Kılıçdaroğlu: Atatürk hepimizin ortak değeri

Kılıçdaroğlu: Atatürk hepimizin ortak değeri
Genel Başkan Kılıçdaroğlu "Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik bir sevgi dalgası var. Bu bizi son derece memnun ediyor. Çünkü Atatürk hepimizin ortak değeri." dedi.

TBMM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Irak ve İran sınırında yaşanan depremi hatırlatarak, iki ülkeye geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerini iletti. 

Türkiye'nin depremin ne kadar acı olduğunu bildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin de Türk Kızılayı ile iş birliği içinde bölgeye yardımlar gönderdiğini bildirdi.

Kılıçdaroğlu, dün akşam Antalya'nın Finike, Kumluca, Demre ve Kaş ilçelerinde yaşanan şiddetli yağış, dolu ve hortumun çiftçilere büyük ölçüde zarar verdiğini belirterek, hükümetin bir an önce bu bölgeye el atmasını ve zararların karşılanmasını beklediklerini söyledi.

"Atatürk ve arkadaşları bizim baş tacı ettiğimiz değerlerdir"

Her bireyin ve her ailenin olduğu gibi her ülkenin de değerleri bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bugünlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik bir sevgi dalgası var. Bu bizi son derece memnun ediyor. Çünkü Atatürk hepimizin ortak değeri. A partisinin B partisinin değil, 80 milyonun ortak değeridir. Ortak değerlerimize nasıl sahip çıkıyorsak, bu ülkenin kurtuluşunda emek harcayan, her alanda Türkiye'nin çağdaşlaşmasına katkılar veren, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bizim baş tacı ettiğimiz değerlerdir. Düşmanları bile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saygı gösterdiler. Çünkü o savaşı da kurallarına göre yaptı. Bir başka ülkenin bayrağına basılmasına izin vermedi. Bunun için bir anlamda dünyanın ortak değeridir. Dünya önünde saygıyla eğilmiştir."

O döneme ait zaman zaman "camileri kapattılar, şunu yaptılar bunu yaptılar" gibi çeşitli eleştiriler dile getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir sürü laf. Bunlar rivayetler. Yok böyle bir şey. Kızgınlıklarını bu rivayetlerle götürmeye çalışıyorlar." dedi.

Cumhuriyet ilan edilmeden önce 1 Mart 1923'te Atatürk'ün 4. Yasama Yılı açılış konuşmasından bir bölüm okuyan Kılıçdaroğlu, bu konuşmada Atatürk'ün "Geçen yıl içinde vakıf bakanlığı, dini yapıların onarımında çalışma yapmıştır. 126 cami ve mescit, 31 medrese ve okul bulunmaktadır...." dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, "Bunların tamamını Cumhuriyetin o yoksul döneminde tamir ettik diyor ve TBMM kürsüsünden bütün dünyaya duyuruyor. Siz tarih mi bilmiyorsunuz? Eğer Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmasa bizim minarelerimizde 5 vakit ezan okunur muydu? Bu gerçeği herkesin bilmesi lazım." dedi.

"Sanki bu ülkede meralar yok, üretici yok

Türkiye'deki et üretiminde yüzde 23 azalma olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "7 yıldır et ithalatı yapıyorsunuz, hani üretim artacaktı? Üretim azaldı. Et ithalatına 5 milyar dolar para ödedik. Sanki bu ülkede meralar yok, üretici yok. Dışarının besicisini kazandırıyorsun. 70 bin kasap esnafına sesleniyorum; sen bunun hesabını sandıkta sormak zorundasın. Bizim kasapları Sırp kasabına teslim ettiler. Besmelesiz eti getirdiler, löp eti getirdiler halka yedirmeye çalışıyorlar, sen onu otur sarayında ye." diye konuştu.

"Vergi ödememek için"

Kılıçdaroğlu, sabah kalkıp musluk açıldığında 5 çeşit vergi ödendiğini savunarak, "Peki bu beyler vergi mi ödüyorlar? Saraydaki beyler de Ankara'da konutlarında oturan beyler de vergi ödememek için vergi cennetlerinde şirket kuruyorlar. Vergiyi sen ödüyorsun. Bu milletin garibanı vergi öder ama bu beyler vergi ödememek için her yolu denerler." dedi.

Akıl teri ile alın terini bir araya getireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu ülkenin tarım politikası değil, hükümet edenlerin cep doldurma politikaları olduğunu öne sürdü. 

Herkesin perişan olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, 330 bin 306 KOBİ'nin icra takibinde olduğunu, 24 milyar 800 milyon liranın takibe düştüğünü bildirdi.

"Kim batırdı?"

Kılıçdaroğlu, her seferinde, "Şu Kılıçdaroğlu var ya SKK'yı batırdı." denildiğini anımsatarak, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur dahil üç sosyal güvenlik kurumunun, kendisinin emekli olduğu 1999'daki açığının 2 milyar 341 milyon lira olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, şimdiki açığın 20 milyar lirayı aştığını savunarak, şöyle devam etti:

"Erdoğan ve Binali Yıldıram'a soruyorum, bu rakam doğru mu, yanlış mı? Sosyal Güvenlik Kurumunu kim batırdı? 2 milyar liradan 20 milyar liraya çıktı açık. Üstelik benim zamanımda kadın 34, erkek 43 yaşında emekli oluyordu. Şimdi emeklilik yaşı 65. Emekli aylıklarını düşürdüler. Hasta her gittiği yerde cebinden para ödüyor, eczaneye, hastaneye gidiyor para ödüyor, maaşından para kesiliyor. Eskiden böyle bir şey yoktu. Kim batırdı bunu? Sevgili Erdoğan, beni duyuyor musun? Duyacaksın beni, beni dinleyeceksin. Bu kurumları sen batırdın."

"Paralel iki hükümet"

Kılıçdaroğlu, yasama, yürütme ve yargı organlarının anayasada yer aldığını, ancak hiçbirinin bağımsız olmadığını, hepsinin saray hükümetine bağlı olduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Bizim çocuklarımızın gelecekleri de büyük ölçüde saray hükümetine bağlı. Eğitim, tarım politikası saray hükümetine bağlı. Şimdi günümüzde aynı menzile yürüyen paralel iki hükümet var; bir saray hükümeti, iki anayasal Binali Yıldırım hükümeti." diye konuştu.

Milli eğitimde kendi çocuklarını kobay olarak kullanan tek devletin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, sabah, akşam eğitim politikasının değiştiğini belirtti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, saray hükümetinin gayrimeşru olduğunu ve anayasada yer almadığını, ancak fiilen var olduğunu ileri sürdü.

Dış politikayı, eğitim politikasını sarayın hükümetinin belirlediğini savunan Kılıçdaroğlu, yasal hükümet ile gayrimeşru hükümet arasındaki ilişkide, gayrimeşru hükümetin daha baskın olduğunu bildirdi.

Kılıçdaroğlu, "Mazota, benzine, gübreye, ilaca zam; o meşru hükümetin görevi. Yani Binali Yıldırım yapıyor onu gayrimeşru hükümet yıpranmasın diye. Otomobillere cam filmi taktırmak Binali Yıldırım'ın görevi. Yönetmelik çıkarıyorlar, vatandaş bağırıyor, gayrimeşru hükümetten bir ses, 'Cezaları kesmeyin, şimdilik durdurun.' Faizi artırma yetkisi Yıldırım hükümetinin görevi, faiz arttı diye şikayet eden de saray hükümeti." diye konuştu.

Saray hükümetinin de Yıldırım hükümetinin de 80 milyonu faiz lobisine teslim ettiğini, bütün kazançların faiz lobisine gittiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, 15 yılda, dışarıdaki bir avuç faiz lobisine 145 milyar dolar faiz ödediğini, içeride ise vatandaşların 620 milyar lira faiz lobisine para ödediğini belirtti.

Muhabir: Barış Gündoğan, Meltem Öztürk

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.