Kan Bağışı Yaparak Kalp Krizi Geçirme İhtimalinizi Azaltabilirsiniz…

Kanın yapılamayan, üretilemeyen tek ilaç olduğuna dikkat çeken Dr. Güngör kanın tek kaynağının ise insan olduğunu ifade etti. Bu hayat sıvısının başka bir muadilinin olmadığını belirten Dr. Metin Güngör, “Her yıl yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası nedenlerle kan bulunamadığı için hayatını kaybetmektedir. Türkiye’de kan bağışı oranı nüfusun %2’si. kadardır. Bu bağışın %35’ini askerlerden temin edildiği düşünülürse sivil bağış oranı %1 civarındadır. Gelişmiş ülkelerde bu oran Türkiye’nin 5 katı, yani nüfusun %5 ‘i dir.” dedi.

Kan İhtiyacı Kimlerde Olabilir?

Kan vermenin önemine dikkat çeken Dr. Metin Güngör, “Bir gün sizde kan ya da kan ürünleri gereksinim duyabilirsiniz. Bu nedenle toplumsal duyarlılığın artması ve kan bağışı oranlarının arttırılması gerekmektedir.” diyerek kan ihtiyacı olan kişileri ise şu şekilde sıraladı;

“Kaza ya da başka bir nedenle kanamalı bir hastada ya da büyük ameliyat geçirecek hastalara, Problemli gebelik geçiren gebe ya da kanamalı bir hamilede, hemofili ve thalessemili hastalarda (ömür boyu kan ve kan ürünlerine ihtiyaç duymaktadır), Yeni doğanlarda kan değişimi gerektiren bebeklerde (taze kan ihtiyacı olmaktadır.), Ağır böbrek hastaları ( yaşamlarını sürdürebilmek için kan ya da kan ürünlerine ihtiyaçları bulunmaktadır).

Kan Bağışı Kişinin Sağlığı İçinde Faydalı

Kan bağışının aynı zamanda kan veren kişinin sağlığı içinde çeşitli faydalar sağladığını ifade eden Dr. Güngör, “Kan hücreleri yenilenir, kalp krizi ihtimali azalır, kandaki yağ oranında düşme olur, kan verme sırasında çeşitli hastalıklar nedeni ile taramalar yapılır (hepatit, aids gibi),  hem fiziksel hem de ruhsal rahatlama sağlar.” şeklinde konuştu.