Işık Koşaner itiraflarında 2. perde

Işık Koşaner itiraflarında 2. perde
Terörle mücadeledeki zafiyeti ortaya koyan sözleriyle Türkiye?yi sarsan Koşaner?in, ikinci ses kaydı da internete düştü.Ses kaydında ikinci perde. Koşaner,...



Terörle mücadeledeki zafiyeti ortaya koyan sözleriyle Türkiye?yi sarsan Koşaner?in, ikinci ses kaydı da internete düştü.

Ses kaydında ikinci perde. Koşaner, Balyoz Darbesi?ni itiraf etti, yasaları çiğnediklerini söyledi.

YASA DIŞILIĞI
YOL YAPTIK

Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner?e ait olduğu iddia edilen ses kaydı gündeme damgasını vurdu. Koşaner, ?Balyoz?un günahı 1. Ordu?ya ait. Neyimiz varsa çaldırmışız. Esas rezalet bu? diyor.

Koşaner?in şu sözleri ise gündemi sarsacak:
?Yasaların yönetmeliklerin dışında hareket ettik. Bazen etmemiz gerekiyordu ama bunu yol yaptık. Hakkımız olmayan imkanları kullandık. Halen de var. Onlar da karşımıza çıkacak?

Genelkurmay eski Başkanı
Işık Koşaner?e ait olduğu belirtilen ses kayıtlarının ikincisi internet ortamında yayınlandı. Türkiye?yi şoke eden ifşaatların ilkinde terörle mücadelede yaşanan aksaklık, hata ve ihmalleri ortaya koyan Koşaner, bu kez asker-sivil ilişkileri, Ergenekon ve Balyoz davaları ile OYAK, askerlik sistemi gibi birçok konuda değerlendirme yapıyor.

ORTALIĞI AYAĞA KALDIRIRIM


Askerin polis tarafından gözaltına alınma koşulları uzun uzun tartışıldı. Koşaner, konuşmasında bu ilişkide yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor: ?Bir suçtan dolayı polis bölgesinde polisle muhatap olduğunda öncelikle asker olduğunu söylemesi lazım. Şimdi bizimkiler suçlarını örtbas etmek için önce söylemiyorlar. Karakola gidip de sopa yemeye başlayınca ?ben askerim? diyor. İş işten geçiyor, öyle yok. Öyle dersen bana bakma. Zorla karakola götürürlerse, gidin. Ozaman rol bize geçecek.Ozaman ortalığı ayağa kaldıracağım biz ne diyoruz. Beni buradan alma, merkez komutanını çağırın deyin. Beni de arayacaksınız gerekiyorsa. Ben de ortalığı ayağa kaldıracağım.?

HADDİNİ BİLDİRDİK


Koşaner, gözaltına alınmak istenen bir askere nasihatlerini şöyle sürdürüyor: ?Ben sık sık hukuka saygılıyız diyorum. Bunun anlamı şu: Biz enayi değiliz. Polis artık işi iyice azıya aldılar. Başınıza geliyordur, duyuyorsunuzdur.Hani asker olsun da ne olursa olsun bir atalım içeri, hesap soralım gibi. Kesinlikle geri adım atmayacaksınız. Hakkımız hukukumuz bu. Sen beni alamazsın ortalığı ayağa kaldıracaksınız. Bir yerde bunu Ağrı?damı nerede yaptılar bunu güzel bir.Ağrı?da arkadaşlar yaptılar güzel. Haddini bildirdiler.?

GAZETECİ HABER İÇİN ANASINI SATAR


Koşaner?in gazeteciler ile ilgili açıklaması ise yenilir yutulur gibi değil. Koşaner şu ifadeleri kullanıyor: ?Hiçbir basın mensubu bize düşman olmaz. Ama dost da olmaz. Basın, haber olabilecek bir şeyi yakalarsa çok afedersiniz anasını bile satar onu oraya haber diye koyar. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Onun için gazetecilerle temasta mahalli olsun ulusal basından olsun televizyoncu olsun gazeteci olsun, uzak durunuz.?

YAĞMASAK DA GÜRLEYELİM


?Vatan sağolsun? diyerek evlatlarının acısını yüreğine gömen şehit aileleri ile ilgili ifadeler yürek burkucu. Koşaner, şehit yakınlarına ilgi gösterilmesini şöyle talep ediyor: ?Bölgemizde bulunan şehitlerimizin yakınlarına gazilerimize arkadaşlar biraz ilgide kusur ediyoruz. İlla kapısını çalıp da ziyaret etmek değil, ara sıra telefonla dahi olsa mutlaka herkes bölgesindeki gazi şehit ailesi gazilerimizle yakın temasına devam etsin. Yağmasak bile gürleyelim.?

