İsa Beçik: Köyümüzden Çanakkale Savaşına Gidenlerin Yakınlarından Dinledim
Köyümüzden Çanakkale Savaşına Gidenlerin Yakınlarından Dinledim
18 Mart Çanakkale Şehitler anma günü. Atamız Hacı oğlu Şehit Bekir'in şehadet yıldönümü.
Büyüğümüz Şehit Bekir eşi Gazi Hatice Başcı (Cıngır) nene, Şehit İsmail kızı Ayşe Beçik, şehit Yahya çavuş kızı Selver Kaplan neneyi bire bir dinledim. Köyde büyüklerini dinleyen kulaktan kulağa gelen bilgilerde duydum.
"Gavur yurdumuzu alacakmış, vatan, namus elden gidiyor, deyip 60 tan fazla gönüllü ve eli silah tutanlar düğüne gider gibi, şubeye kayıt dahi yaptırmadan Çanakkale'ye giden kafileye katılarak topluca cepheye gitmişler.
O yıllar Karataş ilçe değil, Askerlik şubesi Adana merkezde. Dolaysıyla şubeye kayıt yapılmamış.
Çanakkale'ye gidenlerden Şehit ve Gazi olanlar var, haber alınamayan, kayıp olan da var. Savaş sonrası geri dönenler de olmuş.
Cıngır nenemizin eşi Bekir akrabası olan 7 kişi ve diğer köylerdeki grupla birleşip Çanakkale'ye gitmişler.
Şehit Bekir köyden ayrılmadan evel eşi Cıngır neneye, gelemezsem beni unutma diye bir mendil ve bir gömleğini hatıra saklamasını istemiş.
Savaş bittikten sonra Şehit Bekir ile 7 kişi gidenlerden yalnız Gazi olan Ahmet köye dönmüş.
Cıngır nene Ahmet'e sormuş, Bekir nerde diğerleri nerede, ne oldular.
-Gazi Ahmet; Çanakkale'de Bekir ve diğerlerinin yaralandığını duydum. Savaş hali sonra bir birimizi kaybettik diyor. Gazi Ahmet büyüklerine, beş kardeşi ile Bekir'in şehit olduklarını söylemiş.
Ama Cıngır nene eşi Bekir'in şehitliğini çok sonra öğrenmiş.
Bir zaman sonra Cıngır nene ilk eşi Şehit Bekir'den olan bir çocuğu da hastalık nedeniyle vefat etmiş.
İlk eşi Şehit Bekir'in küçük kardeşi ile büyükleri tarafından ikinci kez evlendirilmiş. Aynı eve ikinci sefer gelin geldim demişti.
101 Yaşında rahatsız olunca, ölürsem sandıkta sakladığım Şehit Bekir'in mendil ve gömleğini mezarıma koyun demiş.
Öldüğü zamanda şehit eşinin mendili ve gömleği defin sırasında mezarına konmuş.
Cıngır nenemizin resmi ölüm yaşı 101 olsada, anlattıklarına göre 120 yaşında vefat etmiştir.
*****
Babaannemse "sen artık Şehit kızısın" denmiş. Yemen cephesine giden babasından başka haber alınamamış. Eşi Ömer dedemde Çanakkale savaşına katılmış, babaannem babasını düşünüp ağlıyarak eşine ve cephedekilere çok dua yapmış.
Akrabam Şehit kızı Selver Kaplan nenemizin babası Yahya çavuş ve üç amcası geri dönmemiş.
Yine köyümüzde bir aileden Çanakkaleye 9 kardeş gitmişler, 4 ü gelmiş 5 inden haber alınamamış.
Köyümüzün eski muhtarlarından Osman Nuri Kaplan amca, babasını anlattı. 4 kardeş gitmişler 2 si gelmiş ve 2 sinden haber alınmamış.
Muhtarımız Osman amcaya Askerlik Şubesinden sorup Çanakkale'ye gidenlerin listesini alamadınmı dedim. İstedim ama sadece komşu köyden bir kişi kayıtlı o da askerlik dönemine rastlıyor. Diğer gönüllü gidenlerin kaydı yok. Sadece aileleri biliyor denmiş.
*****
Babam Anlatmıştı
Bahçede çalışırken düşme sonucu oma kemiği kırıldı. Hastaneye götürürken beni kırıkçıkıkçıya götürme. Bacağıma tahta bağlarsa tahta bacak diye dalga geçerler dedi.
Demezler dedim ama anlattı; Çanakkale Savaşında vatan uğruna canı pahasına mücadele ederken kolunu bacağını kayıp edenler oldu. Tedavi sonrası tahta bacak takıldı. Tahta bacak diye Gazilerimizle dalga geçildi. Bu yakıştırmada savaşı kaybeden gavurun oyunuymuş dedi.
Savaştan sonra çocuklarımızı öpüp sevemedik, eşimiz ile yanyana yürüyemedik.
Çünkü; Seferberik zamanı Cihan Harbinde, Çanakkale savaşında o kadar çok şehit vermişiz ki, geride çok yetim ve dul kalmış.
Yetimlerin yanında ne evlatlarımızı sevebildik, ne de eşi şehit olmuş dul kadınların yanında eşimizle yan yana yürümedik.
Eşinden utanıyor yanyana yürüyemiyor, çocuklarını da sevmiyor diye alay edenlerinde, savaşı kayıp eden gavurun ağzıyla konuştuklarını öğrendik dedi.
Allahuekber Diyerek Çanakkale Geçilmez Yapan Şehit, Gazi, Kahraman ve Atalarımızı rahmet ve minnet anıyoruz.
Kaynak:Adanapost
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.