Karaalioğlu: Ekmeleddin İhsanoğlu 10 yıl önce rektör bile olamayacakken...
Mustafa Karaalioğlu, Türkiye?nin 10 yıl önce Ekmeleddin İhsanoğlu?nun ne kadar Atatürk sevgisi ve laiklikten bahsederse bahsetsin değil Cumhurbaşkanı olmak, bir üniversitede rektör bile olmayacakken bugün CHP tarafından o makama aday gösterilerek bu noktaya gelindiğini söyledi.
Yirmidorthaber.com - 24 TV'de 'Yeni Türkiye' programında Ali Bayramoğlu moderatörlüğünde Mustafa Karaalioğlu ve İbrahim Kiras ile gündemdeki konular masaya yatırdı.
CEMAAT ALEYHİNE KİTAP YAZAN ERGENEKON?DAN YARGILANDI
Balyoz konusunun inandırıcılıktan uzak geldiğini söyleyen İbrahim Kiras, cemaat aleyhine kitap yazan, cemaat okullarıyla ilgili engelleme çıkaranların Ergenekon?dan yargılandığını söyledi. Kiras, sözlerine şöyle devam etti:
?Balyoz?dan içeride yatan insanların büyük çoğunluğunun, hatta bu Balyoz davasının iddialarla, ortaya atılan suçlamalarla ilgisi olmadığı çok belli. Şimdi Ergenekon dediğimiz hadisede işin merkezinde darbe teşebbüsü yapan bir grup var. Ama Ergenekon süreci denen o yargılama sürecinde o çuvalların içine her türlü insan, özellikle de kendileri açısından tehdit ya da tehlikeli görülen, tasfiye edilmek üzere, işte cemaat aleyhine kitap yazmış Ergenekon?dan yargılandı. Cemaatin okullarıyla ilgili bir engelleme çıkarmış, Ergenekon?dan yargılanıyor falan. İşin öyle bir tarafı var. Balyoz konusu ise bana tamamen inandırıcıdan uzak bişey gibi geliyor. Tamam, Çetin Doğan işin başında. Çetin Doğan?ı biz 28 Şubat döneminden beri tanıyoruz, nasıl bir insan olduğunu, demokrasiye, devlet yönetimine, halka, halkın değerlerine nasıl baktığını biliyoruz.?
SEMİNERDEKİ KONULAR YETMEDİĞİ İÇİN UYDURMA DELİLLER İLE DAVA KİRLETİLDİ
Yeniden yargılanmayı önemsediğini söyleyen Ali Bayramoğlu şunları söyledi: ?Balyoz davasına baktığımız zaman iki şey görüyorum. Balyoz davasında bir seminer var. Bu seminer 1.Ordu?nun yapmış olduğu bir savaş tatbikatıdır. Buradaki seminer konuşmaları, seminer kayıtları, seminer belgeleri çok açık bir şekilde o dönemin ordu komutanı Çetin Doğan ve yanındaki bazı askerlerin bu semineri bir darbe provasıymışçasına kullanmaya çalıştıklarını eldeki veriler gösteriyor. Şimdi bu vak?a olarak ortada duruyor. Bunun bence yeniden ele alınması ve bunun kendi başına bir iddianameye konu olması lazım. Diğer taraftan baktığınız zaman bu seminerdeki konular yetmediği için polislere, bu işi tanzim edenlere, ek kuvvetlendirici uydurma delillerle bunu pekiştirerek bu davayı kirletmeye başladılar.?
BELGE ÜRETEN PARALEL YAPI DA YARGILANMALI
Balyoz davasının yeniden yargılanması kararıyla belgeler ortaya çıkararak ülkeyi inandıran paralel yapının da yargılanması gerektiğini ifade eden Mustafa Karaalioğlu, Gülen grubunun en büyük kötülüklerinden biri olduğunu vurguladı. Mustafa Karaalioğlu sözlerine şöyle devam etti:
?Bir darbe ihtimali, bir darbe teşebbüsü, darbe söylentisini bizim hem ülke olarak, hem hukuk sistemimiz olarak ciddiye almak mecburiyetimiz var, ne olursa olsun. Bu dava bunun itibarını düşürdü. Paralel yapı, Gülen grubu en büyük kötülüklerden birini de böylelikle yapmış oldu. Bütün ülkeyi inandırdılar buna. Bu belgeleri bunlar ürettiler gibi görünüyor, beraberinde bunun da yargılanması gerekiyor. Bu sahte delilleri üretenler, orada da bir process var, o da başka bir darbe. 17 Aralıkta da bu darbeyi hayata geçirdiler. O günlerden başlayan bir şey var. Bu eşzamanlı olarak bunların da yargılanması şart. Sadece Başbakan?a makamına böcek koyanlar, MİT?i durduranlar değil, o kadar vukuatları var ki geriye doğru bunların da muhakkak surette yargılanıyor olması lazım. Bunları hayata sokan, hukuk sistemine sokan kamu görevlileri ve yargı insanlarıdır. Belli bunlar. Dolayısıyla buradan iz sürülmesi çok kolay.?
10 YIL ÖNCE EKMELEDDİN İHSANOĞLU ÜNİVERSİTE REKTÖRÜ BİLE OLAMAYACAKKEN?
Mustafa Karaalioğlu, Türkiye?nin 10 yıl önce Ekmeleddin İhsanoğlu?nun ne kadar Atatürk sevgisi ve laiklikten bahsederse bahsetsin değil Cumhurbaşkanı olmak, bir üniversitede rektör bile olmayacakken bugün CHP tarafından o makama aday gösterilerek bu noktaya gelindiğini söyledi. Karaaloğlu şunları söyledi:
?CHP adına bir sürpriz olduğunu kabul etmek lazım. Bir çılgınlık yapacaklarını tahmin etmek zor değildi ama kendilerini aştılar. Sonuçta yaptıkları şey şudur; Mustafa Kemal?in koltuğuna bir aday aranıyor. CHP Mustafa Kemal?in kurduğu bir parti. Buradaya buldukları bir aday muhafakazar referansları, muhafazakar dünyadan gelen son zamanlarda AK Parti seçkinleri ile arası açılan bir profil. Yani Kemalist insan malzemesi açısından bir çöküşü ilan etmiş oldular. Bu yönünü önsemsiyorum. Türkiye 12 yılda öyle bir noktaya geldi ki 10 yıl önce Ekmeleddin İhsanoğlu istediği kadar Atatürk sevgisi, istediği kadar laiklikten ne kadar atarsa atsın, değil Cumhurbaşkanı olmak, bir üniversite rektörü olamayacakken bugün CHP ve MHP desteğiyle o makama aday gösterilebiliyor.?
İHSANOĞLU, ARABİSTAN, MISIR ÜZÜLMESİN, İRAN KÜSMESİN DENKLEMİNDE BİR PROFİL
Dış politikayı, diplomasiyi ilgilendiren konularda görev alan Ekmeleddin İhsanoğlu, bu pozisyonda iyi sınav vermediğini şu sözlerle ifade etti: ?Ekmeleddin Bey, özellikleri, vasıfları olan birisi ama Cumhurbaşkanlığı makamı açısından bu vasıfların onu oraya taşıyabileceği şeyler olduğunu söylemek zor. Çünkü benzer bir görev olmasa bile Türkiye?yi, dış politikayı, bilhassa diplomasiyi ilgilendiren bir pozisyonda bulundu ve o pozisyon Mısır, Suriye hatta Myanmar gibi konularda iyi sınav verdiği pozisyon değil. Suudi Arabistan, Mısır üzülmesin, İran da küsmesin denkleminde bir profil ve Arap Baharı mı, Arap Baharı öncesi mi, ya da Arap Baharı?nı deviren Sisi rejimi mi dersek Arap Baharı olmasın hangisi olursa olsun noktasında tercihlerini gösteren bir kişi. Türkiye böyle bir kişiye mi ihtiyaç duyar? AK Parti?nin adayına oy vermeye niyetli olan bir seçmen ?aa Ekmeleddin İhsanoğlu aday olmuş, ona vereyim? demez. CHP seçmeni ?işte budur, bizim de aradığımız aday tam buydu? der mi, hiç demez.?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.