İŞKAD 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Mesajı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, “1975'i "Dünya Kadınlar Yılı" , 8 Mart'ı "Dünya Kadınlar Günü" olarak ilan etmiştir.Kadın işçilerin “16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesi ve ücretlerin yükseltilmesi” istemiyle yaptığı grev sırasında çıkan yangında 129 kadın işçinin yaşamını yitirmiş olması nedeniyle gün 8 mart olarak belirlenmiştir. Tarih boyunca süren, kadınların hak arama ve eşitlik mücadelesi, Değişen dünyanın, değişen toplumsal koşullarında ortaya çıkan yeni eşitsizliklere karşı haklar elde etmek için devam etmektedir.İş hayatına şöyle bir baktığımızda, hamilelik ve doğum gerekçeleri ileri sürülerek daha çok erkeklerin tercih edildiği, kadınların erkeklere oranla daha çok çalışıp daha az ücret aldığı ve yükselebilmek için erkeklerden daha çok çaba gösterdiği ve buna rağmen ve yine bu gerekçelerle cam tavan diye tabir ettiğimiz engellemeyle karşılaştığı gerçeğini görmekteyiz.
İnce topuklularımız üstünde her gün en az 10 saat koşturabildiğimiz için, kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek adına, ekonomik bağımsızlığa verdiğimiz önem kadar, paylaşmayı da iyi bildiğimiz için, doğurduğumuz günden mezun oluncaya kadar çocuklarımızın her günü ve her anını bir kez olsun kaçırmamaya özen gösterdiğimiz için,bunca iş yükü ve strese rağmen rujumuzu sürüp gülümseyebildiğimiz için, Biz kadınların; altından kalkamayacağımız iş yoktur bu dünyada.
Bu erkek dünya bize hiçbir şeyi kolay kolay vermiyor. Düşünün ki taşınmaz mülkiyetinin %1 i kadınların, o da miras yoluyla geçiyor. Onun içindir ki evlilik birliği içinde edinilen malların yarı yarıya paylaşılması için mücadele ettik.Söz ve karar mekanizmalarında yer alabilmek için erkek politikalarından sıyrılıp yükselebilmek için kota mücadelesi verdik. Şimdi dünyanın pek çok ülkesinde kota uygulanmakta ve kadınlar bu kota sayesinde etkin konumlara gelebilmekteler.
Kadınların kamu kuruluşlarında ve özel şirketlerde üst düzey görevlere getirilmelerini sağlamak için AB tarafından konulan kadın kotasına rağmen, kadınlar her zamankinden daha az üst düzey görevlere getiriliyorlar. Bu konu ise hala çok tartışmalı. Norveç, İtalya , Fransa , Belçika, İspanya ve İzlanda’dan sonra BAE de bu kotayı uygulamaya koydu.
Uluslar arası sözleşmelerde kadının iş yaşamında, toplumsal yaşamda ve özel yaşamında yaşadığı bu eşitsizlik ve ayrımcı davranışları “kadına yönelik şiddet” olarak tanımlanmaktadır.
Bütün bunların önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesi için uzun soluklu mücadeleler sonucunda yasal düzenlemeler ve uluslar arası sözleşmeler hazırlandı. Buna rağmen şiddetin sürüyor olması hatta artan bir ivme ile sürüyor olması üzerine sonuncusu ve yaptırım gücü olan “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ” 2014 yılında imzalandı. Bu sözleşmeyle, taraf devletler, şiddetin önlenmesi, soruşturulması, cezalandırılması ve bu eylemler nedeniyle tazminat verilmesi sorumluluğunu üstlendiler. Devlet ve sivil toplum kuruluşlarının etkin işbirliği ile sözleşmenin hayata geçirilmesi, şiddeti önleyebilecek ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında önemli derecede yol kat edilmiş olacaktır.
DEĞERLİ KADINLARIMIZ, BUGÜNE KADAR EMEK VERDİĞİMİZ VE HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ HER PROJE KADININ GÜÇLENDİRİLMESİNE YÖNELİK OLMUŞTUR.
KADININ GÜÇLENMESİ DE ÜRETEN, PAYLAŞAN SEVGİ DOLU BİR DÜNYA DOĞURACAKTIR.
BÖYLE BİR DÜNYAYI ÇOCUKLARIMIZA BIRAKMAKTAN ONUR VE MUTLULUK DUYACAĞIZ.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN.
- SÜHEYLA GERGİN
İŞKAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.