Kalay ustalarının "siftah" jesti
- Gelen müşteriyi siftah yapmayan komşusuna yönlendiren ustalar, çırak bulamadıklarından bir kalfadan ortak yararlanıyor
- Kalaycı Yaraşık:
- "Geçmişte çarşıda kalaycılık yapan yaklaşık yüz esnaf vardı, şimdi koca çarşıda iki dükkan kaldık"
ADANA (AA)- SERHAT ÇAĞDAŞ -
Adana'nın tarihi "Kazancılar Çarşısı"nda baba mesleği kalaycılığı yan yana iki dükkanda sürdüren ustalar, mutfakta bakırın yerini cam, çelik ve porselen ürünlere bırakmasından dolayı iş yerlerini güçlükle ayakta tutuyor.
Babalarından öğrendikleri mesleği yıllardır komşu dükkanlarda sürdüren 85 yaşındaki Cabbar İhsan Yaraşık ve 69 yaşındaki Ali Güzeloğlu, tarihi çarşının en eski esnafı arasında yer alıyor.
Ahilik geleneğini yaşatan iki esnaf, son yıllarda yok denecek kadar az olan işlerine rağmen kalaycılık geleneğini yaşatabilmek için birbirine destek oluyor.
Gelen müşteriyi siftah yapmayan komşusuna yönlendiren ustalar, çırak bulamadıklarından bir kalfadan ortak yararlanıyor.
İlerleyen yaşlarına rağmen sabahın erken saatlerinde dükkanlarını açan kalaycılar, güne iş yerlerindeki ocak ateşini körükleyerek başlıyor. Daha sonra müşterilerin bıraktığı bakır tabak, tepsi ve tencereleri ateşle parlatan ustalar, hüznü de mutluluğu da birlikte paylaşıyor.
Kalay ustası Cabbar İhsan Yaraşık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 70 yıldır bakır kapları kalayladığını söyledi.
Komşusuyla kırk yılı aşkın süredir yan yana dükkanlarda çalıştıklarını anlatan Yaraşık, "Geçmişte çarşıda kalaycılık yapan yaklaşık yüz esnaf vardı, şimdi koca çarşıda iki dükkan kaldık. Ailemizden çok birbirimizi görüyoruz. Komşumla kırk yıldır omuz omuza çalışıyoruz. İşimiz varsa işimizi yapıyoruz yoksa beraber çay içip sohbet ediyoruz." diye konuştu.
Yaraşık, kalay sürdükleri kapları ateş üzerinde ısıtarak cam gibi özenle parlattıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Eskiden, köylerden çuvallar dolusu bakır mutfak eşyaları gelirdi. Bazı günler kalay yapmaktan başımızı kaldıramazdık. Köyden gelenler, atlarını hemen yanımızda bulunan hana bağlar, sonra kaplarını bize bıraktıktan sonra başka alışverişlerini yapar dönüşte de emanetlerini alırlardı. Son yıllarda ise karın doyuracak kadar bile iş bulamıyoruz. Ancak, çok şükür ki çocuklarımızı büyüttük, meslek sahibi yaptık. Bizden sonra burada kalaycı kalmayacak. Zar zor emekli olmuş birini kalfa olarak bulduk."
- Kalaycılıkta yarım asır
Ali Güzeloğlu ise meslekte 57 yılı doldurduğunu, dört çocuğunu kalaycılık sayesinde okutup evlendirdiğini anlattı.
Çırak bulmakta zorlandıklarını belirten Güzeloğlu, "Mesleğe ilgi yok, kazancı da düşük olduğundan çırak bulamıyoruz. Komşumla bir kalfadan ortak faydalanıyoruz. Bir günden bir güne birbirimizin kalbini kırmışlığımız yoktur. 40 yıldır beraber iş yapıyoruz. Evimizde iki saat kalıyoruz burada ise 12 saat yüz yüze bakıyoruz. Birimiz hasta olursak onun işlerini de görmeye çalışıyoruz. Atamızdan dedemizden böyle gördük." ifadesini kullandı.
Güzeloğlu, mesleği birkaç yıl daha sürdürdükten sonra bırakmayı düşündüklerini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.