'İnsan olmak kendinin farkında olmak demektir'

'İnsan olmak kendinin farkında olmak demektir'
"Buğday" filmiyle Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde büyük ödülü kazanan yönetmen Kaplanoğlu, "İnsan olmak demek benim için küreden zerreye bütün kainatın ve kendinin farkında olmak demektir." dedi.

TOKYO

Yönetmen Semih KaplanoğluTokyo Uluslararası Film Festivali’nde büyük ödülü kazanan filmi “Buğday’ı "Bu benim için zaman ve mekanda bir insanın, insan olma yolculuğu çünkü insan olmak demek benim için küreden zerreye bütün kainatın ve kendinin farkında olmak demektir. Filmde bu yola çıkmış birini anlatıyorum." sözleriyle tanımladı.

Kaplanoğlu, büyük ödülü kazanmasının ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Daha önce Japonya'da "Yusuf'un Üçlemesi"nin dağıtımının yapıldığını ancak kendisinin o dönemde buraya gelemediğini anlatan Kaplanoğlu, Asya'nın en büyük festivali olması nedeniyle Tokyo Uluslararası Film Festivali'nin bir parçası durumunda bulunmanın onur verici olduğunu söyledi.

Filmi bilim kurgu olarak değerlendirmediğini dile getiren Kaplanoğlu, "Bu benim için zaman ve mekanda bir insanın, insan olma yolculuğu çünkü insan olmak demek benim için küreden zerreye bütün kainatın ve kendinin farkında olmak demektir. Filmde bu yola çıkmış birini anlatıyorum." diye konuştu.

"Farklı mekanları birleştirmek için siyah beyazı kullandım"

Şimdiki zamanın kendi kültüründe hem geçmişi hem de geleceği temsil ettiğini ve ihtimallerin çok bulunduğu bir an olduğunu ifade eden Kaplanoğlu, "Bu film de böyle kuruldu çünkü medeniyetin en zengin olduğu yerle en fakir olduğu yer arasında nerdeyse bir santim bile kalmadı." dedi. Kaplanoğlu, zenginle fakir aynı dünyada olsa da bir arada yaşama anında aralarında büyük mesafeler bulunduğunun zannedildiğini vurguladı.

Bir soru üzerine, filmde Kur'an-ı Kerim'deki bir kıssayı kullandığını belirten Kaplanoğlu, şöyle devam etti:

"Benim içinde büyüdüğüm kültürün yani İslam'ın inandığı Kur'an-ı Kerim'deki bir kıssayı aldım ama bu hikaye sadece Kur'an'da geçmez aynı zamanda diğer kitaplarda da biraz farklılıklar içermekle beraber geçen bir kıssa. Ayrıca tasavvuf geleneğimizin bu hikayeyi yorumlayışı var ve o yorumlayışın da iz düşümlerini bu filmde değerlendirmeye çalıştım. Bu şekilde aslında bizim dünyamızın, hayatımızın ve köklerimizin dünyanın şu anki bakışını anlamayı da içeriyor bu film. Bütün geleneklerin hepsinin bir kaynaktan doğduğunu düşünüyorum ve bu anlamda kuruyorum perspektifimi."

Filmde iki ayrı dünya, iki ayrı karakter, duvarlar ve sınırlar olduğunu anlatan Kaplanoğlu, filmdeki farklı bütün mekanları birleştirmek ve aralarındaki izi yok etmek için görsellik olarak siyah beyazı tercih ettiğini bildirdi.

"Buğday"ın bir eğlence filmi olmaktan ziyade hakikati anlatan bir nitelik taşıdığını söyleyen Kaplanoğlu, "Sorunumuz zaten iklim değişimi, mülteci sorunu, genetik modifikasyon. Bütün bunlar gerçek ama esas gerçek insan. İnsan ne yapıyor? Biz eğer insanın özü hakkında düşünmezsek bu sorunların çok daha fazla artacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Muhabir: Meltem Bulur

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.