İrfan Küçükköy: Dua, deva mı, şifa mı?

İrfan Küçükköy: Dua, deva mı, şifa mı?
Özgür (Muhtar) Doğu Türkistan Devleti Başbakanı (Genel Sekreteri) Rahmetli İsa Yusuf Alptekin bey, biz Mücadelecilerin dostu idi. Tabiiki benim de özel dostum idi..

Dua, deva mı, şifa mı? - 1 –


Hadisi Şerif; Ebu'd Derda (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allahü Teâlâ C.C. hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç varetmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeyle tedavi olmayın." [Ebu Dâvud, Tıbb 11, (3874)

Arapçadan Türkçeye geçerken kelimeler mana değiştirmişlerdir. Ayrıca Arapçada tabiiki zaman içinde anlam kayması olmuştur. Belki her dilde aynıdır.

Özgür (Muhtar) Doğu Türkistan Devleti Başbakanı (Genel Sekreteri) Rahmetli İsa Yusuf Alptekin bey, biz Mücadelecilerin dostu idi. Tabiiki benim de özel dostum idi. Bir toplantıda ondan önce ben bir konuşma yapmış, o sadece Doğu Türkistan büyüğü değil, bütün Türklerin büyüğüdür, demiştim. Büyüklerden çok şey öğrendim İsa Yusuf beyden de çok şey öğrendim. Zaman zaman hatıra olarak arz ediyorum.

İsa Yusuf Bey bir Türkçe Uzmanı idi. Yüksek Eğitimini Rusya'da Türk Dilleri üzerine yapmıştı. Kuvvetli bir Arapçası vardı.

Türki diller üzerine konuşurken şöyle demişti. "Arapça kelimeler Türkçeye bazen anlam değiştirerek girmiştir. Ancak bu kelimeler Türkçenin her lehçsinde aynı anlama gelmektedir. Mesela dedi, Müsaade kelimesi bütün Araplarda yardım anlamına gelirken, Türkçenin bütün lehçelerinde izin anlamına gelmektedir. Başka örnekler de verdi. Nitekim seneler sonra "avucunu açıp, müsaade, müsaade diye dilenenleri Mekke'de, Medine'de çok gördüm.

Gelelim Arapçada "Şifa" kelimesi ile "deva" kelimesi arasındaki farka. Deva, bildiğimiz ilaçtır. İlaç maddi bir olaydır. ŞİFA manevi bir olaydır. Ancak Şifa kelimesi bugünkü Arapçada deva kelimesi karşılığı haline gelmiştir. Selçuklular, hastanelere şifahane, eczanelere devahane derlerdi..

Şimdi gelelim dua yönünden bu iki terimin açıklamasına:

Bu konunun ikici yazısına gene aynı hadisin başka versiyonunu naklederek başlıyorum. Erbabı için Hadisin metnini de sunuyorum.

3855 - حدثنا حفص بن عمر النمري ثنا شعبة عن زياد بن علاقة عن أسامة بن شريك قال
« أتيت النبي ﷺ وأصحابه كأنما على رءوسهم الطير فسلمت ثم قعدت فجاء الأعراب من ههنا وههنا فقالوا يا رسول الله أنتداوى؟ فقال " تداووا فإن الله تعالى لم يضع داء إلا وضع له دواء غير داء واحد الهرم ". »

Manası: Ravi diyor ki Peygamber Efendimizin meclisine geldim, bir bulup oturdum. Şuradan şuradan geçti ve "Ya Rasulellah" dedi," Tedavi olayım mı?" (Dua yeter mi, tedavi olayım mı) bunu üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdu." Tedavi olunuz. Allahü Teala tedavisiz dert bırakmamıştır. İhtiyarlık derdi hariç"

Erbabı için şu açıklamayı yapayım:
Ebu Davut, Kütüb-i Sitte'nin "Camî Hadis mecmuası" olmadığı halde, sünen olduğu halde daha çok nakile yer veren eseridir. Bendeki Arapça Tıpkıbasımda Buhari ve Müslim üçer cild tuttuğu halde Ebû Davud'un süneni dört cild tutuyor. Yani daha çok nakil yapmıştır. Onun için de içinde benzer versiyonlar çoktur. Hadis mütercimleri beni şaşırttılar. Versiyonları, yani nakilleri birleştirerek tercüme yapıyorlar. Bu Hadiste de şifa kelimesi geçmiyor. Kitab'ı_Tıb bölümünü inceledim. Sorular hep devrin tıp anlayışı ile gelmiş, peygamberimiz onları şirke karşı uyarmıştır.
 

Rukye'de bu konulardan biridir. Rukye hastalık için dua anlamına gelir. Hatta okunma anlamına gelir. Peygamberimiz, "Fatiha Suresini, Muavezeteyn surelerini rukye için tavsiye etmiş, şirke karşı uyarmıştır." Ben dua ettim. "Çin'e Coronavirüs musallat oldu. Yakında Çin mahvolacak, Doğu Türkistan kurtulacak" diyen hocanın şirk tehlikesinden uyarılması gerekir.

Şifa manevi tedavi demektir. Mesela zemzem şifadır. Şifadır da deva veya gıda değildir. Duanın kabulüne sebeptir. Mesela biri şöyle yazmış falan veli Mekke’ye gelmiş de sadece zemzem içerek yirmi gün yaşamış. Hatta bir Profesör meşhur hoca bunu anlattı. Sonra Suudlular zemzemi bozdular. Şimdiki zemzem gıda değildir, dedi, Hâlbuki hiç bir zaman gıda olmadı ama şifa oldu. Yani duanın kabulüne vesiledir.
 

Allah zemzem hürmetine, günahsız bebeler hürmetine, kalbi Allaha bağlı ihtiyarlar hürmetine, elsiz dilsiz hayvanlar vesilesi ile insanlığı mini canavar coronavirüsten korusun. Çok dua edelim. Allah dualarının kabulünü ilan edenlerden, para ile sattıkları muska ile tedavi satanlardan, kendine inananları Allah diyerek aldatanlardan korusun.

yazının devamı..

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.