Kılıçdaroğlu: Sende ahlak kırıntısı var mı?

Kılıçdaroğlu: Sende ahlak kırıntısı var mı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grupta Erdoğan'ın 'Dindar Gençlik' söylemini eleştirdi. Erdoğan'a 'sende ahlak kırıntısı var mı' sözlerini...


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grupta Erdoğan'ın 'Dindar Gençlik' söylemini eleştirdi. Erdoğan'a 'sende ahlak kırıntısı var mı' sözlerini sarf etti. Auster'i bu sözlerle savundu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Irak sınırında meydana gelen olayla ilgili ''Sen 34 kişinin başına bomba yağdırdın, sesin çıkmıyor, gıkın çıkmıyor.

Korkuyorsun? Neden korkuyorsun? Çünkü, sen yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı oldun. Bu ortaya çıkmasın diye korkuyorsun'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında grup toplantısına katılan sivil toplum örgütü temsilcileri ile ''Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Mağdurları''na hoş geldiniz diyen Kılıçdaroğlu, mağdurların sorunlarını parlamentoya taşımanın CHP'nin görevi olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu, sağlıklı yapılan ve yaratılan rantın hakça bölüşüldüğü kentsel dönüşüm projelerinden yana olduklarını, ancak bunun tersi uygulamalara karşı çıkacaklarını söyledi.

''Yargının AK Parti'nin denetimine girdiğini'' ve buna en çok karşı çıkan kişilerden biri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, görevini yapan, vicdan sahibi olan hukukun üstünlüğüne inanan her savcı ve hakime de saygı duyduklarını vurguladı.

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç'ın silahlı saldırı sonucu yaşamını kaybettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Kılıç'a Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diledi.

Kılıçdaroğlu, ''Düzgün insanlar, hak arayan insanlar, hak arayan insanlara sahip çıkanlar, kamu adına kamunun çıkarlarını koruyanlar zaman zaman bu tür saldırılara muhatap olabilirler.

Bu tür saldırılar, ne onları ne onların arkadaşlarını ne de bizi yıldıracaktır. Bildiğimiz yolda sonuna kadar devam edeceğiz. Bu ülkeye adaleti ve hukukun üstünlüğünü getirinceye kadar. O arkadaşımız bir hukuk şehididir. Onu saygıyla, rahmet anıyorum'' diye konuştu.

'Başbakan'ın bana teşekkür etmesi lazım'

Konuşmasında bir süre önce Irak sınırında yaşanan olaya da değinen Kılıçdaroğlu, olayda yaşamını yitirenlerden üniversite öğrencisi Selam Encü'nün annesi Semire Encü'nün okuma yazma bilmediği için kızı tarafından kaleme alınan ve bir gazetede yer alan mektuptan bir bölüm okudu.

Encü'nün bir yurtsever olduğunu ve mektubunu anne duyarlılığı içinde yazdığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Bunları söylememin nedeni, Recep Tayyip Erdoğan'ın unutturmak istediği bir olayı ona hatırlatmak içindir'' dedi.

Semire Encü'nün mektubunda ''Oğlumun hayalleri vardı, mühendis olacağım diyordu. Son bir sınav kalmıştı, parası yoktu, borç almıştı. Selam'ım onun için gitmişti. 'Annem' diyordu bana, 'okul yapacağım, cami yapacağım, sana ev yapacağım' diyordu.

Selam'ımla birlikte hayallerimi yıktılar'' ifadelerini kullandığını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Defalarca söyledim yine söylüyorum, o bölgeye olayın hemen arkasından arkadaşlarımızla birlikte gittik. Ben gitmeyeyim diye 50 dereden su getirdiler. 7 saat değil 77 saat de olsa ben oraya gidecektim.

Nedeni bu ülkenin birliğinden, dirliğinden, bağımsızlığından hepimiz sorumluyuz. Anamuhalefet partisi olarak benim, Başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın sorumlulukları vardır.

Ama Başbakan hala oraya gitmiş değil. Bakanlarını gönderdi, askerlerin gözetiminde bir çadır tiyatrosu kurdular. Bir adamı çağırdılar sanki bütün orası taziye çadırıymış gibi rol yaptılar. İnsan biraz utanır, insanda biraz ahlak olur, erdem olur.

Türkiye'yi aldatıyorsunuz siz, milleti aldatıyorsunuz. Taziye çadırı var o çadıra gidemiyorlar. Neden gidemiyorlar? Çünkü, verilecek hesapları var.

Hesap vermekten korkuyorlar. Ama biz gittik, kimse de engel olmadı. Oturduk başsağlığı dileklerimizi ilettik.

Normalde Başbakan'ın teşekkür etmesi lazım bana. 'Ben gidemedim. Anamuhalefet partisi başkanı olarak sen gittin. Seni kutluyorum. Türkiye'nin birliği, dirliği, düzeni için gittin, bayrağı için gittin.

Seni yürekten kutluyorum' demesi lazımdı. Dedi mi ? Hayır. Ağzına ne geldiyse, küfür dahil, bölücülük dahil her şeyi söyledi. Niye söyledi bunu?

Çünkü, kendisine yakışan budur. İftira atıyorsun, yalan söylüyorsun, ondan sonra kalkıyorsun bizi suçluyorsun. İftira atmak doğru bir olay değildir, insana yakışmaz. Ama onlar iftira atarak bizim üstümüze geldiler.''

''İstihbaratı CIA'den mi, MOSSAD'dan mı aldın? Çık söyle''

Olayın ardından Genelkurmay Başkanlığı'nın istihbaratın dışardan geldiği, MİT'in de kendilerinin vermediği yönünde açıklama yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Şimdi diyorlar ki 'dört koldan soruşturma, inceleme yapıyoruz'.

Çok basit istihbaratı kimden aldığını açıkla her şey ortaya çıkar zaten. Açıklayabiliyor mu? Açıklayamıyor. Madem dışardan geldi istihbarat o zaman soruyorum, Amerika'dan mı, İsrail'den mi aldın.

Hadi biraz daha öze indirelim, sen bu istihbaratı CIA'den mi, MOSSAD'dan mı aldın kardeşim, çık söyle bunu? Söylemiyor, konuşmuyor, unutturmaya çalışıyor. Seksen yıl önceki olaylara gidersin de 2012'de yaptığın olayların hesabını vermezsin. Sen hesabını vereceksin bu olayların'' şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hz. Ömer'den ve ''Dicle'nin kıyısında bir koyun kaybolsa onun hesabını ben veririm'' şeklindeki sözlerinden bahsettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Sen 34 kişinin başına bomba yağdırdın, sesin çıkmıyor, gıkın çıkmıyor.

Korkuyorsun? Neden korkuyorsun? Çünkü, sen yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı oldun. Bu ortaya çıkmasın diye korkuyorsun'' ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

''Mavi Marmara gemisinde racon kestin, kıyameti kopardın. Vatandaşlarımız öldü ne oldu? Hani sen kıyameti koparmıştın? 'Gazze'ye yardım gemisi götüreceğim, buna Türk donanması eşlik edecek' dedin. Ben sana dedim ki yaparsan bunu senin alnından öperim. Yaptı mı? Yapamaz. Niye yapamaz.

Çünkü, egemen güçlerden talimat aldı, 'Sakın ha oraya gemi falan gönderme.' Ne dedi? 'Başüstüne bir daha göndermeyeceğim.' Sen misin bu ülkenin başbakanı, sana talimat verenler mi? Çık onu da söyle. Gazze'ye yardım götürecekmiş. Sen onu külahıma anlat benim. Sen sadece seçimlerde oy almak için o insanların hayatını tehlikeye attın.''

Kılıçdaroğlu, bu olayın da unutturulmaya çalışıldığını ileri sürerek, CHP'nin bunları ortaya çıkaracağını söyledi.

''Sen daha 40 gün önceki olaylarla hesaplaşamıyorsun''

Konuşmasında ''Sen daha 40 gün önceki olaylarla hesaplaşamıyorsun, 40 gün önceki olayların ortaya çıkmasından korkuyorsun, 'dört koldan soruşturma başlattık' diyorsun, dünyanın en basit sorusuna yanıt vermekten korkuyorsun.

Cevap ver ki ben şunu rahatlıkla söyleyeyim. Sen Amerika'nın korkuluğu musun yoksa İsrail korkuluğu musun? Ben onu bir bileyim'' diye konuştu.

Bu sorular yanıtlanmadıkça Başbakan Erdoğan'ın insan haklarından ve demokrasiden söz edemeyeceğini ileri süren Kılıçdaroğlu, ''12 yaşındaki çocukları bombalayarak öldüreceksiniz, ondan sonra kalkacaksınız ahkam keseceksiniz.

Bu meseleyi algılayış tarzıyla bir zihin bulanıklığıdır. Ve topluma bu bulanıklığı enjekte etmek istiyorlar'' dedi. Kılıçdaroğlu, bu işin kilit noktasının istihbaratın kimden alındığının açıklanmasıyla ortaya çıkacağını söyledi.

Semire Encü'nün olayın ardından ödenmesi gündeme gelen tazminatı reddettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, böylece bir insanlık ve onur dersi verdiğini de kaydetti.

''Trikopis bile bu kadar İnönü'yle uğraşmadı. Pes yani.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde ilginç bir ruh hali içinde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, geçen hafta partisinin genişletilmiş İl Başkanları toplantısında 46 dakikalık bir konuşma yaptığını konuşmanın 45 dakikasında CHP ve kendisinden bahsettiğini söyledi.

Erdoğan'ın konuşmasında 34 kez ''CHP'', 12 kez de ''Kılıçdaroğlu'' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ülkenin bu kadar sorunu varken böyle bir yaklaşım içinde olmasını anlayamadığını belirtti.


Kılıçdaroğlu, ''Ben merak ediyorum, madem senin durumun bu kadar iyi, CHP'nin durumu bu kadar kötü iyi ya alkışlasana, desene 'keyfime bakıyorum' ben.

Niye CHP'ye bu kadar saldırıyorsun? Senin muhatabın CHP elbette. Korkuyorsun CHP'den. Korkacaksın Recep Tayyip Erdoğan'' dedi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''O kadar ki frenleri tutmuyor hadi Kılıçdaroğlu'nu anladık, CHP'yi de anladık kırk yıl önceki İnönü'ye gidiyor. İnönü'ye de saldırıyor. İnönü 40 yıl önce Allah'ın rahmetine kavuşmuş.

Geçmişte bu ülkeye hizmet veren, beğeniriz veya beğenmeyiz, herkesi saygıyla anmak, Allah'tan rahmet dilemek Müslümanlığın bir gereği değil midir? Yunan ordusunun bir generali Trikopis. Trikopis bile bu kadar İnönü'yle uğraşmadı. Pes yani.''

Kılıçdaroğlu iktidar için ''postmodern diktatör'' ifadesini kullandığını hatırlatarak, her şey hakkında söz sahibi olan tek kişinin Başbakan Erdoğan olduğunu ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, ''Demokrasi kültüründen, bilimden, ahlaktan bu kadar uzak bir başbakan ilk kez görüyorum.

Her şeyi bırakmışsın 70, 75 yıl önceki Atatürk'le, İnönü'yle uğraşıyorsun. İnsanda biraz milli haysiyet olur. Bu oyunu hepimizin çok iyi görmesi lazım.

Vatandaşın günlük karşılaştığı sorunlardan vatandaşı çekip çıkarmak için 50, 60, 70 yıl önceki olayları gündeme getiriyorlar. Bunlar doğru değil, halka doğruları anlatmamız lazım'' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, İsmet İnönü'nün ülkede emperyalizme ve yedi düvele karşı mücadele ettiğini, bütün dünya tarafından saygıyla karşılandığını da söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.