği yapması mümkün değildi. Bu Cumhur İttifakı'nı ortadan kaldırmaz ve ittifak korunacaktır." ifadesini kullandı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu da 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nü kutlayarak, bugün yapacakları programlarla ilgili bilgi verdi.

" EYT siyasi bir istismar meselesi olmamalıdır"

- AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş:
- "Dünyadaki genel eğilim emeklilik yaşının mümkün olduğu kadar ileriye çekilmesi ve emeklilik sisteminin rahatlatılmasıdır. İnsanların çok erken yaşlarda emekli olması, 30 sene bazı zaman daha uzun süre emekli maaşı alması demektir ki bunun kaynağı nerede? Yani havuza ne koyduk da o havuzdan o kaynağı bir şekilde insanlara vereceğiz. Biz de bunu isteriz. Biliyorsunuz AK Parti çeşitli alanlarla milleti rahatlatacak destekler sağlamıştır ama bu EYT konusu siyasi bir istismar meselesi olmamalıdır"
- "Büyüyeceğiz, kalkınacağız, gelişeceğiz. Bu kalkınmayı 81 milyonun tamamına yayacağız. Daha adil bir ekonomik paylaşımın oluşması için gayret sarf edeceğiz. Bu süre içinde de yoksullarımızı koruyacak sosyal yardımlarla desteklerle yolumuza devam edeceğiz"

ADANA (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Dünyadaki genel eğilim emeklilik yaşının mümkün olduğu kadar ileriye çekilmesi ve emeklilik sisteminin rahatlatılmasıdır. İnsanların çok erken yaşlarda emekli olması, 30 sene bazı zaman daha uzun süre emekli maaşı alması demektir ki bunun kaynağı nerede? Yani havuza ne koyduk da o havuzdan o kaynağı bir şekilde insanlara vereceğiz. Biz de bunu isteriz. Biliyorsunuz AK Parti çeşitli alanlarla milleti rahatlatacak destekler sağlamıştır ama bu EYT konusu siyasi bir istismar meselesi olmamalıdır." dedi.

Kurtulmuş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, kentte görev yapan basın mensuplarıyla, Hayme Ana Kına Konağı'nda bir araya gelerek soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin "Mekke ve Medine özerk olamaz mı?" sorusu üzerine Kurtulmuş, Mekke ve Medine'nin uluslararası bir statüye kavuşturulması meselesinin zaman zaman gündeme geldiğini ancak şu an itibariyle Suudi Arabistan'ın sorumluluğu altında olduğunu belirtti.

"Yerel seçimlerde adaylar ne zaman açıklanacak, Adana kadın aday bekliyor" ifadesi üzerine Kurtulmuş, çok titiz şekilde adayları tespit etme sürecini başlattıklarını belirtti.

Kurtulmuş, adaylarda mütevazilik, adaletli olma, ehliyet ve liyakat ile millete sadakat sahibi olmaya bakacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"FETÖ'cülerde gördük, adam sadık mı sadık. Pensilvanya'dan gelen emre sadakatle davranıyor ama millete düşmanlık yapıyor. Dolayısıyla millete sadık olacak adaylar bulacağız. Kılı kırk yaracağız. Bir ilin en çok istediği isimleri bulmaya gayret edeceğiz. 'Bu bizim aileden, benim tanıdığım yok', teşkilatlarımız bu hassasiyetle hareket edecek. Adana için konuşuyorsak Adana'yı büyükşehirde ve ilçelerinde tabiri caizse uçuracak, ayağa kaldıracak ve en çok oyu alıp arkasından da en iyi hizmeti yapabilecek insanları ortaya koyacağız. İnşallah doğru sonuçlar elde ederiz, doğru kararlar veririz."

- Emeklilikte yaşa takılanlar

Kurtulmuş, "Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna ise Türkiye ekonomik ve çalışma hayatıyla ilgili gerçeklerinin ortada olduğunu ifade etti.

İnsanların artık 38, 40, 48 yaşlarında emekli olmalarının Türkiye'nin bugünkü şartları itibariyle kaldırabileceği bir durum olmadığına işaret eden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz de isteriz ki vatandaşlarımız mümkün olan en erken yaşta emekli olsun ama böyle bir dünya yok. Böyle bir imkan yok. Böyle bir Türkiye'nin ekonomik gücü yok. Aslında dünyanın hiçbir ülkesinin de sosyal güvenlik sistemlerinin hassasiyetleri bakımından böyle bir imkan yok. Tam tersine dünyadaki genel eğilim emeklilik yaşının mümkün olduğu kadar ileriye çekilmesi ve emeklilik sisteminin rahatlatılmasıdır. İnsanların çok erken yaşlarda emekli olması, 30 sene bazı zaman daha uzun süre emekli maaşı alması demektir ki bunun kaynağı nerede? Yani havuza ne koyduk da o havuzdan o kaynağı bir şekilde insanlara vereceğiz. Biz de bunu isteriz. Biliyorsunuz AK Parti çeşitli alanlarla milleti rahatlatacak destekler sağlamıştır ama bu EYT konusu siyasi bir istismar meselesi olmamalıdır. Yani biz iktidar partisiyiz bilmez miyiz insanlarımızın gönlü hoş olsun diye hele hele seçim var, seçim üzeri biz de buradan 3-5 puan kazanalım, ama sorumluluğumuz var. Sırtımızda yumurta küfesi var ve Türkiye'nin bu ekonomik şartları içerisinde bir şekilde karşılayamayacağı bir bedelin ödenmesine razı olmayız. EYT ile ilgili tutumumuz budur."

