İrfan Küçükköy. "Her Mısrada Sevgi"
"Her Mısrada Sevgi"
NA’T-I ŞERİF
Muhammed Mustafa, Aleyhisselam
Hatemü’l-Enbiya
Seyyidü’l-Enam.
Bir Nebi ki, ermiş, Hakk’ın lutfuna,
Aciz kulum
Yetmez dilim, medhine.
Onu terennümde
Şiir, yetersiz,
Kelam, mecalsiz,
Edebiyat, aciz.
Affımı istirhamen, bir kaç kelam,
Aczimi itiraftır, kelamdan meram.O, İlâhî ilim ile irtibatlı, Ümmî’dir
Her görüşü, her devirde ilmîdir.
Işığında hayat buldu, ilimler
Yüz aklığına erdiler, kalemler.
Sözün özü:
Sultan, onun peşinde ise, sultan
İnsan, ancak onun yolunda, insan.Teşrifi ile Yer, Gök
Nur doldu.
Karanlıklar bitti
Kainat, billur oldu.
Rüzgâr, bir başka esti, şafakta
Güneş, bir başka göründü, ufukta.
Dünya, niçin kılınmış
Can yurdu?
Dünya, can olup
Ona, selam durdu.Yolu, Nur’dan gelir, Nur’a gider
Ufku, Kâinat ufkunda
Rahmeti, her asra yeter.
Hem bedeni gül,
Hem kokusu gül
Sevgisi, “muhabbetullah”a menzil.Bir ziyaret ile, bitmez hasreti
Her ziyaret, tekrar tekrar ziyaret için, iştiyak illeti.
Duydum, en hoş huzuru, huzurunda.
Aksetti ruhuma, feyiz
Dua yüklü, avuçlarımdan.
Manevî bir haz tattım
Hazların doruğunda.
Sevgim, yaş olup döküldü, o anda
Kirpik uçlarımdan.
O hazzı taşır
Yürek damarlarım,
O haz ile coşar
Göz pınarlarım.
Sevdam, o hazza,
O hazza vurgunum.Yâ Rasûlellah!
Aşığım, Hazret-i Zât-i Pâk’ine
İzin buyur
Yüz süreyim, hâkine.
Mah Cemal’ini, görsem
Bir kez düşümde,
O düş, taç olur
Bir ömür, başımda.Nasip et, Yâ Rab!
Huzûr-i Rasûl’e varayım
Huzurda, zirve huzûra ereyim.
Lutfet, ona layık yaşayayım
Ona layık öleyim.
Lutfet, mücavir-i Rasul olayım.
Son kelam, netice-i meram
Zirve Rasûl’e, doruk sevgi ile
Sunalım, salât ü selam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.