Kılıçdaroğlu: Yaptıklarımızı bazen anlatamıyoruz

Kılıçdaroğlu: Yaptıklarımızı bazen anlatamıyoruz
 CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yaptıkları güzellikleri bazen anlatamadıklarını söyledi.Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,...

 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yaptıkları güzellikleri bazen anlatamadıklarını söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir?de düzenlenen ?Belediyeler Buluşuyor CHP İktidara Koşuyor? etkinliğine katıldı.

Burada konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yaptıkları güzellikleri bazen anlatamadıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, ?Yaptıklarımızı bazen anlatamıyoruz. Çok güzel şeyler yapıyoruz. Ama bunları Türkiye?ye duyurmamız gerekiyor. Duyurmada biraz eksiğiz. Nasıl olsa yaptık önemli değil diyoruz. Ama yaptıklarımızın bilinmesi gerekiyor, anlatılması gerekiyor. Belediye başkanlarımız çalışacaklar. Hep beraber çalışacağız. Genel iktidarın yolu yerelden geçer. Eğer çalışırsak, üretirsek, kenti kazanırsak ülkeyi daha güzel yöneteceğiz. Bugün Türkiye?nin içinde bulunduğu koşulları ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz. Sade yurttaşımız da biliyor. Herkesin kafasında kocaman bir soru işareti var. Herkes her sabah kalktığında şu soruyu kendi vicdanına soruyor. Bu memleket nereye gidiyor? Evet nereye gidiyoruz? Bayrağımız indiriliyor nereye gidiyoruz? Konsoloslukta yurttaşlarımız rehin alınıyor nereye gidiyoruz? Her sabah gazeteleri açtığımızda, televizyonları dinlediğimizde öfkeli bir sesin toplumdan intikam alırcasına konuştuğunu görüyoruz, duyuyoruz. Ve soruyoruz nereye gidiyoruz? Barış diyoruz, barışın ?b?si bile yok. Sanki bir kavganın ortasındayız. Ve biz huzuru istiyoruz. Huzurlu bir kent, huzurlu bir aile, huzurlu bir ülke istiyoruz. Elbette farklı görüşlerimiz olabilir. Elbette ki dünyaya farklı pencerelerden bakıyor olabiliriz. Ama bu, kavganın nedeni olmamalı. Siyaset kavganın aracı haline dönüştü. Vatandaş, iş adamı, çiftçi huzursuz. Her ailede huzursuzluk var. Her aile gelecek açısından kaygı duyuyor. Toplumun temel çekirdeğidir aile. Aileyi huzursuz kıldığınız andan itibaren toplumu huzursuz kılarsınız. Böyle bir yapı içinde bulunuyoruz? dedi.

?ONLAR KAVGA ETSİNLER, BİZ BARIŞI SAVUNACAĞIZ?

?Onlar kavga etsinler, biz barışı savunacağız? diyen Kılıçdaroğlu, ?Onlar kavganın fitilini ateşlesinler, biz huzuru savunacağız. Hep beraber olacağız. Güzel, pozitif bir dil kullanacağız. Olumsuz bir dil kullanmayı tamamıyla kaldırıyoruz. Belediye başkanlarımız güzel, olumlu bir dil kullanacaklar. Topluma güven vereceğiz. Türkiye?nin birleştirici gücü diyoruz. Biz, bize oy versin vermesin hiçbir ayrım yapmaksınız bütün yurttaşlarımızı kucaklayacağız. Temel hedefimiz bu olmalı. Bizim felsefemiz de bu. Oydu, buydu, ayırmayacağız. Öteki beriki, bana oy verdi vermedi diye ayırmayacağız. Bize oy vesin vermesin, belediye başkanları olarak her yurttaşa eşit hizmet götüreceğiz. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisi?yiz. Çünkü biz halkın partisiyiz. Çünkü biz halka hizmet etmeyi Hakka hizmet eder gibi kutsal bir görev kabul ediyoruz. Felsefemiz bu bizim? şeklinde konuştu.

?BİZ YOKSULLUĞU YÖNETMEK İSTEMİYORUZ, BİZ YOKSULLUĞU BİTİRMEK İSTİYORUZ?