Kurtulmuş, bir gazetecinin "eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in MHP'den, sizin de AK Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığınız konuşuluyor kulislerde" sözleri üzerine, "Kulislere itibar etmeyin. Kulis böyle sürekli fokurdar, biz kendi işimizi yapıyoruz. Melih Bey'le ilgili açıklamayı da arkadaşlarımız dün yaptılar. Zannediyorum Melih Bey tarafından da bir açıklama yapıldı. Bu konularda bu kulislerle harcayacak vaktimiz, yok biz işimizi yapıyoruz" dedi.

Adayları en erken şekilde tespit etmeye gayret edeceklerini dile getiren Kurtulmuş, adayların önlerinde yeteri uzunlukta bir kampanya süreci olacağını belirtti.

- "İnşallah bu sefer Adana halkı şeytanın bacağını kıracak"

Kurtulmuş, "AK Parti Adana'da genel seçimlerde başarılı ama yerel seçimlerde kaybediyor. Adana için özel bir çalışma var mı?" sorusu üzerine de şunları söyledi:

"Adana ve Mersin'de de genel seçimlerde birinci parti olduk ama yerel seçimlerde aynı başarıyı ortaya koyamadık. Bu bizim için sorgulanan bir konudur. Sorgulanması gereken demiyorum, sorgulanan bir konu. Bunda tüm Adana'nın siyasi çerçevesine uygun, çok güçlü adaylarla ve iyi bir, Adana'ya özel kampanyayla aşılabileceğini düşünüyoruz, çalışıyoruz. İnşallah bu sefer Adana halkı şeytanın bacağını kıracak. Dün Mersin'de yaptığım tüm çalışmaların sonunda dinlediğimiz 'Artık Mersin'in AK belediyeciliğine kavuşması' gereğiydi, talebiydi. Zannediyorum aynı talep Adana'da da var. Adana'da da halkın yeniden güçlü bir AK belediyeciliğe kavuşma talebi var. Genel seçimde zaten birinci partiyiz. 24 Haziran, 1 Kasım'da birinci partiyiz. İnşallah bu sefer bunun sandığa yansıyacağını umut ediyorum."

- Gelir dağılımında eşitli

Kurtulmuş, " İaşe yardımı alanlar artıyor. Türkiye gerçekten fakir bir memleket mi?" sorusuyla ilgili Türkiye'nin fakirleştiğini söylemenin haksızlık olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin AK Parti'nin 16 yıllık iktidarı döneminde geliştiğini, büyük kamu yatırımlarını gerçekleştiğini aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bununla birlikte toplumumuzda bazı ihtiyaç sahibi çevreler yok mu? Var. Bunun ortadan giderilmesi için de sosyal yardımlar alanında AK Parti çok güçlü sosyal yardımlar yaptı. Hatta zaman zaman şöyle espriler yapıldı, 'öyle güçlü sosyal yardımlar var ki insanlar çalışmak istemiyor. Bu yardımlardan istifade ediyorlar'. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi gelişiyor. Ama maalesef ekonomi gelişirken dünyanın her yerinde böyledir, bazı çevreler bu ekonomik çevrelerden payını alamıyor, yoksul kesimler var. Hedefimiz Türkiye'nin yoksul kesimlerinin tamamıyla eritilmesi. Bunun için de sosyal yardımları bir araç olarak kullanıyoruz. Bu da önemlidir. Hatta bu sosyal yardımlar yapıldığında ne yazık ki geçmiş dönemde bazıları siyasi gerekçelerle bunları küçümsediler, 'millete ulufe dağıtıyorsunuz' dediler. Hayır ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ihtiyaçlarını kısmen de olsa giderilmesi için kamu desteği veriliyor. Dolayısıyla bu bir ekonomin önemli meselelerindendir. Büyüyeceğiz, kalkınacağız gelişeceğiz. Bu kalkınmayı 81 milyonun tamamına yayacağız. Daha adil bir ekonomik paylaşımın oluşması için gayret sarf edeceğiz. Bu süre içinde de yoksullarımızı koruyacak sosyal yardımlarla desteklerle yolumuza devam edeceğiz."

- Emeklilerde intibak yasası

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu da "Emeklilikte intibak yasasına" ilişkin soru üzerine, emeklilere iki bayram ikramiyesi verilmesini gururla hatırlayacağı bir olay olduğunu dile getirdi.

Sarıeroğlu, şunları kaydetti:

"İntibak aslında gerçekleştirildi. Şu anda biraz teknik bir alan olduğu için tanımlarla alakalı olarak bazı sorunlar yaşanıyor. İntibak değil yapılması gereken, aslında başka düzenlemeler olarak değerlendirilebilir. İntibak gerçekleştirildi. Emeklilerimizin bu dönemdeki yine beklentileri talepleri ihtiyaçları konusunda bu ortamlarda, mekanizmalarda değerlendirilir. Nasıl geçmişte emekliler ilgili en güçlü adımları attıysak bundan sonra da toplumumuzun tüm kesimleriyle alakalı olarak yine 81 milyon vatandaşımızın da çıkarlarını göz önünde bulundurarak çalışmalarımızı, iyileştirmelerimizi, uygun düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz."

Kaynak: