İhsanoğlu: Asıl sınav şimdi başlıyor?

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, BM İnsan Hakları Konseyinin, dini temelli hoşgörüsüzlükle mücadeleye ilişkin 16/18 sayılı Kararı konusunda asıl sınavın uygulamada olacağını belirtti.

IRCICA'nın Yıldız Sarayı Çit Kasrı'ndaki merkezinde İİT'nin düzenlediği ''Dini Temelli Hoşgörüsüzlükle Mücadele'' konulu toplantıda konuşan İhsanoğlu, BM İnsan Hakları Konseyinin 16/18 sayılı Kararı'nın kabul edilme sürecine ilişkin bilgi verdi.

''Ancak asıl sınav, uygulamada olacaktır. Kabul edilen karar, yolun sonunu değil, birbiriyle bağlantılı pek çok konuyla başa çıkmak için yeni bir yaklaşıma dayanan bir başlangıcı işaret ediyor'' diyen İhsanoğlu, ifade özgürlüğü ile ırk, ulus ve dini temelde nefret söylemlerinin engellenmesi konusundaki çelişkileri de içeren bazı gri alanlar konusunda ortak bir anlayışa varılması gerektiğine dikkati çekti.

İfade özgürlüğüne verdikleri önemin altını çizen İhsanoğlu, bununla birlikte karşılıklı anlayış, hoşgörü, saygı ve empatinin de bu özgürlüğe eşlik etmesi gerektiğini söyledi.

Tüm dünyada nefret ve şiddetin olumsuz sonuçlarına tanık olunduğunu vurgulayan İhsanoğlu, özellikle dinlerin ve onlara inananların ''kasıtlı olarak şeytanlaştırılması'' yoluyla nefreti yaymak için ifade özgürlüğünün suistimal edildiğini anlattı. İhsanoğlu, ''Bu kişilerin ifade ve düşünce özgürlüğüne saygı duymakla birlikte, bu tavırları siyaseten yanlış buluyoruz'' dedi.

İhsanoğlu, toplantının çeşitli konularda ortak bir anlayış geliştirme amacına işaret ederek, bu ortak anlayışı geliştirmek için önerilerini ''çeşitli yerlerde 16/18 sayılı Karar'ın yansıttığı fikir birliğini geliştirecek bir dizi toplantı düzenlenmesi, hükümetler arası sürece sunulacak alternatif ve politika seçeneklerinin oluşturulacağı teknik bir angajman süreci oluşturulması ve uygulamaların mevcut raporlama mekanizmaları çerçevesinde İnsan Hakları Konseyi tarafından izlenmesi'' olarak sıraladı.

Ekmeleddin İhsanoğlu, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada ise ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın bundan sonraki toplantıya evsahipliği yapmak istediğini, böylece bir sürecin başlamış olduğunu söyledi.

-''İNSAN HAKLARININ TEMELİ...''-

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da inanç ve ifade özgürlüğünün her yerde ve herkes için geçerli olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

''Burada inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü dediğimiz zaman, insan haklarının en temelini teşkil ettiğini söylememiz gerekiyor ki bu anlamda yapılacak her türlü girişim demokratik toplumların yapısına katkı sağlayacaktır'' ifadesini dile getiren Ashton, inancından ya da ifade özgürlüğünden dolayı hiç kimsenin yargılanamayacağını vurguladı.

Ashton, ''Azınlıklar olsun, inanç bakımından ayrımcılığa maruz kalanlar olsun, toplum içerisinde herhangi bir anlayışsızlıkla karşı karşıya kalmaksızın her türlü şarttan faydalanabilme özgürlüğüne sahip olmalıdır ve bu, açıklık yaklaşımı ile mümkün olacaktır. Bu üzerimize düşen sorumluluktur'' diye konuştu.

Catherine Ashton, bütün vahşi uygulamalara karşı, özellikle ifade ve ibadet özgürlüğüne ilişkin bir karar alındığını, BM İnsan Hakları Konseyi'nin 16/18 Kararı'nın politik anlamda büyük önem taşıdığını vurguladı.

Ülkeler nezdinde, kararın bütün ortaklarıyla bir arada bu türden anlayışsızlıkların karşısında duracaklarını ifade eden Ashton, ''Tabii ki burada bütün AB araçları da Cenevre ile eşgüdüm içinde, vahşete dayanan suçların ortadan kaldırılması konusunda birlikte hareket edecektir. Pek çok programımız sahada bu türden uygulamaları destekleyecektir. Bu anlamda AB çok önemli rol oynamaktadır. Bu yüzden, gerek islamofobi gerek antisemitik faaliyetler olsun, bütün bunların karşısında duran bir tavır sergilemesi gerekmektedir'' diye konuştu.