Kılıçdaroğlu, yoksulluğu bitirmek istediklerini de anlatarak, ?Defalarca söyledik. Biz yoksulluğu yönetmek istemiyoruz. Biz yoksulluğu bitirmek istiyoruz. Türkiye?de yoksul aile kalmasın istiyoruz. O nedenle defalarca söyledik. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin bu ülkede diyoruz. Her ailede huzur olsun istiyoruz. Aile sigortasını bunun için söyledik. Yine söyleyeceğiz. Her ailenin sigortası olacak bu ülkede. Her ailenin maddi gücü olacak bu ülkede. Her ailede kadın güçlü olacak bu ülkede. Her ailede huzur, her ailede barış olacak. Ekonomik özgürlüğü olmayanın siyasal özgürlüğü olmaz. Bunun için onlar yoksulluğu yönetiyorlar. Kendilerine bağımlı kılmak için o insanları. Biz yoksulluğu bitirmek, herkesin varlıklı olmasını istiyoruz. Herkesin özgür olmasını istiyoruz. Sosyal devletimizi ayağa kaldırmak istiyoruz. Köle ticareti yapmıyoruz biz. İnsanları köleleştirmek için mücadele etmiyoruz biz. Biz herkesin bağımsız, herkesin özgür olmasını istiyoruz. Sosyal devlette; devletin her yurttaşın güvencesi olsun istiyoruz. Devletin baskıcı değil, devletin kucaklayıcı olmasını istiyoruz biz. Devletin baskıcı değil, devletin, bireylerin hak ve özgürlüklerini genişletmesini istiyoruz biz. Bunun yolu yerelden geçiyor. Belediye başkanlarımız bütün belde halkını kucaklayacaklar. Başkanlarımız, yurttaşların acı gününde de sevinçli gününde de yanında olacak. Tıpkı Anayasamızın ön sözünde yazdığı gibi tasada ve kıvançta olacağız. Eğer tasada ve kıvançta beraber olursak o zaman ulusal bütünlüğümüzü korumuş olacağız. O zaman daha güzel bir Türkiye?yi el birliğiyle kurmuş olacağız. Hedefimiz bu? ifadelerini kullandı.

?MAKAMLARINIZA OTURUN DİYE BELEDİYE BAŞKANI SEÇİLMEDİNİZ?

?Kuşkusuz belediye başkanı arkadaşlarımızın işleri kolay değil? diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

?Çoğu arkadaşımız ilk kez seçildi. Şu algıyı ya da şu anlayışı asla kabul etmiyorum. Seçildim, daha önümüzde 5 yıl var, hizmet vermeye epey zaman var. Hayır. İlk 6 ay çok ama çok önemli. İlk 6 ayda verdiğiniz mesaj, halkın belleğinde genel kabul görecektir. Evet bu belediye başkanı çalışıyor arkadaşlar. Sabahları kalkacaksınız. Gerekirse bir sabahçı kahvesine gideceksiniz. Gerekirse gidip bir lokantada çorba içeceksiniz. Bir taksi durağına gidip onları dinleyeceksiniz. Toplumun her kesimine kulak kabartacaksınız. Makamlarınıza oturun diye belediye başkanı seçilmediniz. Halkın arasında gezin onların sesini dinleyin diye belediye başkan seçildiniz. Elbette ki makamlarınıza oturacaksınız ve o makamın hakkını vereceksimiz. Ama o makam oturma makamı değil, hizmet makamıdır. Hizmeti vatandaşın ayağına götüreceksiniz. Belediye yönetimi, belediye başkanı nasıl olurmuş? Bu ülkeye ilk metroyu getiren partiyiz biz. İlk tercihli yol uygulamasını getiren partiyiz biz. Halka hizmeti önemseyen bir partiyiz biz. Bizim belediye başkanlarımızın diğer belediye başkanlarına göre temel bir özelliği daha var. Her kuruşun hesabını vermek. Bizim özelliğimiz var, parti olarak özelliğimiz var. Bizim bu özelliğimizi hiç kimse unutmamalıdır. Biz kul hakkı yemeyiz. Biz, vatandaşa hizmet ederiz. Biz belediyedeki her kuruşun nerelere harcandığının hesabını belde halkına vermeyi bir görev kabul ederiz. Bizim özelliğimiz budur.?

?O BİR PARTİNİN DEĞİL, TÜRKİYE CUMHURİYETİ?NİN CUMHURBAŞKANI OLACAK?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ağustosta seçilecek Cumhurbaşkanı?nın partinin değil, Türkiye Cumhuriyeti?nin Cumhurbaşkanı olacağını söyledi. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçileceğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, ?Önümüzde bir süreç var. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti?nde Cumhurbaşkanımızı halkoyuyla seçeceğiz. Toplumun her kesimiyle, her siyasal partiyle olabildiğince görüştüm. 'Nasıl bir Cumhurbaşkanı adayımız olmalı' diye. Çünkü halk seçeceğine göre her bireyle, 76 milyondan her bireyle tek tek görüşemeyeceğimize göre siyasal partilerle, sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, meslek kuruluşlarıyla görüşerek onların tabanlarının görüşlerini bir anlamda almak istiyoruz. Bizim bu girişimlerimiz birilerini rahatsız ediyor. Oysa teşekkür edilmesi lazım. Neden? Vatandaşın nabzını tutuyoruz. Cumhurbaşkanı seçeceğiz. O makam çok önemli bir makamdır. Oraya oturacak kişinin sorumluluğu yoktur. Vatana ihanet dışında sorumluluğu yoktur. O bayrağı temsil edecek, o vatanı temsil edecek, bizi temsil edecek, hepimizi temsil edecek. O nedenle oraya seçilecek kişinin hepimizi kucaklaması lazım. Hepimizin gönlünden geçen, 'İşte bu benim Cumhurbaşkanı adayım olabilir' diyecek bir kişi olması lazım? dedi.

?BİZ KAVGADAN UZAK DURACAĞIZ?

Kılıçdaroğlu, uzlaşmayla Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceklerini belirterek, ?Hala bir kavga gidiyor. Biz kavgadan uzak duracağız. O istediği kadar kendisiyle zaten iç dünyasıyla kavgalı. Ruhen sorunu var. Ama biz farklı bir pencereden, uzlaşmacı anlayışla büyük bir uzlaşmayı sağlayarak Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. Neden büyük bir uzlaşma? Çünkü istiyoruz ki hepimizi temsil eden bir kişi olsun. Olmazından bakalım nelerin olabileceğini hep beraber görelim? diye konuştu.

?TERBİYELİ, NE OLDUĞUNU BİLEN BİRİSİNDEN CUMHURBAŞKANI OLUR?

Cumhurbaşkanı adayında olması gereken özellikleri sıralayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Seçilecek Cumhurbaşkanı adayının kuvvetler ayrılığına inanmayan birisi olmaması lazım. Kuvvetler ayrılığına ben inanıyorum demesi lazım. Anayasa?da kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır. Yasama, yargı yürütme. Ben bunlara inanıyorum demesi lazım. İnanmayanın Cumhurbaşkanı adayı olmaması lazım. Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır diyen birisinden Cumhurbaşkanı olmaz. Bütün dünya güler bize. Bütün kainat, millet bize güler.' Nasıl olur da böyle birisi olabilir' diye. Vatandaşına sevgi ve hoşgörü gösteren birisi Cumhurbaşkanı adayı olabilir. Vatandaşını tokatlayan birisinden Cumhurbaşkanı adayı olur mu arkadaşlar? Sormazlar mı siz nasıl bir ülkesiniz? Gelip senin vatandaşını tokatlıyor, tokatlayan adamı seçiyorsunuz. Olmaz. Herkesin vicdanına sesleniyorum. Öyle birisinden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Kin ve öfkeyi sanata dönüştüren, kin ve öfkeyi topluma aşılamaya çalışan, kin ve öfkeyi gençlere aşılamaya çalışan bir kişiden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Kin ve öfke değil; sevgiyle, hoşgörüyle dünyaya bakacaksınız. Pencereniz olacak. Böyle bir pencereniz olacak. Milleti ve vatanını sevecek. Bayrağını sevecek. Böyle birisi ancak Cumhurbaşkanı adayı olur. Ben her türlü milliyetçiliği ayağımın altına aldım diyen kişinden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Çünkü milliyetçilik vatan sevgisi demektir. Milliyetçilik bayrak sevgisi demektir. Kafatası milliyetçiliği 19?uncu yüzyılda kaldı. Biz şimdi 21?inci yüzyıldayız. Bu farkların bilinmesi gerekiyor. Hukukun üstünlüğüne inanmayandan Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Cumhurbaşkanı adayı hukukun üstünlüğüne inanacak. Yani adalete inanacak. Yani bilecek ki adalet kutup yıldızı gibi. Sabit yerinde durur, bütün kainat onun etrafında döner. Adalet budur. Buna inanmayan birisinden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Cumhurbaşkanı adayının kadın-erkek eşitliğine inanması lazım. Kadın-erkek eşitliğine inanmayan birisinden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. 21?inci yüzyıldayız. Bireyin hak ve özgürlüklerinin genişletilmesinden yanayız. Vatandaşını bizden ve onlardan diye ayırandan Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Benim gibi düşünmeyen insana da ben saygı göstereceğim. Benim düşünceme katılmayan insana da ben saygı göstereceğim. Eğer biz farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul etmezsek toplumu bir felakete sürüklemiş oluruz. Bilgi birikimi çok önemlidir. Bir ülke bilgiyle, bilgi birikimiyle yönetilir. Eğer bilgi birikiminiz yeterli değilse o kişiden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Bilgi, birikim, tevazu, hoşgörü, zarafet bunların olmazı lazım. Oturmasını, kalkmasını bilmesi lazım. Terbiyeli bir adamdan Cumhurbaşkanı olur. Terbiyeli, ne olduğunu bilen birisinden Cumhurbaşkanı olur. İyi bir eğitim almış kişiden Cumhurbaşkanı adayı olur. Bunları düşünmek zorundayız."

