İsrail, Sünnetullah'ı Uyguluyor!..
Evet, şaşırdınız değil mi? Gerçekten de öyle, İsrail SÜNNETULLAH'a uygun hareket ediyor. Neden ve nasıl diyeceksiniz. O zaman anlatalım...
Allah, Kur'an'da birçok surede, Musa aleyhisselama hitap ederek "İzhep ila Firavne, innehu tağa!.." diyor. Türkçesi ile, "Firavun'a git, çünkü o çok azıttı!" diyor.
Allah Kur'an ı Kerim'inde, "bir toplum iyi halini değiştirip sapıtmadıkça, azıtmadıkça onlara verdiği nimetleri ellerinden alıp cezalandırmayacağını" vaad ediyor. (Muhakkak ki Allah vadinden asla dönmez)
Firavun, Mısır'da öyle azgın bir zalime dönüşmüştü ki, İsrail oğullarına, şimdi onların Gazzelilere yaptığı zulmün benzerini yapıyordu. Ve Allah, sünnetullahını işletip onlara önce uyarıcı, hakka ve doğruya davet edici elçisi Musa'yı gönderdi. Ama onlar onu reddedip isyan ve zulme devam edince, gazabını gösterip onları suda boğdu ve onların mülklerine İsrail oğullarını varis kıldı. Kur'an'da kıssalarını okuduğumuz, bazılarının "eskilerin masalları" dediği,
NUH, AD, HUD, SEMUD, LUT... kavimleri de aynı akıbeti, sunnetullahı yaşadılar...
Şüphesiz ki, kainatın yaratıcısı ve kaderini tayin edicisi olarak Allah, her şeyi bilen ve tayin eden olarak büyük sabır sahibidir. Biz yaratılmış aciz kullar ise, doğal olarak, gaybı bilmediğimiz için, gayet sabırsız varlıklarız.
"Allah, ihmal etmez, imhal eder." Yani, Allah hiçbir şeyi unutmaz, ihmal etmez ; sadece durumlarını düzeltmeleri için zaman tanır, süre verir. Ve o sürenin sonunda da "şedidül igap" olarak, çok şiddetli bir şekilde cezasını verir...
İçimiz kezzapla yanmış gibi büyük bir acıyla, çoğu zaman çaresizce, yumruklarımız sıkılı, gözyaşı içinde Gazze'de olup bitenleri izliyoruz. Çoğu zaman tek silahımız olan duaya sarılıyoruz. "Allah'ım, ne büyük sabır sahibisin, şu zalimleri kahr u perişan eyle!" diye dua ediyoruz.
Ama işte Allah sabır sahibi ve yegane gaybı bilen varlıktır. ALLAH, SÜNNETULLAHIN TAMAMLANMASINI BEKLİYOR.
Zalim, zulmünü arttırdıkça arttıracak ve Allah'ın gazabını tam olarak hak edecek duruma gelecek. Ve KAHHAR olan Allah, onlara layık oldukları cezayı verecek.
Biz, Musa aleyhisselamın dilinden duaya devam ediyoruz. Musa, Rabbine seslendi : "Ey Allah'ım, sen Firavun ve ehline çok büyük güç kuvvet, imkan, mal mülk servet... verdin. Ey Allah'ım, insanlara zulmetsinler diye mi verdin onlara? Mahvet, onların güç kuvvet, mal mülk ve servetlerini ellerinden alıp sefil ve perişan et!"
Şimdi biz de onun dilinden Rabbımize sesleniyor, niyaz ediyoruz : Allah'ım, Rabb'imiz, sen İsrailli Siyonist Yahudilere çağımızda çok büyük güç kuvvet, mal mülk, servet ve imkan bahşettin. Onlar, bu güç kuvvet ile Müslümanlara, insanlara karşı azdıkça azdılar, zulüm ve tecavüzde çok aşırı gittiler. Ya Rab, insan olarak sabrımız kalmadı. Sünnetullahını bir an önce işlet ve bu zalimleri kahr u perişen eyle!.. Onların elinden bu güç kuvvet ve servetleri alıp onları zelil ve perişan eyle!.. Allah'ım, onları bizim ellerimizle kahr u perişan eyle. Zir ü zeber oldukları günü görmeyi bize nasip eyle!.. AMİN, AMİN, AMİN!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.