'Kurşunlu Camisi'nde namaz kılacağız'
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Kurşunlu Camisi'ni yeniden imar ederek, oradaki kardeşlerimizle o camide namaz kılıp, etrafında insanların ölmesinden dolayı Rabbimizden af dileyeceğiz" dedi.
TAHRAN (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki ilk Osmanlı eseri Kurşunlu Camisi'ni yeniden imar edeceklerini belirterek, "Oradaki kardeşlerimizle o camide namaz kılıp, o mabedi o hale getirdiğimizden, etrafında insanların ölmesinden dolayı Rabbimizden af dileyeceğiz" dedi.
Görmez, AA muhabirine, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Terör örgütü PKK'nın Doğu ve Güneydoğu'daki eylemlerine değinen Görmez, bölgedeki Diyanet personeli, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve özellikle din bilginleriyle irtibat halinde olduğunu söyledi.
Görmez, bölgedeki din alimlerinin, hem daha önce hem de bugünlerde yaptıkları görüşmelerde, "Tarih boyunca bölgede şikayetçi olduğumuz, devletten kaynaklandığını söylediğimiz her türlü baskının çok daha fazlasını bugün terör örgütünden görüyoruz" dediğini aktardı.
Bölgedeki hadiseleri, o coğrafyanın diğer yerlerinde yaşananlardan ayırmanın gittikçe güçleştiğine dikkati çeken Görmez, "Suriye'de, Irak'ta yaşananlar ile başka coğrafyalarda yaşananların harici sebepleri... Türkiye'nin de rahat bırakılmaması adına o hadiselerin bir parçası olarak bölgede yaşandığını ifade etmek isterim. Hamdolsun millet olarak birliğimizi zedeleyecek bütün engelleri aşabildiğimiz kanaatindeyim. Sadece bizatihi engelin kendisi, kendi halkına hendekler kazarak, o hendeklere bombalar yerleştirerek toplumu başka yerlere göç etmek zorunda bırakan terör örgütünün kendisi sadece sorun olarak kalmış durumdadır" diye konuştu.
"O şekilde muameleye tabi tutulması bizi son derece üzdü"
Sur, Cizre, Silopi, Silvan ve Dargeçit'teki Diyanet personelinin yaklaşık 1,5 aydır din hizmetlerini yerine getirmekte zorlandığını bildiren Görmez, şöyle devam etti:
"Milletimizin hiçbir ferdinin kabul etmeyeceği iki büyük yanlışlık yapılıyor. Biri, bu ibadetin engellenmiş olması, biri de cami minarelerinden kendi yanlışlarını, hezeyanlarını duyurmaya kalkışmaları. Arkadaşlarımız bütün bunlara rağmen kendi hizmetlerini fırsat buldukça yerine getirmek için büyük çaba içindeler. Sur'daki caminin, tarihi bir eser olarak ve Diyarbakır'ın manevi hayatının en önemli dinamiklerinden birisi olarak, gerçekten bizleri son derece üzmüştür o şekilde bir muameleye tabi tutulması. Çünkü bir toplumun kutsal mekanlarına bu şekilde tecavüz, hiçbir milletin kabul etmeyeceği bir şeydir.
İnşallah en kısa zamanda hem Vakıflar Genel Müdürlüğümüz hem Kültür Bakanlığımız ile konuşarak, Kurşunlu Camisi'ni yeniden imar ederek, belki o yekpare kündekari mihrabı bir daha göremeyeceğiz, belki o muhteşem mihrabını, minberini bir daha göremeyeceğiz ama en azından tekrar ibadete hazır hale getirmek ve gidip oradaki kardeşlerimizle o camide namaz kılıp, o mabedi o hale getirdiğimizden, etrafında insanların ölmesinden dolayı Rabbimizden af dileyeceğiz inşallah."
"Sabah namazına gelen öğrenciler, darp izlerini gösterdi"
Görmez, ODTÜ'de yaşanan mescit tartışmalarına ilişkin de durumun kendisini çok üzdüğünü ancak hemen akabinde İran ziyaretini gerçekleştirdiği için konuyla çok ilgilenemediğini söyledi.
Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde her cumartesi gerçekleştirilen gençlik buluşmasına, kendisinin de katıldığı bir gün Hacettepe, Bilkent üniversiteleri ile ODTÜ'den yaklaşık 5 bin öğrencinin geldiğini anlatan Görmez, namazdan hemen sonra vücutlarındaki izleri göstererek "gelirken darbedildiklerini" söylemeleri üzerine ODTÜ'lü gençleri odasına davet ettiğini belirtti.
Öğrencileri dinleyerek teselli etmeye çalıştığını dile getiren Görmez, şunları kaydetti:
"Sabahın 05.00'inde hiç kimseyi rahatsız etmeden kendi yurdundan kalkıp camiye arkadaşlarıyla buluşmaya giden bir grup genci, bir gün önceden karar vererek, bunu önlemek için eline sopalar alarak kendi arkadaşlarını hem camiye gitmekten alıkoymak hem de bunun için darbetmeye kalkışmak tabii ki hiç kimsenin kabul edebileceği bir şey değildir, gerçekten bundan dolayı son derece üzüldüm. Bazı arkadaşları da gelememişlerdi. Bana, bir grup artık kavganın çıkacağını görünce, diğer arkadaşlarını telefonla arayarak, mesaj atarak bulundukları bölgeye gelmemelerini, aksi takdirde daha büyük hadiseler yaşanma ihtimali olduğunu ifade etmişlerdi. Bunları bana anlattılar. Konuyu tetkik etme, araştırma zamanı bile bulamadan seyahate gelmiş oldum."
"İkna edecek bir tek sebep bularak gelsinler"
İslam'ın, farklı dinleri daima sabırla dinlemeyi öğrettiğini vurgulayan Görmez, "Onun için bunun üzerinden, sopayla kavga ederek birbirimizi ikna edemeyiz. Farklı düşüncelerimizi paylaşarak, kıyasıya tartışarak ama birbirimizi üzmeden bir ortam oluşturmak için her birimizin üzerimize düşen görevi yapmamız gerekir" ifadelerini kullandı.
Namaza gelenleri darbettikleri söylenen diğer öğrencileri de Diyanet İşleri Başkanı olarak dinlemeye hazır olduğunu kaydeden Görmez, "Ama beni ikna edecek bir tek sebep bularak gelsinler. Varsa böyle bir şey bunun izahı yok, onu da ifade edeyim" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.