'İstiklal Marşı Umuttur’

"Kitap Yürekli Adamlar"

Akif'in şu duası, duyabilen gönüllere neler fısıldar. "İstiklal Marşı bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Artık ben bile yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleti yaşamak lazım. Allah vatanımızı, istiklalimizi tehlikeye düşürüp yeniden bir İstiklal Marşı yazdıracak günleri göstermesin."(1)
İstiklal Marşı bu milletin destanıdır namusudur, yeminidir, dünyaya ikan ettiği manifestosudur. 
İstiklal Marşımız umuttur, duadır, cesarettir, öğüttür, davettir, vasiyettir, karanluğı aydınlatan ışıktır. Sisler dağıtan rahmet yelidir, kahraman bir milletin imanını haykıran coşkulu dilidir. Hürriyet aşkımızdır, bayram coşkumuzdur. Vatan denen sevgiliye ilan-ı aşkımızdır. Gelecek çağlar için müjdedir. Hoyratça çiğnenen bu milletin hüküsusturamayakkının geri alınmasıdır. Hakkın hakim kılınmasıdır. Zafer davullarının çalınmasıdır. Müslüman Türk'ün istiklalinin herkesçe bilinmesidir. Kimsenin susturamaycağı zafer türkümüzdür o bizim.

Son yıllarda okullarımızda, resmi toplantılarda, 
parti toplantılarında İstiklal Marşımızın doğru dürüst okunamaması, banttan yapılan yayınlarla boşluğun giderilmeye çalışılması da yüreklerimizi yaralamaktadır. 4-5 yaşlarındaki çocuklarımızın bile 10 kıtasını ezbere okudukları istiklal Marşımızın gençlik tarafından, yetişkinler tarafından layıkıyla okunamıyor olması gerçekten düşündürücüdür. Gelecek nesillere aktaracağımız en önemli miraslardan birisidir İstiklal Marşımız. Çocuklarımızai bırakacağımız evler, arabalar, bağlar, bahçeler, her türlü zenginlik ve servet, bayrakdalgalandığı, İstiklal Marşımız gökkuvçbbeyi çınlatan bir sedayla okunduğu sürece onlarındır. Eğer bayrağın kaşı çatılır, İstiklal Marşımızın sesi kısılırsa ömür boyu didinip yığdığımız mallar da çocuklarımızın olmayacaktır. Bu gerçeği anlamamız için yaşadığımız coğrafyanın dört bir köşesine bakmak yetmez mi? 
"İstiklal Marşı benim değil, bu aziz milletindir" diyerek şiir kitabına (Safahat'a) bile almamıştır Akif. Gerçektende millet hayatında büyük çalkantılar, ölüm-kalım savaşları büyük sanat eserlerinin doğmasına sebep olur. Bütün milletin hislerine tercüman olan bu dev eserler, o eseri meydana getiren sanatkarlardan ziyade bütün milletin ortak malı sayılmalıdır. Akif, tarihi bir görev yaparak İstiklal Marşını yazmıştır. Şimdi görev sırası bizlerdedir. Yazıldığı günün heyecanıyla İstiklal Marşımızı korumaktır önemli olan. Her yıl 12 Martta yaptığımız "İstiklal Marşının kabul yıldönümü" törenleri o zaman anlam kazanır.
"Son ocak" tüttükçe bayrak ebediyen şanla ve şerefle dalgalanacak, İstiklal Marşımız imanlı sinelerimizden yükselen sesle alemde yankılanmaya devam edecektir...

(12 Mart İstiklal Marşımızın kabulünün yıl dönümü anısına)

(1) Akif bu sözleri 1936 yılında hastalandığı zaman kendisini ziyarete gelen Hakkı Tarık Us ve Ruşen Eşref Ünaydın'la yaptıkları sohbet sırasında söylemiştir.
(Bu yazı Hayrettin DURMUŞ'un " KİTAP YÜREKLİ ADAMLAR" adlı kitabının 166-167. sayfalarından iktibas edilmiştir.)