BADANASINI ERLERE YAPTIRIYOR


Emekli Orgeneral Çetin Doğan?ın Silivri?deki duruşma öncesi çamur olan ayakkabısını korumasının silmesi askerlerin maksat dışı kullanıldığını bir kez daha ortaya koymuştu. Bu tartışmaların ardından gündeme gelen erlerin özel işlerde kullanımı ile ilgili Koşaner şu uyarılarda bulunuyor: ?Hangi subay, general, amiral her neyse köpeğini itini bilmem nesini askere gezdiriyor. Okuyorsunuz değil mi gazetede. Hangi subay çocuğunu arabayla bilmem nereye gönderiyor? Bilmem ne okula gönderiyor. Eşini bilmem nereye gönderiyor. Hiçbir şey artık gizli değil. Herkes birliğine sahip olsun. Şu er kullanma işini yavaş yavaş piyasadan kaldırmamız lazım. Özel evinin badanasını ere yaptırıyor hey Allah?ım. El birliği ile kaldıralım. Yoksa kaldırttıracaklar. Bakakalacağız böyle.?

Koşaner, darbe sanıkları için toplanan paraların ne için kullandığını ise şöyle açıklıyor: ?Bizi zor durumda bırakan, hakaret eden gazetecilere, topladığımız paralarla dava açıyoruz şahıs olarak davaaçmak kolay değil. O birer liralar birikti 300 kaç? 280-300?e filan geldi.?


CD?leri ele geçiremedik


Koşaner, Ergenekon ve Balyoz gibi darbe yargılamaları ile ilgili de yorumlar yapıyor. Ergenekon?u çok iyi bilmediğini söyleyen Koşaner, Balyoz?la ilgili konuşmak istediğini söyleyerek şöyle devam ediyor:

?YAV NEDİR BU ERGENEKON?


?Ergenekon diye bir olay çıktı. Onun tam teferruatını ben de tam olarak yav nedir bu Ergenekon. Çeşitli iddialar var ben de bilmediğim için bir şey söylemek istemiyorum. Ama Balyoz denen yani 1.Ordu Komutanlığı karargâhında 2003 yılında yapılan bir plan seminerinden dolayı ortaya atılan bu iddialar hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Arkadaşlar, bu olayla ilgili seminerle ilgili evrakların hepsi imha edilmiş olduğu için olay ortaya çıkınca bir şey bulamadık. Araştırdık Genelkurmay?ı, Kara Kuvvetleri?ni, 1. Ordu?yu. Balyoz malyoz hiçbir evrak bulamadık. Bir tane mesaj çıktı. Bunun için bir girişim yapamadık. Beklemek zorunda kaldık. Biliyorsunuz bir gazeteci gitti bir çuval evrak verdi falan CD?ler midiler. O gazeteciye. O dönem içerisinde o CD?leri de ele geçiremedik. Bize ne kadar doğru yazıldı ne yaptı onu da bilemiyoruz.Ne zaman ki iş iddianame hazırlandı vs. Bu CD?ler elimize geçtiği zaman olayın ne boyutta olduğunu, neyin iddia edildiğini açık açık anladık.?

Namerde malzeme verdik


Balyoz Darbe Planı ile ilgili açıklamalarını sürdüren Koşaner, ?namerdin eline malzeme verdik? ifadesini kullanarak şunları anlatıyor: ?Şimdi bizi üzen taraf arkadaşlar 1. Ordu?da her şeyimizi çaldırmışız. Her şeyimizi. Seminerle ilgili seminerle ilgili neyimiz var neyimiz yok çaldırmışız yetkisiz kişilere ulaşmış konuşmalarımız dâhil. Esas rezalet bu. Nasıl bu olur yav, nasıl bu olur. Ne konuşuyorsak var adamların elinde. Sıkıntı burada. Bu rezilliği yapmışız. Balyozun hikayesi bu. Suç olan kısmı da işin içerisinde olabilir, onu burada kaydı-ihtiyatla sayıyorum. Ama bunlar hep bizim aleyhimizdeki kişilerin eline çok güzel malzeme verdi. Maalesef namerdin eline malzeme verdik.?

Balyoz?un vebali 1. Ordu?da


Balyoz Darbe Planı ile ilgili bilgilerin suç unsuru taşıyıp taşımadığını değil nasıl dışarıya çıktığını eleştiren Koşaner, ?Karargahtan böyle planlar nasıl dışarı çıkar izahı yok kim verdi, biz verdik. Biz verdik. Hiç kimseyi suçlayamayız. Bunların günahı, vebali, hatası koskoca 1. Ordu?da bir plan semineri yapılıyor tüm planlar tüm teferruatıyla milletin elinde şimdi. Bir de bu rezalet var. Nasıl olur yav, bir ordu karargâhından bu bilgiler nasıl çıkar yaa. Nasıl çıkar izahı yok. İzahı yok? yorumunu yapıyor.

Bir sürü şey buldular hesap veremiyoruz


Sayıştay Kanunu?nun değiştiğini hatırlatan Koşaner, artık harcamalarda daha dikkatli olunmasını istiyor ve şunları belirtiyor: ?Çok dikkat ediniz. Para işleri bundan sonra çok ciddiye bindi. Sayıştay denetleyecek. Sıkıntı olur yönergemizde bilmem nemizde de diyorsa onun dışına katiyen çıkmayınız. Ombudsman denen adam bize gelecek hesap soracak. Diyecek siz bu adamı dövmüşsünüz niye dövdünüz? Bu sıkıntılı durumlara gelmemizin sebebi maalesef bizleriz. Hatalar, yanlış şeyler yaptık. İşimizi ciddiye almadık. Evrakımıza bilmem nemize sahip olmadık. Çaldırdık. Ortalıkta rastgele konuştuk. Konuşmalarımızı duydular. Ona buna suç yüklediler. Bilir bilmez konuştuk. İmza atarken kâğıtlara dikkat etmedik. Yav nedir bu. Herkes paraf etmiş ben de atayım altına bir imza dedik o iş nelere döndü geldi. Cep telefonlarımızla olur olmaz konuştuk. Malzeme verdik. Bilgisayarlarımızda lüzumsuz bilgileri depoladık. İşte geldiler aradılar. Bir sürü şey buldular. Hesabını veremiyoruz.?

HEP BÖYLE GİDECEK SANDIK


Koşaner itiraflarına şok ifadelerle şöyle devam ediyor: ?Yasa ve yönetmeliğin dışında hareket ettik. Hep böyle olacak zannettik. Ama maalesef içimizde hainler çıktı. Maalesef onu da bulamıyoruz, yasaların yönetmeliklerin dışında hareket ettik. Bazen etmemiz gerekiyordu bazı dönemlerde. Ama bunu yol yaptık hep öyle olacak zannettik. Öyle devam ettik ve hakkımız olmayan bazı imkânları kullandık. Halen de var. Onlar da karşımıza çıkacak. Bir de maalesef bizim içimizde helal süt emmemiş arkadaşlarımız da çıktı. Maalesef onu da bulamıyoruz. Belki birkaç kişi. Neticede maalesef çok malzeme vermişiz.?


Valilerden tırtıklayın


Okulların nasıl tamir edileceği kayıtta şöyle aktarılıyor: ?Bizim güzel âdetimiz vardı. Senede herkes bir iki köy okulunu elden geçirirdi filan. Onu pek yapamıyoruz herhalde. Köy okullarından en azından her sene birine, ikisine el atalım. Bunun kaynağını validen oradan buradan tırtıklarsınız. Bunlar kolay hep yaptık bunu yav. İllaki ödenek gelecek değil. Mahallinden ayarlayacağız bu malzemeyi.?

Sınıra sivillerin bakması saçma!


Sınır güvenliğinin sivillere devredilmesi ?sivil teşkilat? gibi planları ?saçma? olarak değerlendiren Koşaner şu öğütleri veriyor: ?Yine bugünlerde çok gündemde entegre sınır yönetim sistemi diye sınırların sivil bir teşkilata verilmesi diye birmevzu var. Yani işte Irak hududunu filan siviller bakacakmış. Nasıl bakarlar? Tümen komutanım burada. Gülüyoruz, gülüyorsunuz. Yani bu kadar saçma şeylerle mücadele ediyoruz demek istiyorum. AB?nin öyle falan isteği yok. Hala çıkıyorlar 50 bin kişi alacağım. Sivil teşkilat kuracağım. Efendim Avrupa Birliği böyle istiyormuş. O da var ayrı bir hikaye. Böyle bir sıkıntı var. Fazla kulak asmayınız. Herkes işine devam etsin"