?O BİR PARTİNİN DEĞİL, TÜRKİYE CUMHURİYETİ?NİN CUMHURBAŞKANI OLACAK?

?O bir partinin değil, Türkiye Cumhuriyeti?nin Cumhurbaşkanı olacak? diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
?Ayrıca çok daha önemli halkına yalan söyleyenden Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Siyaseti yalan üzerine inşa edebilirsiniz ama Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişinin yalancılığıyla ünlenmiş bir kişi olmaması lazım. Buna bütün yurttaşlarımın dikkat etmesi lazım. Ve çok daha önemlisi Cumhurbaşkanı adayının temiz birisi olmazı lazım. Şaibesiz birisi olmazı lazım. Hesabını veremeyeceği hiçbir noktasının olmaması lazım. Bunları şunun için anlatıyorum. Ağustos ayında seçim var. Sizler beldelerde görev yapacaksınız. Belediye başkanı olarak görev yapacaksınız. Bu nitelikleri halka anlatmak zorundasınız. Her yerde halka anlatmak zorundasınız. Ben şunu söylüyorum. CHP?nin Cumhurbaşkanı adayı yok öyle bir şey. Biz bir partinin Cumhurbaşkanı adayını seçmeyeceğiz. Halkın Cumhurbaşkanı adayını seçeceğiz. Budur. Onun için söyledim. İlla bir partinin olsun diye bir düşüncemiz yok. Halkın benimseyeceği, özelliklerini hepimizin kabul ettiği bir Cumhurbaşkanı adayımız olsun. Bu çerçevede önerilerimizi yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarını, pek çok kesimi dinliyoruz. Düşüncelerimizi aktarıyoruz. Bu söylediğim özellikler bana aktarılan, benim değil. Sivil toplumdan, sendikalardan, meslek kuruluşlarından, sanatçılardan, yazarlardan, çizerlerden bize aktarılanlar. Biz böyle bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Nitelikleri böyle olmalı. Temiz olmalı. Dürüst olmalı. Hukukun üstünlüğüne inanmalı. Adaletli olmalı. Vatandaşına sevgiyle, hoşgörüyle bakmalı. Zarif olmalı. İyi bir dil bilmeli. Yabancı devlet adamlarıyla yan yana gelirken onlarla espri yapma yeteneği olmalı. Dünyayı yeniden keşfetmemeli. Bilgisiyle, birikimiyle bütün dünyada saygınlık uyandırmalı. Böyle birisini istiyoruz biz. Bu halk seçer mi böyle birisini? Niye seçmesin. Bu halka hep beraber güveneceğiz. Halkımıza güveneceğiz. Onun sağduyusuna güveneceğiz. Dürüst birisi, namuslu birisi o koltuğa inşallah oturacaktır. Ve bizler hep beraber Cumhurbaşkanı adayımızı alkışlayacağız. O bir partinin değil; Türkiye Cumhuriyeti?nin Cumhurbaşkanı olacak. Hedefimiz o.?

