İrfan Küçükköy: Şiir Üzerine

İrfan Küçükköy: Şiir Üzerine
Şiir söze can vermektir. Kelimeleri inci gibi dizmek, oya gibi işlemek, tablo gibi cazip halde sunmaktır.

Edebiyatın önemli bir kolu olan şiir, söz sanatıdır. İnsanın kendi ruhunu okuması, iç duygularını zirve noktada yakalayabilmesi, çarpıcı, etkileyici, cezp edici ifade edebilmesidir.

Güzel bir şiir âbidedir. Âbide binada kullanılan materyaller ile, normal binanın malzemeleri çeşit, cins olarak aynı olabilir Ancak âbide bina için malzemeler özel seçilmiştir. Her materyal üzerinde düşünülerek, benzerleri ile kıyaslanarak, daha iyisi seçilerek kullanıma başlanılmıştır. Kelimeler, deyimler, tekerlemeler, şairin malzemeleridir. Zihin deposundan iyi seçilmelidir. Şairin kelime hazinesi, nüansları ortaya koyacak kadar geniş, ince olmalı şair bu malzemeler ile taşı gediğine koyacak hünere sahip olmalıdır.

İyi malzeme toplayanlar, iyi bina, âbide bina yapamayabilirler. Malzemenin iyisini bulmak, ne kadar ustalık istiyorsa, iyi kullanmak da o kadar hüner ister. Şiir hünerdir. Kendisini şair diye sunan nice kişiler biliyorum, şiirlerini malzeme deposu haline getirmişlerdir. Kaliteli malzeme depolamışlar, ama boşa vermişlerdir. Hiçbir yol yöntem, adap, usül tanımayan bazı sözde şairler, sırf topladıkları malzemeler dolayısı ile şair, büyük şair sanılmışlardır. Eserleri mücevher altın gümüş, pırlanta malzeme deposu halindedir. Malzemeyi öne çıkaranlar beğenirler, üstatlar hangi tarihi eserden çalıntı olduğunu hemen bilirler.

Bazı şarkılar şiirdir. Her şarkı şiir değildir. Şiire güzelliği bestenin güzelliği vermez, sözün güzelliği verir. Dil ile tekrar edilmese, göz ile süzülse bile insanın hislerini yüceltir.Bazı şarkı sözü yazarları şairdir. Ruhlarını kelime kalıpları içine sıkıştıranlar, söz yazarı olurlar. Şair olamazlar. Onun için çok şiir yazan var, az şair vardır.

Şiirimsi hikayeler şiir değildir. Son devirlerde bazı manzum eserler şiir diye yutturulmaya çalışılıyor. Bakıyorum manzumeye dökülmüş hikayedir. Bir olayın etkileyci hikayesini sunuyor, kafiyeli yazdığı için şiir zannediyor. Malzeme nakli ile başlayıp, çarpıcı olayın acısında bırakıyorlar. Bu şiir değildir. Göz yaşı hikayesidir. Manzara tasviri ile başlayıp, olayın nakline geçiyorlar. Göz yaşının sebebi hikayedir. Hikayenin kurgusudur. Halbuki anlatımın edebi yönü şiiri tayin edecektır. Böyle olmalıdır. Gözyaşı olaya değil, sunuma olmalıdır.

Şiir manzûmedir. Her manzûme şiir değildir. Edebiyat çevreleri şair taslakları ile doludur. Üzüldüğüm taraf böylelerinin şair ünvanları ile anılmalarıdır, şöhret sahibi olmalarıdır.

Bunların şiir ömürleri ideoloji temsilcilği ile sınırlıdır.Nica ünlü şair biliyorum, bunlar dev aynalara tutulup büyütülmüşlerdir. Sırf aynı ideolojiyi taşıyan kişiler, kendileri gibi düşünen inandıkları şairleri parlatıyorlar. Kendileri de tatmin olmadıkları halde, bücür şair taslaklarını, dev aynada göstermekten çekinmiyorlar. Görüntü nispetsiz eğri büğrüde olsa büyük görüntü vermeleri onlara yetiyor,

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.