İrfan Küçükköy: Türkçe’nin Kökeni (3)
Bütün Türk devletlerini ve Türk toplumlarını bir devlet altında tutmaya, tek bayrak altında toplamaya “Turan” denir.
Ziya Gökalp
“Düşmanın ülkesi viran olacak
Türkiye büyüyüp Turan olacak” diyor.
Hayır, Türkiye büyüyüp Turan olmayacak. Bu hayal yakın tarihte gerçek olamaz, belki hiçbir zaman gerçek olamayacak, tatlı hayal olarak kalacaktır. Doğu Türkistanlıları aktivistlerini Komünist Çin böyle suçluyor. Rusya istiklal isteyen Türkleri böyle suçladılar.
Mustafa Kemal
“Türk Birliği’nin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım.”
Bu sözler de Türk Devletini, Misak-ı Milli ile sınırlayan komutanın emellerindendir. Belki kızıl elmasıdır.
Türkçe konuşan müstakil devletler, 1992’den sonra Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan. Kırgızisyan, Kazakistan, Tacikistan (kısmen), Özbekistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Yugoslavya bakiyesi devletlerdir. Çin’e bağlı Özerk Doğu Türkistan Devleti, Rusya’ya bağlı Özerk Tataristan, Özerk Çeçenistan, Kuzey Kafkasya özerk Cumhuriyetleri ve başka yarı özerk küçük devletlerdir. Türkiye dışındaki bu Türklerin toplam nüfusları üç yüz milyonun üstündedir. Türkiye dahil, Dünya’da 350-400 milyon Türk vardır.
O kadar geniş coğrafya ki Bunların hepsinin bir devletin çatısı altında toplanması belki hiçbir zaman mümkün olamaz. Buna inananlar var mıdır? İnanmasalar bile ideal olarak ortaya koyanlar vardır. Niçin olmasın, diyenler olabilir. Ancak büyük devletler oluşturmak için, birleştirmek için aynı dili konuşmaları yeterli olamaz. O halde görevlerimiz ne olmalıdır?
Türkiye, çevresinde birkaç ağ oluşmalıdır.
1-Bunların başında komşu ülkelerle sulh ilişkileri başta olmak üzere ekonomik, sosyolojik, dini, kültürel bağlar güçlendirilmelidir. Bunun için uluslararası kurumlar oluşturmalıdır.
2-Müslüman devletlerle bağlar güçlendirilmelidir. Bunun için uluslararası kurumlar oluşturulmalıdır.
3- Türk devletleri ile bağlar güçlenmeli ortak kurumlar oluşturulmalıdır. Türk devletleri ve toplumları ile bağlar kurulmalıdır. Ancak bu toplumların bazı problemleri özellikle başta alfabe birliği olmak üzere dil ile ilgili problemleri ortak çözülmeye çalışılmalıdır, diye düşünüyorum... Bunun için kurumlar oluşturulmalıdır. ,. Sanayi işbirliği olmalıdır. Ortak kültürel, ekonomik, teknik kurumlar oluşturulmalıdır. Ortak Üniversiteler kurulmalıdır.
Hamaset arzı, özlem halinde kalan istekler dikkati calip olurlar ama birleşme hedefine uzak kalırlar.
Bu üç yazıda önemli gördüğüm üç konuyu dile getirdim. Özetle arz ettim.
Türkçe ile ilgili tabiî ki çok şeyler yazılmalıdır. Cild cild kitaplar, ansiklopediler çıkarılmalı, Enstitüler kurulmalıdır. Akademik çalışmalar yapılmalıdır. Daha önemlisi her alanda uluslararası kurumlar oluşturulmalıdır.
Bazıları böyle çalışmaları yazmamı bile kavmiyetçilik zannedebilir. Böyle birliktelikler İslam’ın idealidir. Çağdaş Müslümanın, ütopyaya kapılmadan Müslüman devletlerarasında dostane ilişkilerin, komşu ülkeler arasında samimi ilişkilerin, Türk Devletleri ve Türk Toplumları arasındaki ilişkilerin artmasını milli ideal olarak görmesi gerekir. Bu konularda her türlü atılı yet milli ve dini kayıptır..
Bu konuyu uzatmadan kesiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.