Korkut Daban: Asıl tehdit korona mı?
Davranış Bilimleri Uzmanı Korkut Daban:
Çok değil bundan 2 ay öncesine kadar birçok insan farklı konularda çok farklı hesaplar içerisindeydi. Geleceğe dair planlamalar zihinleri işgal etmekteydi. Kimisi yeni bir iş peşinde kimisi ise yeni bir hayat yani evlilik hesapları yapıyordu. Ticari konularda en büyük kaygı doğal olarak ürünlerin maliyet fiyatları ve satış oranları idi.
İnşaat, otomotiv ve turizm başta olmak üzere birçok sektör cirosunu ve kâr marjını arttırmak için reklam tanıtım çalışmaları yapıyordu. Ancak insanların yapmış olduğu tüm bu hesap ve planlamalar sahilde kumdan yapılan kale misali Korona Virüs dalgası ile yerle bir oldu diyebiliriz.
Her şeyden önce insanların hayati ihtiyaçlarının değiştiğine tanık olduk. Ne oturduğumuz ev ne de bindiğimiz arabanın acil değişimine gerek yoktu. Tablet bilgisayar ve akıllı telefonların modelini yenilemekte acil değildi. Ayrıca Yaz Tatili için ise artık kafa yormaya gerek bile kalmamıştı.
İki ay öncesine kadar çok ama çok yoğun bir programımız vardı. En yakın dostlarımıza dahi randevu vermek için zorluk çekiyorduk. Hep bir mazeretimiz vardı. Oysa bugün randevu vermediğimiz dostlarımız ile bir araya gelmenin hasretini taşıyoruz.
Sağlık gibi önemli bir konuda ise artık hastaneleri yol eylemez olmuştuk. Oysaki hastaneye gitmek AVM ziyaretinden farksız idi. Sağlık hizmetlerindeki konfor ve düşük ücret hastanelere gitmeyi cazip kılıyordu. Adeta hastanelere gezmeye gidilir olmuştu. Oysa bugün ne değişti de hastaneler bu denli ıssız ve sessiz kaldı. Zorunlu acil durumlar hariç kimse hastaneye gitmez oldu. Binlerce hasta aniden şifa mı buldular. Yoksa bu kadar insan hastalık hastası mıydı?
Bunlar cevaplaması gerçekten de zor sorular. Ya sosyal medyada her gün bir hadis paylaşanlara ne demeli! Her gün içerisinde özlü sözler yer alan mesajlar son bulmuştu. Gerçek hayatta bilmesek ulema diyeceğimiz binlerce insana ne oldu. Buharlaştı mı yoksa bu insanlar. Kimse üzerine alınmayacak muhtemelen bu ifadeleri
Oysa "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" sadece bu ifadeyi yaşatmak yeterli olacaktı. Yara bandı olmaktan ziyade yaraya merhem olmak gerekiyordu. Asıl olan şifa bulup şifa sunmaktır. Korkmayın bu salgın bizim sonumuz olmayacak inşallah. Bir süre sonra nihayete erecek. Hayat kaldığı yerden devam edecek.
Geride bırakacağımız en önemli iz ise toplumsal dayanışmamız olacaktır. Zihnimizde ve gönlümüzde kötü gün dostları için ayrı bir sayfa açacağız. Yeter ki Alemlerin Rabbinin bizleri bu dünyaya neden getirdiğini unutmayalım.
Unutmayın yeryüzünde Korona Virüsünden çok daha tehlikeli ve zararlı haramlar var. Tıpkı AIDS virüsü gibi. Bu virüsün yayılmasını sağlayan Allaha şirk koşan, Sapık ve Sapkın ideolojiler (LGBT) gibi. Dünyada her gün binlerce insanın alkol, uyuşturucu ve bu pis hastalıklardan hayatını kaybettiğini hatırlatmak isterim.
Rabbim bizleri her türlü sapık ve sapkınlıklardan muhafaza eylesin inşallah. Tabi diyeceksiniz dua etmek yeterli olacak mı? Ameli olarak yine bu haramlar ile mücadele etmek en büyük görevimiz olmalı. Unutmayın ki dostlar ağaç yaşken eğilir.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.