İz bırakan cenaze törenleri?

Merhum Necmettin Erbakan'ın cenaze töreni tarihe iz bırakacak nitelikteydi. Türk halkı, kendisine emek veren herkesin cenazesini sahipleniyor. Erbakan'a sahip çıktığı gibi Turgut Özal, Mehmet Akif Ersoy, Bediüzzaman Said Nursi, son Osmanlı Ertuğrul Efendi ve Hrant Dink'e de sahip çıktı.

Saadet Partisi lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı son yolculuğuna milyonlar uğurladı. Resmi tören istemeyen Erbakan'ın İstanbul'daki cenaze töreninde siyasiler, askerler ve halk bir aradaydı. Türk siyasetinin son 40 yılına damga vuran Milli Görüş hareketinin lideri, son yolculuğunda her kesimi bir araya getirdi. Siyasetiyle nesilleri etkileyen, bugünün yönetici kadrosunu yetiştiren Erbakan'a halk sahip çıktı. Cenaze töreni, akıllara Türk milletinin gönlünde yer edinen siyasetçi, sanatçı ve liderlerin cenaze törenlerini getirdi. Halk, kendisine tepeden bakmayan, insanıyla bütünleşen liderlere vefa duygusuyla yaklaşıyor, cami avlularını, caddeleri dolduruyor, her birlikte ellerini duaya kaldırıyordu.

Cumhuriyet tarihinin unutulmayan ilk cenaze töreni, naaşı dönemin devlet erkânı tarafından sahiplenilmeyen İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'undu (1936). Merhumun açıkta bırakılan tabutunu, cenaze töreni için Edirnekapı Mezarlığı'na gelen gençler yakınlarındaki bir lokantanın bayrağını alarak sardı. İstiklal şairine sahip çıkan üniversite gençliği, Akif'i son yolculuğuna İstiklal Marşı'nı hep bir ağızdan okuyarak uğurladı. Ölümünün 75. yılı olan 2011, Mehmet Akif Ersoy Yılı ilan edildi ve bu kapsamda düzenlenen programlarda Türk gençliğinin vefası yeni nesillere anlatılıyor.

Necip Fazıl'ın 1983 yılındaki cenaze törenine her edebiyatçıya nasip olmayacak bir katılım olmuştu. Yüzbinler çok sevdikleri şairlerine son görevini yerine getirmek için İstanbul'a akın etmişti. Cenazesi, namazı kılınan Fatih Camii'nden defnedildiği Eyüp Mezarlığı'na kadar eller üzerinde taşınmıştı.

Halkın yoğun ilgi gösterdiği cenazelerden biri de 1993'te vefat eden Turgut Özal'ındı. Cenazesine dünya liderlerinin yanı sıra bir milyon insan katıldı. İstanbul caddelerini dolduran Türk halkı cumhurbaşkanlarının beklenmedik zamanda aralarından ayrılışına ağlarken, ABD Başkanı George Bush yakın arkadaşı için gözyaşı döktü.

1997 yılında hayatını kaybeden Türk siyasetinin önemli isimlerinden Alparslan Türkeş'in cenaze töreninde mahşeri bir kalabalık vardı. Ankara sokaklarını dolduran on binler Türkeş'i son yolculuğunda yalnız bırakmadı.

Eski başbakanlardan Bülent Ecevit için 11 Kasım 2006'da Ankara'da düzenlenen resmi törene yoğun katılım olmuştu.

700 bin kişinin cami avlusunu doldurduğu bir başka cenaze, 2009 yılı seçimlerinden önce helikopter kazasında yaşama veda eden Muhsin Yazıcıoğlu'nundu. Her görüşten vatandaş Türkiye'nin dört bir tarafından otobüsle Ankara'ya gelmiş, Muhsin Yazcıoğlu'nu ebediyete uğurlamıştı.

Hilafetin kaldırılmasından sonra Türkiye'den çıkartılan Osmanlı hanedanının sarayda doğan son üyesi Osman Ertuğrul Efendi, 2009 yılında 97 yaşında İstanbul'da vefat etti. Son Osmanlı'ya millet sahip çıktı, Sultanahmet Camii'ndeki cenaze namazına devlet yöneticilerinin yanı sıra binlerce vatandaş geldi. Törendeki herkes sanki İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in torununa son görevini eksiksiz yerine getirmek istiyor gibiydi. Osman Ertuğrul Efendi, dedesi II. Abdülhamit'in mezarının bulunduğu II. Mahmut Türbesi Haziresi'ne defnedildi.

2001 yılında Avustralya'da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Esat Coşan Hocaefendi'yi de son yolculuğuna binler uğurladı. Hocanın Süleymaniye Camii'ne defnedilmesine dönemin cumhurbaşkanı izin vermemişti. Eyüpsultan Mezarlığı'na defnedilen Coşan'ı adeta halk sahiplenmişti. Televizyon kanallarının canlı yayınladığı ve helikopterden çektiği görüntülerde caddeleri dolduran yoğun kalabalık gözüküyordu.

Cenazesinde garip bırakmadılar

Ömrünün son günlerini garip ve yalnız geçirmek zorunda bırakılan Bediüzzaman Said Nursi'nin, Urfa'da vefat ettiği haberini alanlar Türkiye'nin dört bir tarafından şehre akın etmişti. 1960 yılında hayata veda eden Bediüzzaman'ın cenaze törenine muazzam bir katılım oldu. Nitekim dönemin gazeteleri bu yoğunluğa vurgu yapıyor. Risale-i Nur okurları Bediüzzaman'ın cenazesi için seferber olmuş, her türlü tehlikeyi göze almıştı. Büyük ilgi, dönemin devlet erkânı tarafından şaşkınlıkla karşılandı. g.baki@zaman.com.tr