Açığa alma sivillerin aklına gelmedi


Açığa alma sivillerin aklına gelmedi Kayıtta dikkat çeken bir diğer bölümde Koşaner, ?Bizi sıkıntıya sokacak bir konu? ifadesini kullanarak ?Arkadaşlar askeri yargı sitemini değiştirmeye çalışıyorlar. Emir veremedikleri için onu nasıl ortadan kaldırırız nasıl pasifleştiririz. Onun derdindeler? diyor. Sözü askeri yargıya getiren Koşaner daha sonra terfileri sivil irade tarafından onaylanmayan iki general ve bir amiralden söz etmek istediğini söyleyerek şöyle devam ediyor: ?Bu arkadaşlarımızın terfisini engelleyen hukuki hiçbir engel yok. Çünkü her şey zamanında hukuka uygun olarak yapıldı. İdare dediğim sivil kesim zamanında açığa alma falan akıllarına gelmedi öyle bir şey yapamadılar onun için her şey hukuka uygun olarak yürüdü. Şimdi, yasa bunları imzalayın diyor ve hiç şüpheniz olmasın ne kılıf takarsa taksınlar tamamen hukuka uygun yaptığımız şey ve haklıyız. İmzalamazsa hukukumuz orada boş ne olur, nasıl olacak ondan da şüpheliyiz.?

35. madde tarihi görev


Darbelere gerekçe olarak gösterilen 35. Maddenin kaldırılması ile ilgili görüş ve tartışmalara da değinen Koşaner, maddeye, yasaya ihtiyaç duymadıklarını şöyle anlatıyor: ?Halkımız biraz endişeli gibi gözüküyor. Kim ne derse desin. Bunun bir yerde yazması da gerekmez. Diyorlar ya 35. maddeyi kaldır da bilmem nemaddeyi koy. İster koy ister koyma. Biz Silahlı Kuvvetler olarak bunun için varız. Bu bizim doğal tarihi görevimiz. Kimse bunun hakkında bize akıl öğretemez, aksini söyleyemez. O zaman bizim varlığımızı inkâr ederiz. Bunu söylediğimizde bazılarının hiç hoşuna gitmiyor. Biz bunu söyleyeceğiz. Ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da omuz omuza dimdik başımız dik vazifemizimüdrik bu duygularla kol kola omuz omuza yapmaya devam edeceğiz.?

OYAK?a vergi maaşımızı düşürür


Tartışmalı yapısı ile gündeme gelen OYAK?ın kamu kurumu olmasına da Koşaner, karşı çıkıyor.Gerkeçesini de askerlerin emekli maaşlarının düşmesiolarak açıklıyor: ?OYAK?la uğraşıyorlar. OYAK bizlerin maaşlarından kesilen paralarla oluşturulan bir kurum. Şimdi OYAK?ı kamu kurumu olarak kabul etme eğilimindeler. Sosyal yardımlaşma kurumu olmamız hasebiyle bazı vergilerden muafız. Ama, kamu kurumu olduğumuz zaman vergi vermek durumunda kalacağımız için emekliliğimizde falan alacağımız paralarda yüzde onbeş civarında düşme sözkonusu olacak. Şimdi bunun mücadelesini veriyoruz. Vergiden dolayı sıkıntı içindeyiz.?

Askeri Başsavcı da onaylamıştı:
AYSBERGiN GÖRÜNEN YÜZÜ

Balyoz Darbe Planı?nın gerçekliği askeri hukukçular tarafından da itiraf edilmişti. 15 Mart 2011?de internete düşen ses kaydında soruşturmayı yürütmekle görevli
1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger?in aralarında bulunduğu iddia edilen 5 askeri hukukçu, konuyu müzakere ederken çarpıcı tespitlerde bulunmuştu. Gölcük Donanma Komutanlığı?ndaki delillerin sivil savcıların eline geçmesinin ?çok kötü? olduğunu söyleyen askeri hukukçular Balyoz?da 12 Eylül darbesinin planının üzerinden gidildiğini belirtiyordu: ?12 eylül darbe planının üzerinden çalışmışlar. Hepsi uyuşuyor.? Hukukçular, askeri terminolojiyi bilmeyen sivil savcıların darbe planını çözemediğinin altını çiziyordu. 1. Ordu Başsavcısı Münger, ?Olayın normal (plan semineri) olmadığı ortaya çıkacak. Bu aysbergin görünen yüzü? şeklinde konuşuyordu.

Askeri bilirkişi: Nihai hedef darbe


Balyoz?un darbe planı olduğu askeri ve sivil bilirkişiler tarafından defalarca belgelendi. Önce Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvarı veTÜBİTAK, plandaki imzaların gerçek olduğunu tespit etti. İtiraz üzerine yeniden inceleme yapan TÜBİTAK ??17 adet CD imajı ve 2 CD?den kopyalanan dosyalarda sahtecilik bulgusu olmadığı?sonucuna vardı. 1. Ordu Başsavcısı?nın talebi üzerine devreye giren askerî Bilirkişi Kurmay Pilot Binbaşı Ahmet Erdoğan ise darbeyi safha safha belgeledi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.