Kanseri bedenimde misafir ettim

Kanseri bedenimde misafir ettim
 Selma Karakuş meme kanseriyle savaşını 3 yıllık mücadelenin ardından kazandı. Zorlu dönemi ailesinin desteği ve hayata umut dolu bakışıyla aşan...

 

Selma Karakuş meme kanseriyle savaşını 3 yıllık mücadelenin ardından kazandı. Zorlu dönemi ailesinin desteği ve hayata umut dolu bakışıyla aşan Karakuş şimdi kendisi gibi kanserle savaşanlara destek oluyor.


Özlem Yurtcu Karabulut

Daha otuzlarının başında kansere yakalanan ve 3 yıllık mücadelesinden zaferle çıkan Semra Karakuş, 4 Şubat Kanser Günü’nde verdiği mesajla, kendisi gibi bu hastalıkla savaşan milyonlarca hastaya cesaret veriyor. 32 yaşında meme kanserine yakalanan ve Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 yıl süren amansız bir mücadeleye girişen Karakuş, cerrahi operasyon geçirdi; kemoterapi gördü, radyoterapinin yanı sıra psikososyal destek de aldı.

Şimdi kanser tedavisi gören hastalara yol haritası olması için hikayesini herkesle paylaşıyor. Karakuş “Hastalık benim vücudumda sadece misafirdi. Onu hiç sahiplenmedim. İlk kemoterapi öncesi bir pazar kahvaltısı düzenledim ve aileme meme kanseri olduğumu öyle açıkladım. İlk kemoterapi seansımdan önce o koltukta damardan verilecek ilacın nasıl bir şey olduğunu düşündüm, kaygılandım. Başka bir kanser hastası arkadaşım ‘Kırmızı ilaç alacak mısın?’ diye sordu. Sonradan öğrendim ki ‘kırmızı ilaç’ kanser hastaları arasında saç ve güzelliğin gitmesi demek. Evet saçlarınızı kaybediyorsunuz ama her şeyin bir çaresi var. Kanserin bile!” diyor.

Kemoterapiye ailece gidiyorduk

Göğsündeki kitleyi farkettiğinde hastaneye giden Karakuş, doktorun şüphesi üzerine aynı gün biyopsi yapıldığını ve kanserle mücadele macerasının o gün başladığını söyledi.  Karakuş “Biyopsiden çıkan sonuç kanserdi. Ameliyat olmam gerektiğini öğrendim. Tedavi sürecini netleştirdikten sonra neler yapabileceğimi değerlendirdim. Doktorlarım hastalığımla ilgili beni bilgilendirdiler. Şanslıydım, benimle çok ilgilendiler ve tüm tıbbi müdahaleler çok kısa sürede gerçekleşti. Ama tüm bunlar öncesinde moralim çok kötüydü. Hızlıca toparlanıp durumu aileme anlattım. Herkes bana çok destek oldu. Ameliyatımın ardından onkoloji ünitesinde kemoterapi tedavim başladı. Önceleri kemoterapiye çok kalabalık geliyorduk, tüm ailem bana eşlik ediyordu. Sonraları bu durum normalleşti ve yanımda bir kişi ile aslında rutin olan tedavimi almaya başladım” dedi.

Nar greyfurt yasak

Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Gürbüz Görümlü, kanserden korunmak için ‘dost’ bilinen bazı sebze ve meyvelerin, kanser tanısı almış kemoterapi ya da radyoterapi gören hastalara ‘düşman’ olabileceğini söyledi. Görümlü, soya, greyfurt, nar, maydanoz gibi yiyeceklerin kanser tedavisi gören hastaların ‘yasaklar’ listesinde ilk sırada yer aldığını belirtti.Çeşitli araştırmaların her 100 kanser vakasından 9’unun diyet değişiklikleri ile önlenebileceğini belirten Görümlü “Yaklaşık 45 büyük çalışmanın birlikte yapılan değerlendirmesinde menopozdan sonra yağ tüketimi fazla olan kadınlarda daha az tüketenlere oranla meme kanseri sıklığının belirgin arttığı gösterilmiştir. Bu gıdalar arasında sosis, salam gibi işlenmiş et ürünleri, krema, pasta ve bisküviler yer almaktadır” dedi. Görümlü, kanser tanısı almış, kemoterapi ya da radyoterapi gören hastalara şu uyarılarda bulundu: Kemoterapi tedavisinde nar ve greyfurt tüketilmemeli. Nar tüketiminin kanser riskini azalttığını biliyoruz ama buna karşılık kemoterapi sırasında tüketimi sakıncalı.

Yanlış adım hastalık habercisi

Uzmanlar, ani gelişen yürüme bozukluklarının önemli bir hastalığın habercisi olabileceğini belirtti. Medical Park Elazığ Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Osman Çimen, aileleri bu tür rahatsızlıklar konusunda uyardı. Ailelerin, çocuklarındaki yürüme bozukluğu ile ilgili kendilerine sıklıkla başvurduğunu belirten Çimen, ani gelişen yürüme bozukluğunda ailenin görmediği bir travma bozukluğu olma ihtimalinin yer aldığını belirtti. Çimen “Yürüme bozukluğunda eklem ve kemik enfeksiyonları gibi durumlar ortaya çıkabilir. Çocuklarda kan yoluyla bakterinin kemiğe yerleşmesiyle meydana geliyor” dedi. Yürüme bozukluğunun bir nedenin de kalça kemiği olduğunu söyleyen  Çimen “Kalça kemiğinin yuvasının dışa dönük olması da dışa basmaya neden oluyor” dedi. Parantez bacak deformesi olan çocuklarda yürüme bozukluğunun olduğunu söyleyen Çimen “Normalde 3 yaşına kadar bu durum görülebiliyor ama 3 yaşından sonra devam eden parantez bacak deformesi önemlidir” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.