İsrailli siyasetçiler sağcıların oyunu almak için yine Türkiye karşıtlığına sarıldı
İsrailli siyasetçiler sağcıların oyunu almak için yine Türkiye karşıtlığına sarıldı
İsrail Dışişleri Bakanı Katz, Türkiye'nin işgal altındaki Doğu Kudüs'te yürüttüğü faaliyetlerinin durdurulması için önlem paketi hazırlanması emri verdiğini açıkladı.
İsrailli siyasetçiler sağ seçmenin oyunu almak için her seçimde olduğu gibi gelecek ay yapılacak erken seçim öncesi de Türkiye karşıtlığına sarıldı.
İsrail'de 17 Eylül’de düzenlenecek erken seçim öncesi artık ritüel haline gelen ülkedeki sağ seçmenin oyunu almak için gündeme getirilen Türkiye karşıtlığı yeniden hortladı.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, bu kez Türkiye'nin işgal altındaki Doğu Kudüs'teki faaliyetlerini hedef aldı.
Başbakan Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud milletvekili Katz, dün Twitter hesabından İbranice ve Arapça paylaştığı mesajda, "Dışişleri Bakanlığına, Türkiye'nin Doğu Kudüs'te yürüttüğü kışkırtıcı fitne faaliyetlerinin durdurulması için bir dizi önlem paketi hazırlanması talimatı verdim." ifadesini kullandı.
Katz'ın paylaşımına cevap yazan bazı kullanıcılar, İsrailli Bakan'ın Türkiye karşıtı mesajının ülkede yapılacak erken genel seçime haftalar kala gelmesine dikkati çekti.
Uzmanlar, Katz'ın paylaşımını, seçimin kaderini belirleyecek İsrailli sağ görüşlü seçmenin oyunu alma girişimi olarak yorumladı.
Her seçim öncesi Türkiye hedefte
İsrail'de seçim dönemlerinde aşırı sağcı politikacılar, genellikle Türkiye'yi hedef alan açıklamalarda bulunuyor.
Başbakan Netanyahu ve oğlu Yair Netanyahu da bu yıl 9 Nisan'da yapılan erken seçimler öncesi Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almıştı.
Netanyahu, mart ayında sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Türkiye karşıtı skandal ifadeler kullanmış ve "Erdoğan, on binlerce siyasi muhalifi cezaevine atan, Kürtlere soykırım uygulayan bir diktatör ve bana, İsrail devletine, İsrail ordusuna demokrasi ve savaş etiği hakkında öğütler veriyor. Şaka gibi. O sadece bizden tüm dinlere ve insan haklarına saygıyı öğrenebilir." demişti.
Yair Netanyahu da babasının izinden giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmış ve "Ona (Erdoğan), İstanbul'un adının Konstantinopol olduğunu ve Türk işgalinden önceki bin yıl boyunca Bizans İmparatorluğu'nun ve Ortodoksların başkenti olduğunu hatırlatırım. Türkler, Yunanlara, Süryanilere ve Ermenilere soykırım yapmış, Anadolu'daki tüm Hristiyanlara etnik temizlik uygulamıştır. Onlar etnik olarak bütün Hristiyanları küçük Asya'dan temizlediler." ifadelerini kullanmıştı.
2015'teki seçimde de Erdoğan karşıtlığı gündeme gelmişti
Netanyahu ve dönemin Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, Mart 2015'teki seçim öncesi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan açıklamalarda bulunmuştu.
Her iki isim, İsrail yönetiminin abluka altındaki Gazze Şeridi’nde yaptığı katliamlara tepki gösteren açıklamaları üzerine Erdoğan'a yüklenmişti.
Liberman, İsrail yönetimini hedef alan açıklamalarından dolayı Erdoğan'ı "Yahudi karşıtı" olmakla suçlamıştı.
İsrail siyasetinde Türkiye karşıtlığı giderek artıyor
Sağ seçmenin oylarını alma amacının yanı sıra Ankara'nın Filistin davasına verdiği koşulsuz destek nedeniyle İsrailli siyasetçiler arasındaki Türkiye karşıtlığı günden güne artıyor.
Her geçen gün Filistin toprakları üzerindeki işgalini pekiştiren İsrail'e karşı en gür sesi veren ülkelerin başında gelen Türkiye, sık sık İsrailli siyasetçilerin hedefinde yer alıyor.
Filistin'e verdiği destekten dolayı İsrailli siyasetçiler, Türkiye karşıtlığını seçim dönemlerinin dışında da dillendiriyor.
Eski Adalet Bakanı Ayelet Şaked, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki Amerikan askerlerini geri çekeceğini açıklamasının ardından Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dil uzatmıştı.
Şaked, aralık ayında yerel bir radyoya verdiği röportajda, Trump'ın bu kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı güçlendireceğini, İsrail'in ise zararına olacağını iddia etmişti.
Şaked, Suriye’deki terör örgütü YPG/PKK varlığını kastederek, "Umarım Kürtler Türklere karşı olan savaşlarını kazanırlar. Umarım uluslararası toplum Erdoğan'ın Kürtleri katletmesini önler." ifadelerini kullanmıştı.
İsrail Güvenlik Kabinesi Üyesi ve Çevre Bakanı Zeev Elkin de haziran ayında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alımına işaret ederek, ABD ve NATO'ya, "gelişmiş silahlara sahip olmaya çalışan Türkiye’ye güvenmeme" çağrısı yapmıştı.
Ana muhalefet partisi Mavi-Beyaz İttifakı'nın önde gelen isimlerinden milletvekili Yair Lapid ise geçen ay Rusya'dan S-400 almasından dolayı Türkiye'yi F-35 programından çıkarması için ABD'ye çağrıda bulunmuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.