?SİYASETE GİRDİK EMİN OLUN SABAH KAHVALTISINI DAHİ RAHAT YAPAMIYORUZ?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün yaşamım boyunca hep yolsuzluklarla mücadele ettim, haksızlıklarla mücadele ettim. Bir baktım, çocuklarım büyümüş. Şimdi siyasete girdik. Emin olun, bir sabah kahvaltısını dahi rahat yapamıyoruz. Huzura ihtiyacımız var? dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir?de düzenlenen ?Belediyeler Buluşuyor CHP İktidara Koşuyor? etkinliğine katıldı. Burada konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, siyasal iktidarın toplanan vergilerin hesabını veremediğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu, ?Bir iktidar düşünün Adalet ve Kalkınma Partisi. Ne adaleti var, ne kalkınması var. Toplanan vergilerin hesabını parlamentoda vermeyen bir siyasal iktidar var. O siyasal iktidara hesap nasıl verilirmiş dersini bizi yerel yöneticilerimiz belediyelerimiz gösterecek. Siz her kuruşun hesabını vereceksiniz. Şu söyleyeceksiniz, ?iktidarı yapamadığını, biz yapıyoruz? diyeceksiniz. ?Aile sigortasını yapamıyorlar, biz yapıyoruz? diyeceksiniz. ?Halkın arasına giremiyorlar, biz giriyoruz? diyeceksiniz. ?Vatandaşın derdinizi biz biliyoruz, biz çözeceğiz? diyeceksiniz. Siz bizim yük akımızsınız. Siz bizim öndeki askerlerimiz, neferlerimizsiniz, çalışanlarımızsınız. Siz halkın önderlerisiniz, kanaat önderlerisiniz. Siz hizmet verdiğiniz sürece ülkenin birliğine ve bütünlüğüne en büyük katkıyı yapmış olacaksınız. Çünkü siz, hiç kimseyi ne inancından ötürü, ne kimliğinden ötürü ne siyasal düşüncesinden ötürü ötekileştirmeyeceksiniz. Yandaş politikası izlemek bizim kitabımızda yoktur. Biz halka hizmet ederiz. Asıl felsefemiz budur. Bunun üzerinde duracağız ve bunun için mücadele edeceğiz. Bileceğiz ki bir yerde bir çocuk ağlıyorsa, belediye başkanın kulağı o çocuğun ağlamasındadır, ?neden acaba?? diye. Bir ailede sorun varsa, o akşam tencere kaynamıyorsa, bileceğiz ki belediye başkanımız oradadır. Bunun için muhtarlarla büyük iş birliği yapacağız. Mahallenin muhtarı bir anlamda belediyenin en yakından iş birliği yaptığı kişidir? dedi.

?SABAH KAHVALTISINI DAHİ RAHAT YAPAMIYORUZ?

Siyasete girdikten sonra bir sabah kahvaltısını dahi rahat yapamadığını aktaran CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ?Az önce babalar günü dolayısıyla bir film izledim. Duygulandım. Çocuklarımı nasıl büyüttüğümü bilmiyorum. Bürokraside çalıştım 27,5 yıl. Gece saat 1-2?de eve giderdim. Hep bu ülkenin sorunlarına kendimi kilitledim. ?Nasıl mücadele ederiz? Bu ülkeyi nasıl aydınlığa çıkartırız?? dedik. Hiçbir ayrım yapmadık. Bütün yaşamım boyunca hep yolsuzluklarla mücadele ettim, haksızlıklarla mücadele ettim. Bir baktım, çocuklarım büyümüş. Şimdi siyasete girdik. Emin olun, bir sabah kahvaltısını dahi rahat yapamıyoruz. Huzura ihtiyacımız var? ifadelerini kullandı.

?KAVGAYLA BİR ÜLKE YÖNETİLMEZ?

?Kavgayla bir ülke yönetilmez? diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
?Öfkeli bir adam var. Çıkıp konuşuyor. Nasıl? Terbiye sınırlarını zorluyor. Nasıl yapabiliyor, bunu? Kendi ailesini, kendi çocuklarını yolsuzluklarına ortak ediyor. Nasıl bir insanlık bu? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. İsyan etmemek için kendimi zor tutuyorum. Nasıl bir insan? Yüreği var mı, bu insanın? İnancı var mı, bu insanın acaba? Dini, imanı var mı, bu insanın acaba? Merak ediyorum. Bir insanın elinden ekmeğini alıp yemek var mı, acaba? Bir yoksulun elinden ekmeğini alıp yemek var mı, acaba? Nasıl bir insandır? Nasıl bir toplumda yaşıyoruz? İsyan etmemek mümkün değil. Hepimize görev düşüyor. Doğu, Batı, Kuzey, Güney ayrımı asla yapmayacağız. Bir ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürüklüyorsunuz ve çıkıyorsunuz kahramanlık edebiyatı yapıyorsunuz. Sanki, Musul'daki Türk Bayrağını biz indirmişiz gibi. Ülkeyi yönettiğinin farkında bile değil. Kavgayla bir ülke yönetilmez. Sevgiyle, hoşgörüyle, akılla, mantıkla yürütülür, bir ülke. Ortak akılla yönetilir, bir ülke. Bürokraside görev yaptığım yıllarda, pek çok Başbakan ile tartıştım. Gecenin sabaha karşı 2?sinde rahmetli Turgut Özal ile dişe diş mücadele ettiğimizi biliyorum. İtiraz ederdim ?Bu yanlıştır? diye. Rahmetli, ?siz itiraz ediyorsunuz, emin olun hoşuma gidiyor? derdi. Çünkü, biz ülkenin çıkarlarını hep savunduk.?

GÜLÇİN ÖZDEN - KADİR ÇETİN-İHA

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.