İslam Dini'nin 'Asl'ı Ve 'Nesl'i Nedir?

İslam Dini'nin 'Asl'ı Ve 'Nesl'i Nedir?
'Bu yolun dışında bir yol takip eden her şahıs/mezhep/ekol/hizip/tarikat v.s. naslardan bağımsız olarak önceden kabul ettikleri davalarını veya tezlerini Kur'an'a tasdik ettirmek için müteşabih ayetleri keyfi şekilde yorumlamaya  kalkışmışlardır..'

İslam dininde ana yapıyı (asl'ı) oluşturan hiçbir şekilde değişmeyen 'akide'dir yani giman esaslarıdır. Amel ise bu ana yapıya nispetle dal (fer'/nesil) mesabesindedir. İslam inanç sistemi olan 'akaid'de herhangi bir konuya ait bilgi veya haberin inanç konusu olması için kesinlik ifade etmesi şarttır.

Akıl ve beş duyu ile bilinmesi mümkün olmayan konularda (sem'iyyet) herhangi bir bilgi ve haberin kesinliği iki koşula bağlıdır; bunlardan birincisi 'mütevatir', ikincisi 'muhkem' olmaktır. Kur'an ayetlerinin 'mütevatir' oluşunda mü'minler arasında ittifak vardır. Ayetlerinin bir kısmının 'muhkem', bir kısmının 'müteşabih' olduğuna ise Kur'an'ın kendisi şahittir. (3/7) Bu temel kurala göre 'muhkem" olmadıkça yani kendisi ile ne kasdedildiği apaçık belli olmadıkça hiçbir ayet inanç konusunda delil kabul edilmez.

Resülullah'a nisbet edilen hadislere gelince bunların inanç konusunda delil olması için 'muhkem' olmaları yetmez aynı zamanda 'mütevatir' olmaları da yani kesin bilgi ifade etmeleri de gerekir.

Hadis mecmualarında yer alan hadislerin yüzde doksandokuzu 'ahad' haberlerdir. 'Ahad' hadislerin Resülüllah'a (sas) nisbeti kesin değildir ve 'zan' ifade ederler. Bunlar akl-ı selime ve kesinlik ifade eden muhkem ayetlere aykırı olmadıkça sadece amel ve ahlaka ait konularda kaynak oluştururlar. Bu nedenle hadislerin büyük çoğunluğunu teşkil eden 'ahad' haberler, velev ki sahih olsunlar 'zan' ifade ettikleri için itikadi konularda 'delil' kabul edilmezler.

Dolayısı ile zan ifade eden bir delile dayanan şeyleri inkar eden tekfir edilemez. Bu konuda bugüne kadar bundan daha tutarlı bir yol ve yöntem bulunamamıştır.

Bu yolun dışında bir yol takip eden her şahıs/mezhep/ekol/hizip/tarikat v.s. naslardan bağımsız olarak önceden kabul ettikleri davalarını veya tezlerini Kur'an'a tasdik ettirmek için müteşabih ayetleri keyfi şekilde yorumlamaya  kalkışmışlardır.

Bu nedenle İnanç konusunun 'asıl', diğer konuların ise bu asıl üzerine bina edilen fer'/nesil konular olması, 'asıl' ile ilgili bilgileri daha da önemli hale getirmektedir.

İslam ümmeti kaos ortamından kurtulmak ve 'sırat-ı müstakim'e ulaşarak 'vasat/orta/örnek ümmet' haline gelmek istiyorsa en başta dinin 'asl'ı olan inanç esaslarını kesin ve sağlam bilgiye dayandırmak zorundadır.

 

H. Ali Erdoğan

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum